3.5 - "your new friend huh?"

55 10 22
                                    

"ateşin var mı?"

jungkook düşüncelerine öyle dalmıştı ki yanına yaklaşan sarışın çocuğu fark edememişti. park jimin, kim taehyung'un en yakın arkadaşı. eskiden bu unvan jungkook'undu tabii ama şimdi işler değişmişti. jungkook'un itirafından sonra bambaşka birine dönen taehyung'un arkadaş çevresi de tamamen değişmişti.

yanındaki ismin onunla konuşmasını asla beklemediği için birkaç saniye duraksadı. jimin'in kalın dudaklarından sarkan sigaraya bir de siren gözlerindeki sabırsız bakışa takıldı. neden yanına gelmişti ki? fazla düşünmedi cebindeki beyaz çakmağı jimin'e uzattı.

yanan sigara ile derin bir nefes almıştı o da jungkook gibi. jimin denen bu adamı tanımıyordu. amacı ne kestiremiyordu. onu sadece taehyung'un etrafında görmüştü. en az taehyung kadar flörtöz bir havası olsa da hiçbir zaman işleri sona getirmemesi ile biliniyordu. herkes onu istiyordu ama o kimseyi istemiyordu. popüler bir çocuk olsa da jungkook'un gözü taehyung'tan başkasını görmüyordu. çevresinde ne olup bittiğinden habersizdi.

"ee hala seviyor musun?" jungkook ani soru ile kasıldı. asla beklemiyordu. taehyung ona anlatmış mıydı yani? kimsenin bilmemesi için tehdit üstüne tehdit yağdıran çocuk jimin'e anlatmıştı. bu kadar basit miydi hisleri, yoksa jimin mi çok önemli birisiydi? iki ihtimal de canını yaktı o an. sessizce, titremeye başlayan elleriyle içti sigarasını.

jimin anlayacağını anlamıştı zaten. kaşlarını çatarak konuşmaya devam etti.

"ister inan ister inanma, çok belli ediyorsun." bu sefer kaşlarını çatma sırası jungkook'taydı. nasıl belli edebilirdi ki? anlamaz gözlerle yanındaki bedene döndü.

"gözlerin jungkook, öyle bir bakıyorsun ki, için gider gibi." öyleydi çünkü. içi gidiyordu ona bakarken. gözleri aniden dolunca kuru soğukta yanmıştı. boğazına nefes almasını güçleştiren bir yumru oturdu. yutkunmaya çalıştı. elinde çoktan küle dönmüş sigarayı duvarda söndürüp attı.

"buraya seni uyarmaya geldim jeon, gözlerine sahip çık." jungkook eğdiği başını kaldırıp kahkaha attı. siniri çok fena bozulmuştu.

"ne o, rahatsız mı oluyor bakışlarımdan?"

jimin gitmek üzereyken duyduğu kahkaha ile dönmüştü. yorgun gözüken çocuğun sorusu çok saçmaydı ama bunu ona söylemeyecekti.

"hayır gerizekalı. belli ediyorsun diyorum. insanların fark etmesini mi istiyorsun? bu hem sana hem ona zarar verir farkında değil misin?"

kuzgun karası saçlarının arasına elini geçirdi. saman gibi alevlenen siniri yine aynı hızda sönmüştü.

"ben onun için her şeyi göze aldım. kimseden de çekincem yok." dik dik baktı karşısındaki çocuğa. kesin ve sert cümlelerinde tereddüt yoktu.

"olay sadece sen değilsin sok artık o minik beynine. taehyung oğlancı gibi gözükmek istemez." henüz durulan gülüşü jimin'in laflarıyla tekrar arttı. sinirlenince gülen tiplerdendi.

"kucağındaki iki kızla kesin oğlancı gibi gözüküyordur jimin. siktir git, taehyung'a da iletirsin rahatsız oluyorsa kendi gelsin itlerini yollamasın."

"ağır sıkıntılısın kanka haberin olsun." jimin gözlerini devirip içeri girdi. uğraşmak istememişti o an. jungkook aşktan deliye dönmüş gibi gözüküyordu. sanki gözünün önünde bir perde var ve sadece dünyada taehyung vardı.

dünyadaki her şey onunla ilgili, onun için var olmuştu. onun etrafında dönüyor hatta ona tapınıyordu. taehyung jungkook'un dünyası olmuştu.

bunu hemencecik paylastim cunku diger bolumun devami gibiydi ve su an 4 kisi okuyo resmen cok heyecanli ama biraz sayimiz artsin sonra paylasacagim diger bolumu🥺

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

bunu hemencecik paylastim cunku diger bolumun devami gibiydi ve su an 4 kisi okuyo resmen cok heyecanli ama biraz sayimiz artsin sonra paylasacagim diger bolumu🥺

jimin nasil biri sizce?

possibilities | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin