13/07/2017
Keşke bazı insanlar ilk tanıdığımız gibi kalsaydı ya da bazı insanları hiç tanımamış olsaydık. Mesala ben Babamı...
Yine ve her zamanki gibi annemsiz bir sabaha uyandım. Ama yanımda tek ailem olan Elfin vardı. Hastaydı. Çok hastaydı hemde. Öykü Hoca bakmazdı ki ona. Ne yapacaktım bilmiyordum. Elif Hoca'da izinliydi bugün. Son bir umutla gittim Öykü Hoca'nın odasının önüne. Kapıyı çaldım. "Gel" dedi. Hiç beklemeden girdim içeriye. "Öykü Hocam" dedim. "Ne var Fulya" dedi sinirliydi. Söylemesemiydim. Ama Elfin çok hastaydı söylemem lazımdı. "Elfin çok hasta titriyor yatakta durmadan lavaboya gidiyor kusuyor bir şey de yemedi. Midesi bulamıyormuş ne yapabilirim onun için. ya da bir doktor çağırsak olur mu?" dedim.
Ne diyeceğini bekledim ve aldığım cevap beni çok şaşırttı. " Ateşine baktın mı? çoksa üstünü aç ince bir şeyler giydir. Kalın giyinmesin. Sonra in yemekhaneye Kader Hanım'a söyle bir tane sıcak çorba yapsın. İçirin ben şimdi çağırıyorum doktoru tamam mı korkma sen." dedi. Oysa ben 'bana ne beni ilgilendirmiyor az abur cubur yeseydiniz' falan demesini bekliyordum. "Tamam" diyip odadan çıktım. Önce yemekhaneye indim. "Kader Abla" dedim ona doğru ilerlerken.
"Söyle kuzum" dedi beni öptükten sonra. "Elfin hastada ona çorba yapar mısın demek için geldim" dedim yanındaki sandalyeye oturarak. "Yaparım tabii kuzum, neyi var arkadaşının?" diye sordu. "Bilmem ki çok hasta titriyor yatakta sabah kahvaltıya da inmedi zaten ona yemek götürdüm ama yemedi. Boş midesi ile de kusamaya gitti. Bir insan bir şey yemeden nasıl kusabilir ki hem" dedim ve son söylediğim şeye kahkaha atarak güldü.
"Haa onu ben bilmem doktor bakmalı ama ben bir tabak çorba yaparım ona hemencecik iyileşi verir he mi" dedi ve mutfağa doğru ilerledi. " Ben şimdi odaya dönüyorum Elfin'e bakıcam sen çorba pişince 4 numaralı odaya getirir misin Kader Abla?" diye sorudum. "Getiririm kuzum zaten sen yediremezsin ona şimcik ben gelir güzelce yediririm" dedi. "Tamam" deyip yukarı çıktım. Beş dakika sonra Kader Abla geldi. İçirdi çorbayı Elfin'e. Güzelce uyudu sonra. Öykü Hoca doktor çağırmıştı. Doktor geldi odaya ve Elfin'i kontrol etti. Bir tane inğne yaptı. Ve ilaç verdi. İki güne iyileşir dedi ve gitti. Gerçekten iki gün sonra Elfin iyileşmişti.
Günümüz
Hemen geri çekildim Ateş'ten o kokuyu almak istemiyordum. Kendisini sürekli rüyamda görüyordum zaten bir de kokusunu almak işkence gibiydi. "Ne oldu Fulya?" diye sordu. "Yok bir şey" dedim ve yataktan kalkıp lavaboya gittim. Yüzümü yıkayıp geri döndüm ama Ateş gitmemişti bekliyordu. "Fulya bir şey olmadığına emin misin?" diye sordu bu sefer. "İyim yok bir şeyim Ateş, hayır yani ne olsun istiyorsun anlamıyorum ki" diye çıkıştım. Ayaklandı ve yanıma geldi. Ellerimi tuttu. "Fulya Çiçeğim hadi söyle bana bak var bir şey eminim ben ne oldu hadi söyle" dedi ve beni çekip yatağa oturttu.
"Gerçekten önemli bir şey değil Ateş"
Dedim. "Olsun söyle sen yine de bana" dedi. "Babam..." dedim ve sustum. "Baban?" dedi sorgular gibi. "Babam gibi kokuyorsun Ateş. Ama ben o adamın kokusunu sevmiyorum." dedim ve dolan gözlerime engel olamadım. "Özür dilerim ben gerçekten. Bilmiyordum bilsem sarılmazdım sana" dedi. Ve benden biraz uzaklaştı. Ama ben uzaklaşsın istemiyordum. Yanımda kalsın. Yakınımda olsun istiyordum. Ben bunları neden istiyordum. Neden Ateş'in gitmesini istemiyordum."Gitme" dedim ve ellerimi tutan ellerini daha çok sıktım. "Gitmiyorum" Dedi ve az önce açtığı mesafeyi geri kapattı. "Ateş" dedim. Baktım yüzüne. Daha yakından baktım. O da bana baktı. Gözlerime baktı. Mavi gözlerime. "Efendim" dedi. "Sende bırakıp gitme beni olur mu? Hiç biriniz bırakıp gitmeyin beni? Hep yanımda olun. Biliyorum bencilce bir istek bu ama bırakmayın beni." dedim ve ne kadar o kokuyu almak istemesem de sarıldım ona sımsıkı bir şekilde sarıldım. Karşılık verdi o da sımsıkı sarıldı bana. "Gitmem" dedi ve saçlarıma bir öpücük bıraktı. "istesem de gidemem zaten Fulya Çiçeğim" dedi. Ne demek istemişti ki şimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FULYA ÇİÇEĞİM
Teen Fiction"Sana çıkma teklifi etsem kabul eder misin Fulya Çiçeğim?" "Ederim"