25

20 1 24
                                    

tum bolumu manifestledim amin. 7️⃣7️⃣7️⃣

________

2 ay sonra

minho-changbin

minho: anladin degil mi

changbin: lan evet kac kez anlattin

minho: sanane.
ya unutursan ya bi detayi atlarsan

changbin: LAN HAYIR AMK

minho: tm o zaman anlat bastan bakayim

changbin: sabir
simdi sen bu gece ucakla buraya geliyorsun
gece otele yerlesiyorsun
sabah erkenden biz bulusuyoruz
orda da tekrar anlaticaksin bunlar imdat
neyse
sonra ben jisung'la bulusuyorum
onu hallederim zaten baya oldu biz de gorusmeyeli gelir yani
sonra meydanda bulusuyoruz biz
o sirada ben de denizin onunde fotografini cekiyor gibi yapiyorum
mal degilse bu kisimda anlar cunku boyle bi sey yapmam
sonra videoya almaya başlıyorum
o sirada sen de jisung'un arkasinda durup poz veriyorsun
sonra jisung'a gel bak diyorum
hop arkasinda seni görüyor ekranda
ins bayilmaz
sonra da ustune atliyor ben de alone nugget eve gidiyom

minho: AFERIN

changbin: sag ol knk
yazayim ben simdi suna da haberi olsun

minho: tm
calis kole

changbin: kes

jisung-changbin

changbin: SELLLLO
NAPANZI

jisung: as accum
SUPERIM SEN

changbin: BEN DE
ya sey diyom
simdi ben haftaya yurda donecegim ya
biz de sonra bayagi bi gorusemeyecegiz
acaba yarin bulussakmikine

jisung: dogruu
tm olur
nerde ne zaman

changbin: hep ayni yerlere gidiyoruz ya bu sefer konağa mi gitsek
hava sicak zaten eser orasi da
sonra da Kıbrıs sehitlerine geceriz

jisung: birlikte ilk kez deniz kiyisina gidicez he
noldu isin falan mi var orda

changbin: yok ya
deniz goresim geldi biraz da
hem degisiklik olur yeto

jisung: oke o zaman
yarin oglen olur mu

changbin: okee
gorusuruz accumm

________

"Lan Hüseyin! Valla Hüseyin!!"

"Ne bağırıyorsun otistik imdat."

"Kanka klavye nerde?"

"Sus salak." diyerek sarıldı Minho Changbin'e. Changbin de heyecanlıydı kaç yıllık sanal arkadaşını ilk kez gerçekte gördüğü için. Jisung için sevinci ayrıydı zaten.

"Dediğine göre 10 dakikaya gelir o dakiktir zaten o yüzden geçelim meydana."  Birlikte Saat Kulesi'nin olduğu alana yürümüşlerdi.

"Ya beni beğenmezse ya hayalindeki gibi değilsem?"

"Lan hayır yok öyle bir şey. Jisung da zamanında söylemişti böyle buluşunca ne olur diye. Yok öyle bir şey Jisung seni canından çok seviyor, beğeniyor. Zirlama yani kanka."

"Her şey kafada bitiyor kanka."

"Mesaj atmış geliyor. Bekle burda şimdi Jisung'un arkasını döndüğünü görünce de gel tamam mı?"

"Tamamdır git bekletme kocamı."

Changbin ayağa kalkıp arkadaşının yanına doğru gitmişti. Birbirlerine selam verip sarılmışlardı.

"Sen iyi misin?"

"Evet, neden?"

"Bana bi gergin geldin o yüzden. Neyse hava sıcak falan ondandır. Ee ne yapıyoruz tokum ben kahve mi içsek?"

"Tamam öyle yapalım ama önce fotoğraf çekilelim hep unutuyoruz sonra."

"Tamam gel." Jisung Changbin'le birkaç selfie çekilmiş gitmeye yeltenmişti.

"Dur, denizin önünde de çekeyim seni."

"La ne alaka şimdi gerek yok hadi gidelim."

"Olmaz ben bundan komik sticker yapacağım geç çabuk."

"Ya sabır." diyerek denizi ve Saat Kulesi'ni arkasına almış poz veriyordu Jisung.

O sırada Kule'nin arkasından onlari izleyen Minho da yerinden ayrılmış tam Jisung'un arkasında durup kameraya bakıyordu. Elleri titremeye başlamıştı. 2 yıldır sadece ekrandan gördüğü sevgilisi şu an karşısındaydı. Gerginlikten ter dökmeye başlamıştı.

"Tamam yeter gel bak bakayım güzel çıkmış mısın?"

İşte tam ekrana odaklanmis etrafındaki onca insana rağmen fark etmişti Jisung arkasında poz veren sevgilisini. Ani bir şekilde başını kaldırıp karşısına baktı. Minho karşısında kollarını açmış gülümsüyordu. Jisung'la birbirlerine koşmaya başlamışlar kavuştuklarında da Minho Jisung'u kucağına almıştı.

"Sen gerçek misin!? Geldin mi gerçekten ne zaman nasıl bana neden söylemedin ne zamandır buradasın delirecegim sariliyoruz şu anda!" diyerek ağlamaya başlamış kafasini Minho'nun boynuna saklayarak orda ağlamaya devam ediyordu. Bir yandan da Minho'nun kokusunu içine çekip sakinleşmeye çalışıyordu.

"Sürpriz yapmak istedim bebeğim. Anlaştık Changbin'le yardımcı oldu o da sağ olsun."

Jisung biraz doğrulmuş Minho'nun gözlerinin içine bakıyordu şimdi.

"Aşığım sana lavantam."

Minho ise inme inmiş gibi bakakalmış anın gerçekliğini sorguluyordu.

"Aşığım sana yıldızım."

Ikisinin de ağlamaları hıçkırıklara dönmüş birbirlerine sarılıyorlar, biri diğerinin saçlarını okşayıp kokluyor diğeri ici yanaklarını ısırmaya çalışıyordu.

"AŞIĞIM SANA!" diye bağırmıştı Jisung. Minho ise Yıldızına bakıp kıkırdıyordu.

"Bir sürü fotoğrafınızı çektim salaklar ya."  Changbin de elinde peçetesi ağlayarak fotoğraflarını çekiyordu.

"Ağlak ya tipe bak."

"Sen kendine bak önce sümüklü."

"Kocamla doğru konuş lan."

"Gidiyorum lan ben ne yaparsanız yapın."

"Gitme nereye oturalım birlikte siz vakit geçirebildiniz mi hem?"

"Evet merak etme detayları anlatır zaten sana eve geçmem lazım benim bu sulu gözü postalayınca biz yine buluşuruz."

"Yürü git lan."

"Tamamdır cücük cok teşekkür ederim her şey için görüşürüz sonra."  Yanlarından ayrılmıştı Changbin.

"Hadi öpüşelim!"

"Ya bi dur imdat."

________

Hayalimdeki o buluşma...
777 amin amen aldim verdim artık neyse umarım gerçekleşir bunlar askimla😭😭💞💞💞

bu kadardi bb.

🐰🌠🐿️

geypopitler / minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin