taehyung - jungkookjungkook
taehyung-shii
yarım saat olalı 15 dakika oldu
neredesintaehyung
jungkook
bir şey diyeceğimjungkook
noldutaehyung
ben galiba kayboldumjungkook
ne demek kayboldum
kaybolmamışsındırtaehyung
şarjım 14jungkook
tamam sakin ol
şimdi dışarı çıkıyorum
ne tarafa gittin onu söyletaehyung
bahçeden çıktım
kapı arkamda olduğunu düşün
saat iki yönünde ilerledim
hava soğudu ve etraf çok sessiz
ay da yokjungkook
korkuyor musuntaehyung
hayır neden korkayım
TABİİ KORKUYORUM MK|jungkook
elimde el feneri var
adını sesleneceğim
çok uzaklaşmış olamazsıntaehyung
tamam ben bekliyorum
şarjım 12jungkook
sesime odaklan sadece
kapat telefonu şarjın bitmesintaehyung
tamam
(görüldü)taehyung
jungkook
biraz çabuk gelir misinjungkook
geliyorum⋆
jungkook avazı çıktığı kadar bağırıp taehyung'a sesini duyurmaya çalışıyordu. aklına o an başka bir şey gelmemişti. hava çoktan kararmış, göz gözü görmeyen bir alacakaranlığa bürünmüştü.
"TAEHYUNG!" deli gibi bağırsa da bir yanıt alamadı. evden çıkıp dümdüz yürüse 40 dakikalık bir uzaklıkta sayılırdı. elindeki fenerle ormanın içinde tek başına yürürken korkması gerekirdi ama tek hissettiği endişeydi. taehyung'a bir şey olma endişesi kanını adrenalinle dolduruyordu.
boğazı yırtılırcasına bağırıp koşarken ara ara durup ormanı dinliyordu. bir sonraki karanlığın içinden ne çıkacağını bilmeden yürümek deli cesaretiydi. karşısına ayı veya kurt çıkma ihtimali çok fazlaydı. ayrıca bağırarak kendisini hedef gösteriyordu ama hiçbiri o an için önemli değildi.
tek isteği taehyung'un güvende olduğunu bilmesiydi. koşarken bir yandan yanına aldığı kalın ipi bazı ağaçların dalına takarak geldiği yönü kaybetmemeye çalışıyordu. yaklaşık 15 dakika boyunca koşmasına rağmen hala bir yanıt alamamıştı.
cebinde titreyen telefonunu alıp kimin aradığına baktı. taehyung arıyordu. korkuyla alelacele açtı.
"taehyung iyi misin?"
"iyiyim ben iyiyim jungkook sakin ol, sadece korkmaya başladım. çalıların arasından sesler gelmeye başladı ben de ağaca çıktım. neredesin neden gelmedin jungkook?" fısıltı halindeki sesi zorla duyan jungkook'un taehyung'un söyledikleri ile endişesi zirveye ulaşmıştı.
"taehyung geliyorum korkma tamam mı? feneri yukarı tutacağım bir ışık gördüğün an bana yönümü söyle ve geleyim sesimi duyuramıyorum." hışımla elindeki feneri gök yüzüne çevirip kapatıp açmaya başladı.
"jungkook o kadar yüksekte değilim, ağaç dallarından başka bir şey görünmüyor nolur acele et. cidden korkmaya başladım. her an telefon kapanabilir." taehyung'un titreyen sesi ile içi gitmişti. onun bir damla göz yaşına dayanamazdı ki. bir yandan telefonu tutuyor bir yandan koşuyordu jungkook. taehyung'dan bir iz arıyordu.
"taehyung canım hiç korkma. hiçbir şey olmayacak tamam mı? az kaldı geliyorum. sakin ol, bulacağım seni."
"jungkook lütfen kurtar beni."
"taehyung ağlama nolur, kurtaracağım seni."
"jungkook ben-" kapanan telefon sesiyle birkaç saniye anlayamadan koşmaya devam etti. taehyung'un sözü yarım kalmıştı. şarjı bitmişti artık. karanlık ormanın derinliklerinde, farklı iki yerde, farklı iki beden çaresizce birbirini bulmaya çalışıyordu.
jungkook içinden bildiği tüm duaları etti. artık hem ağlıyor hem koşuyordu. taehyung'un ağlamasına asla dayanamazdı ki o. taehyung deyince bile akan sular dururken onun endişe içinde ağlayarak onu beklemesi yüreğini burkuyordu. sevdiğinin ona ihtiyacı vardı ve o hiçbir şey yapamıyordu.
★
CAN YOU REMEMBER THE RAIIINNNNNNNcok kotuyum taehyung diye agliyorum😭 kizlar bugunler de gececek dimi donsunler artik ya yeter cidden
neyse taehyung'un gelmesi serefine bolum atiyorum BI INSAN NASIL BU KADAR YAKISIKLI OLABILIR DELIRCEM asiri ozlemisim
sakinim tamam diger bolum off of 😭
ŞİMDİ OKUDUĞUN
possibilities | taekook
Romancefriends x enemies x lovers [📸❤️🩹] "seninle olmak nefes almak kadar doğal bir şeydi benim için, şimdi ise en yakın arkadaşımı kaybediyormuş gibi hissediyorum." yarı texting