3. Bölüm kaçış planı

19 6 5
                                    

Buket bu defa bir şey dememişti. Saat kaç onu bari bilseydik,akşam mı, sabah mı belli değil. Olduğumuz yer ışık bile almıyordu.

4 duvar arasında sıkışıp kalmıştık, bazı sesler yankılanmaya başlamıştı. Birisi "Kimse yok mu?"Diye bağırdığında Kağan ise "aha bir sazan balığı daha bulundu" dedi ardından bir çığlık koptu ayak sesleri ve kapı kapama Sesleri geliyordu.

Birden bir sessizlik olmuştu ve karşıya baktığımızda" bırak beni ne istiyorsun?" Diye bağırıyordu, kız da yanımıza getirerek sandalyeye bağladı.

Ardından iki kişi daha kolundan tutarak son sandalyelere bağlandı. Şimdi ne olacak diye düşünürken birisi bize doğru koşarken onu da
yakalayarak bir tane sandalye çekerek onu da bağladı, yanımızdan uzaklaşarak gitti.

Biz hepimiz burada Böylece Beklerken Bizi hiç mi merak eden yoktu,neden kimse aramıyordu, kaç gündür ağzımıza yemek dahi girmiyordu.

Kızın bir Madem hepimiz buradayız adlarınız nedir diye sordu ben Damla, ben Buket, ben Kağan, ben Hakan, ben Emre, dediklerinde
Bizim adlarımız da, bu arkadaşım Melek, Melek'in sevgilisi Atalay, buradan yakın arkadaşım Buğra, Benim adım da yağmur, Tanıştığımıza tekrardan memnun oldum.

"Ama bizden neden buradayız bize ne olacak" diye sorduğumda Kağan'ın "İnan ki biz de bilmiyoruz tüm sandalyeler doldu. Ama daha birileri gelecek mi, fikrim yok?" dediğinde yeniden bir zincir sesi gelmeye başladı.

Etrafta kırmızı ışıklar yanıp sönüyordu, bu ise etrafı daha korkunç yapıyordu. Ses yankılanmaya başlayınca içlerinden birisi, "burada ne korku filmi çekilir" dediğinde hepimiz birden birbirimize bakınca Kağan ,"buraya sonradan gelenler mal var ya çok iyi korku filmi çekecekmiş birazdan çekecek o korku filmini" dediğinde Buket bu lafa kahkaha atınca Atalay," ben bu kızdan korkmaya başladım" dedi.

Aradan iki dakika sonra 2 kişi buraya yürüyerek gelince bizi gördüklerine "Ne yapıyorsunuz lan burada" dediğinde kağan, "biraz aksiyon yaşayalım, diye birbirimizi bağladık. Şimdi ise kurtulamıyoruz" dediğinde İkisi de avanak gibi Kağan'a bakıyorlardı devam ederek "Mal mısınız görmüyor musunuz? Ortamı hangi salak buraya gelip kendini bağlar" dedi. Tam size "yardım edelim çıkalım buradan" dedikleri an tam çözmek için hamle yaptığında arkasından yakalayarak getirdiği sandalyelere ikisini de bağladı.

Kağan, etrafına bakarak "buraya Daha ne kadar kişi getirilebilir, bir sonu var mı? Hiçbirimiz bunu bilmesek de, birbirimizi korumalıyız. Dedi atalay, yeni gelen iki kişiye "Beyler adlarınız" diye sorunca" Burak ve Ufuk" diye yanıtladılar tekrardan bize adlarımızı sorunca hepimiz adlarımız söyledik. "Artık yeter ya bize ne olacak böyle niye buradayız" diye söylerken bir ses "artık Hepiniz benim tutsağımsınız, buraya girmek yasak ve siz merakınıza yenik düşerek geldiniz.

Ama zaman sizi kimse kurtaramaz. Ancak ben istersem çıkabilirsiniz. Hepinizden oluşturacağım ve dediklerimi yapacaksınız. Sizlere hep birer telefon vereceğim. Amaa bu telefona dışarı arayamazsınız sizin haberleşmeniz için," yanınıza gelerek kağan ile Buket'i. burak ile yağmuru, Hakan'la Damla, atalayla Melek eşleştirmişti. Ama bu buraya onlar kimler eşleşecekti, "sizleri odamdan izliyor. Olacağım en ufak içinizden birini öldürürüm hepinizi beraber hareket ederek odalardaki çıkışı bulmaya çalışacaksınız.

Her odada sizi ayrı tuzaklar bekliyor. olacak ve Her odada farklı ışıklar olacak. Buğra ve Ufuk size de iki tane kız gönderiyorum ve Ben odama geçiyorum size de kızlar çözer artık" diyerek yanımızdan ayrıldı.

iki tane kız yanımıza gelerek Ben Alev, diyerek Buğra ile eşleşti. Diğeride ben yaren dedi ve Ufuk ile eşleşti. hep beraber harekete geçtik, ama nerede hangi Oda nereden bilecektik ? birdenbire yükseldi. Bu adamın sesi değil, bu defa bir kadındı. "Ben söyleyeceğim arkanızı dönün bir odaya girin."

Nasıl olmuş sizce beğendiniz mi?

Ölüm StresiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin