Kolundaki saate iki dakikada bir bakarak adamın çağırdığı saatin gelmesini bekledi genç kadın arabasının içinde. Bir yandan da oyalanmış olmak için radyodan çalan şarkıya eşlik ediyordu.
Beni yak, kendini yak, her şeyi yak.
Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk.
Devam edecekken çalan telefonla duraksadı. Ev arkadaşı Cesur arıyordu. Kendini bildi bileli onunla yaşıyordu Asi. Bir abiden farksızdı Cesur onun için. Küçük savunmasız bir çocukken el ele vermişlerdi şimdi birlikte iki güçlü yetişkin olmuşlardı.
"Efendim Cesur?"
"Asi, erken çıkmışsın evden, hani ondaydı görüşmen? Evden çıkıyorum yazdığında saat daha sekizmiş."
"Gerilince ya yetişemezsem korkusu bastrdı, erken geldim. Oturuyorum arabada."
"Manyaksın kızım sen. Aç mısın, bir şey yedin mi bari?"
Asi telefondan gelen meraklı ses tonuyla gülümsedi. Arkadaşının kendisini önemsediğini gösterdiği bu küçük kelimeler onu keyiflendirmişti. Kendisine gösterilen en ufak sevgiyi bile üç katıyla hissederdi genç kadın, ilgiye en ihtiyacı olduğu yıllarda görmediği sevgiye sayardı.
"Yedim, gelirken sımsıcak çıtır çıtır simit aldım. Çayım da yanımdaydı, bir güzel yedim. Tokum yani merak etme."
"İyi, aferin. İhmal etme sakın kendini. Bir şey olursa ara beni damlarım hemen."
Cesur'un bu abi tavırları fazlasıyla neşelendirmişti Asi'yi. Yeni bir göreve başlayacak olmasının getirdiği gerginliği alıp götürmüştü üstünden. Bir yandan Cesur'a cevap verip bir yandan da sağ koltukta duran siyah deri çantasından cep aynasını çıkardı saçını ve yüzündeki belli belirsiz makyajı kontrol edip geri bıraktı yerine.
"Yalnız polis olan benim, biliyorsun değil mi?"
"Seni düşünende kabahat kızım, niye düşünüyorum ki?"
Asi küçük bir kahkaha atıp arabadan çıktı ve birkaç sokak ötedeki eve doğru yürümeye başladı. Yalanlarının ortaya çıkmaması için evden uzak bir yerde bırakmıştı arabasını.
"Ya kızma, seninle uğraşmak hoşuma gidiyor. Şimdi benim kapatmam gerek, işim bitince ararım yine."
Cesur telefonda gergin bir nefes verip kendine dikkat etmesini söyledi ve aramayı sonlandırdı. Bir süre yürüdükten sonra içerisinde dönen onca karanlık işlere rağmen beyazlara bürünmüş malikanenin kapısına geldi. Güvenlikler kim olduğunu sorduğunda hazırladıkları sahte kimliği gösterip içeri buyur edildi. İşte şimdi Asi için yeni bir sayfa açılıyordu.
Kapı açıldığında orta yaşlarda, saçları sıkı sıkıya bağlanmış, güleryüzlü bir kadın çıktı karşısına. Eliyle salonu işaret etti orada beklemesi gerektiğini ve Alaz'ın biraz sonra yanına geleceğini söyleyerek.
Asi topuklularının sesi evde yankılanarak kendisine işaret edilen yere yöneldi fakat etrafta kimse yokken biraz evi keşfetme merakıyla biraz da şöminenin üzerinde gördüğü fotoğrafların ilgisini çekmesiyle oraya adımladı. Dört kardeşin birlikte gülümsediği bir fotoğraftı. Aldığı bilgilerden bu ailenin mutlu bir fotoğrafını görmek kadını şaşırmıştı.