1.0

391 62 51
                                    

slmslm oy vermeyi unutmayın!!💒

Aileme kendi istediklerimi ikna ettirmeye çalışmak hayal ettiğimden çok daha zormuş.

Babamın geleceği saatten yarım saat öncesinde annemle hukuk istemediğimi konuşmaya karar vermiş, cesaretimi ve sözcüklerimi kafamda planladıktan sonra yanına gelmiştim.

Chan'ı, onun söylediği gibi yanıma çağırmıştım çünkü her türlü ihtimali tartmıştım kafamda. Annem olur da beklediğimden daha bir sert tepki verirse ben ağlamaya başlardım ve beni o şekilde görmesini istemiyordum.

Annem de tahmin edilmesi zor olmamalı ki fikrimi saçma bulduğunu söyledi.

Burnumun ucu titriyordu. Annemin tek bir kelimesinde daha ağlamaya başlayacağımı biliyordum. "Neden kendi hayatımın kararlarını ben veremiyorum?"

"En son bunu söylediğinde gittin eşit ağırlık seçtin, Chan gibi tıp okuyacaktın işte. Eşit ağırlık seçeceksen bari git hukuk oku da bir işe yara." deyip bacak bacak üstüne attı. Karşısındaki koltukta oturuyordum.

Kırgınlığım sesimden belli oluyordu. "Bir işe yara ne demek ya? Kafam basmıyordu sayısala, yapamayacağımı biliyordum. Kendim için iyi olanı seçmeye çalıştım. Ben doktor olmak istemiyordum ki hiçbir zaman."

"Doktor olmak isteme, hukuk isteme, ne istiyorsun sen acaba Minho? Çocuk gelişimi okuyup ne olmayı düşünüyorsun acaba?" Alaycı bakışlarıyla bana bakıyordu. Konuyu açtığımdan beri bu bakışları üzerimdeydi zaten.

"Öğretmen olurum anne, kötü mü?"

"Sabrediyorum Minho kalbini kırmamak için." dedi. Konuyu kapatmak istercesine telefonunu eline aldı ve onunla ilgilenmeye başladı.

"Kırıyorsun zaten! Şu zamana kadar sizin istediğiniz şekilde hareket ettim, biriyle görüş dediniz gittim görüştüm. Bir dediğinizi iki etmedim, bari kendi hayatım konusunda beni rahat bırakın."

"Bir şeylere sen karar verirsen senden bir bok olmaz Minho."

"Anne!" Artık tutamadığım gözyaşlarım yavaş yavaş yanaklarımdan süzülürken annem bana bakıp göz devirdi. "Ağlama bebek gibi Minho." dediğinde ellerimi yüzüme koydum ve ağlamamı durdurmaya çalıştım.

Ağlamak istemiyordum, onların karşısında ağlıyor olmak kendimi ezik gibi hissetmeme sebep oluyordu. Gözlerimi sımsıkı kapatıp ellerim hâlâ yüzümdeyken derin derin nefes almaya çalıştığım sıra annemin sesini duydum tekrar:

"Senin için iyisi olsun diye uğraşıyoruz, sen bizim tek oğlumuzsun. Paranı güzelce kazan bize de büyüyünce yardımcı olabil diyoruz, kötü mü? Milletin çocuğu ne güzel para kazanıyor, hem kendisini hem de ailesini geçindiriyor. Sen de öyle ol istiyoruz."

Derin bir nefes alıp kafamı ellerim arasından çekip bulanık gözlerimle anneme baktım. "Sizin istediklerinizi yaparsam ben mutlu olamayacağım, o zaman içiniz rahat edecek mi?"

"Of Minho," devam etmedi ama gözünden senin mutluluğun mu önemli olan dediğini görebiliyordum. Kalbimdeki ağrının tek sebebi onların gözlerinde bana olan bakışlarıydı.

Burnumu çektim ve gözlerimi elimin tersiyle sildim, şimdi daha net görebiliyordum. "Sizin istediğinizi yapmayacağım ve anne, bu konuda çok kararlıyım." Dudaklarımı arayıp sözlerime devam edeceğim sıra kapı çaldı. Daha annem bitmemişken şimdi her ikisine de söz anlatmaya çalışacaktım.

Annem bana bakarak salondan çıktı ve kapıyı açtı babama. Kapının orada babama bir şeyler mırıldandığını duydum. Babam yavaş adımlarla salonun kapısından bana bakıp derin bir nefes verdi ve odasına gitti. Muhtemelen duyduğum fısıldamalar annemin babama hukuk istemediğimi söylediğine dair fısıldamalardı.

cover me, minchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin