Akşamüstü

16 4 39
                                    

Usulca bir yudum aldım çayımdan. Saat henüz bir buçuğa geliyor. Hava hala kapalı, üstelik yine yağmaya başladı. Sokaklar mavi yüzlü, soğuk, sıkıcı; yağmur damlalarıysa ince ve sessiz.

Fanden şu an yok. Altıdan önce gelmez. Bu gün yapacak bir şeyim olmadığından burada oturup gelmesini bekleyeceğim.

Cama yasladığım alnım buz kesti. Saatlerden beri buradayım. Sadece bir iki kez kendime çay koymaya, bir defa da kitap almak için kalktım. Oturmaktan boynum tutuldu artık.

Tembel tembel sayfalarını çevirdiğim kapağı lekeli kitabın artık birbirine karışmaya başlayan kelimelerine baktım. Hepsi de kargacık burgacık, aptal harfler. Yorulmaya başladım, gece çok uyumadım, ondan önceki gece de çok uyumadım. Yaşlılık. Vücudumun dengesi kalmadı. Gerçi çok yaşlanmış da sayılmam, kırk yaş; yolun yarısı. Komik. Ama kırk yaşında olmak ölüm demek değil a. Ne olacak. Varsın yıllar geçsin, yaş alayım. İnsanın kimisi şarap gibidir, yıllandıkça tatlanır. Fanden de o insanlardan. Belki ben de öyleyimdir, bilmiyorum. Çöktüğüm söylenemez. Aslında, şükür ki hala baya dincim. Saçlarım grileşti, soldu biraz, yüzüm de inceldi; ama yaşlanmadı. Hala otuzumda olduğum gibi görünüyorum neredeyse. Otuzumda da yirmi beşim gibiydim. Bu da benim tek şansım. Geri kalanı... boşluk. Şu adamı bile tutamadım. Lanet, uyuşuk, uyuz herif. İki eliyle bir işi doğru tutamaz. Tabii benim de ondan aşağı kalır yanım yok ya.
Yıllardır hiçbir yere varamayan bir ofis işinde çalışıyor. Hiçbir yere de varmıyor haliyle. Sabah gider, akşam gelir. Sabah kahve içer, sanırım bir de tost yer. Akşamları da keman çalar biraz arada. Donu dikine çizgili, şort modelli. Onu bile görmüştüm bir kere tesadüfen. Ne komik iş.

İç çekerek yağmurlu sokağımızın başındaki evlerden biri olan evine bakıyorum; mavi badanası solmuş, çatısı eskimiş, kiremitleri kararmış, merdivenlerinin mermeri leke leke olmuş. Evinin de onun gibi içi geçmişti anlaşılan. Gerçi o uyuşuk bir adam değildir, çakı gibi dimdik, dipdiri, tertiplidir de. Ateş gibidir hatta. Bakmayın şimdi böyle ağır aksak yaşadığına, ben onun özünü biliyorum. Bilmesem ayıp zaten, yirmi yıldır tanıyorum onu, ya.

Ne deliydi o eskiden. Yaşlandıkça içine kapandı böyle. Akşamları sahile inerdi. Görürdüm hep onu, tanırdım da. İkimiz birbirimizi tanırdık. Adımı bilirdi, arada konuşurduk. Eğlenceli çocuktu. Kızlar hep beğenirlerdi onu. Ben de öyle. Ama belli etmezdim, hiç çaktırmadım. Asla anlamadı. Hergele. Kalın kafalı enayi. Gerçi anlamasını da zaten beklemezdim. Sahilde tanışıp öylesine görüştüğün rastgele bir ahbabın -hemcinsin bir ahbabın- kendine aşık olmasını beklemezsin ki. Neyse, öyle öyle yıllar devrildi işte. Şimdi de, şimdiki gibiyim; aptal ve vasıfsız.

Onu hep izledim, nerede olduğunu hep bildim. Zamanla o beni aklından çıkardı, ama ben hep onu takip etmeye devam ettim. Hastalıklı bir şekilde değil, sadece onu gözden yitirmeye dayanamazdım, en azından elimde bu kadarcığı vardı. Hepsi bu.

Çay soğumuş bile. Bir yudum alıyorum. Tadı bile yok. Dibine kadar içip bitiriyorum, sonra da kitabın açık sayfasının içine koyuyorum. Altı sayfaya leke yapıyor. Yuvarlak bir çay lekesi. Kitaplarda görmeyi sevdiğim türden. Saate bakıyorum, ikiyi az geçiyor. Zaman bugün geçmemeye kararlı. Bıkkınlık dolu, en az dışarının ıslak grisi kadar daraltıcı bir his. En sonunda bardakla kitabı alıp kalkıyorum. Pes ediyorum. Önce mutfağa gidiyorum; bardak, sonra çalışma odasına; kitap. Sonra yatağa; ben. Kendimi yüzükoyun yatak örtüsünün üzerine bırakıyorum. Neyse ki zavallı ihtiyar belim bana oyun oynamaya kalkışmıyor. Perdeler çoğu zaman olduğu gibi şimdi de kapalı. Çok bir haltmış gibi şu zift gibi kara perdeleri hiçbir zaman açasım olmuyor. Dışarısı karanlık zaten, odam da vesileyle daha da karanlık. Gece gibi. Zaten üstümde olan uyuşukluk daha da ağırlaşıyor böyle yatınca, yatak örtüsünün soğuk yüzü de ben yatarken yavaş yavaş ısınıyor. Ben de halimden utanmadan çocuk gibi öyle yüzükoyun uykuya dalıyorum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 13 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kırk Yaz |gayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin