COK HEYECANLANDIM HIKKKKKKK
________
"Of yoruldum ya."
"Iyiydi ama bence."
Buraya geleli birkaç ayı geçmişti. Proje hala devam ediyor, biz de sunum yapıyorduk. Bu süre zarfında her şey çok güzel geçmişti. Okula ve proje grubuna alışmış, burayı gezmiştik ayrıca Minho'yla da çok iyi gidiyordu. Tek sıkıntı son birkaç gündür garip davranıyor olmasıydı. Mesajlarıma daha geç cevap veriyordu ve fazla stresli olduğu anlaşılıyordu. Bu dönemki dersleri yoğun olduğu için sıkıntı yapmıyordum ama yine de üzülüyordum.
"Bugünlük işimiz bitmiş yurda geçeceğim ben direkt yoruldum size iyi eğlenceler."
"Odada Minho beni artık sevmiyor diye ağlamayacak asla."
"Kes be yarram en azından benim ağlayacak bir sevgilim var."
"Fena soktu Jimin yürü daha fazla konuşma."
Çantamı almış bizimkilerle vedalaşıp yurda gitmek için otobüse binmiştim. O sırada Minho'ya yazıyordum.
minho-jisung
jisung: askummm
ciktim ben okuldan
dersin yoktu bugun degil mi geleyim mi yanimaminho: ask
su an biraz mesgulum
ben sana sonra yazayım tamam mijisung: neden boyle yapiyorsun|
tamamVardır bir sebebi deyip otobüsten inmiş yurt odama çıkmıştım.
Minho'nun mesaj atmasını beklerken biraz ders çalışmış, uyuklamış en son sıkılıp duş almıştım. Duştan çıktığımda Minho'dan mesaj geldiğini görmüştüm.
minho-jisung
minho: asagiya gelir misin güzelim
konum
sıkı giyinHeyecanlanıp hemen giyinmiştim. Akşam olmuştu haliyle soğuktu bu yüzden sıkıca giyinmiştim.
Hızlıca aşağıya inmiş Minho'nun attığı konuma gelmiştim. Hava karlıydı ve bu yüzden geldiğim yerdeki ağaçlar çok güzel görünüyordu. Etrafıma bakarken Minho'nun arkamdan sarılmasıyla ona dönmüştüm.
"Selam."
"Neden bu kadar resmisin?"
"Heyecanlıyım da o yüzden."
"Neden?"
"Birazdan görürsün bitanem gel oturalım şuraya."
Minho elimden tutmuş beni de yanına oturtmuştu.
"Merak ediyorsun değil mi son günlerdeki halimi."
"Evet ama derslerin yoğun bu yüzdendir diye düşünüyorum."
"O yüzden değil. Hayatımda verdiğim en iyi kararı uygulamak için biraz meşguldüm."
"Bana bile söylemediğin karar neymiş? Günlerdir adamakıllı konuşmamızı engelleyen ve beni üzen kararın ne olabilir acaba? Benden de önemli sanırım."
"Alttan alttan laf sokmadan duramıyorsun değil mi?" Hala karşımda sırıtıyordu. Bense sinirliydim.
"Çok önemli kararın neymiş söyle de gideyim ben de meşgul biriyim malum." Sinirli sinirli yüzüne bakarken yanimdan kalkmış eğilip yüzlerimizi hizalamıştı.
"Bu gibi şeylerde pek iyi değilim ama sen beni her zaman anlarsın. Çokta iyi olmayan bir zamanda kafamı dağıtmak için girdiğim o grupta karşılaştığımız ilk gün benim en güzel günüm. Seninle tanıştım ve hayatımda yeni bir kapı açıldı. Bilirsin derin sular beni korkutur sen beni o derin sulardan kurtardın. Içime işledin sanki. Hayatıma girdiğin günden beri gerçekten yaşıyorum ben. Iyi ki'msin. Iyi ki tanıştık, iyi ki bana aşık oldun, iyi ki benim minik sincabım oldun. Ben sensiz, bizsiz bir hayat düşünemiyorum Jisung. Ruhumun yarısını bulmuşken hiçbir şekilde bırakmaya niyetim yok. Bu yüzden de ömrümu seninle geçirmek istiyorum. Seni seviyorum güzeller güzelim. Benimle evlenir misin?"
Minho lafını bitirdiği an üstümüzden kırmızı karlar yağmaya başlamıştı.
(Ortam şu tarz yukarıdan da kırmızı karlar yağıyor ve bir tane de bank var.)
Minho'ya bakarken şoktaydım. Her şeyi bekliyordum ama evlilik teklifini asla. Her şeyden de öte zamanında bahsettiğim "kırmızı karlar yağarken" lafını bile bir şekilde öğrenmiş ve böyle bir şey ayarlamıştı.
"Askim sen... Evet evlenirim. Evlenirim Minho'm." Şoktan başka hiçbir sey söyleyememiştim.
Minho cevabımı duyduğu an beni kucağına çekip havaya kaldırmış ve öpmeye başlamıştı. Gülmekten bir süre sonra ayrılmıştık.
"Ay askim yüzüğü takmayı unuttum."
Yüzüğe baktığım an ağlamam daha da şiddetlenmişti.
Lavanta aramızda çok değerli olan bir şeydi ve içinde de baş harflerimiz ile sincap ve tavşan figürleri vardı. Bu adamı hak edecek ne yapmıştım. Yüzüğü parmağıma geçirmiş ben de Minho'nunkini takmıştım.
"Çok seviyorum seni. Anlatamıyorum. Bebeğim benim."
"Ay enişte valla olay bi teklifti." Arkamdan gelen sesle dönmüş bizimkileri görmüştüm. Aptal Jimin ağlıyordu.
"Siz.. biliyordunuz değil mi?"
"E herhalde salak ilk biz öğrendik yardıma geldik."
"Of çok salaksınız ama seviyorum sizi." Ilerleyip sarılmıştım hepsine birden.
"Karları Jimin mi döktü? Nasıl becerdin lan zamanlamayı?"
"Eğer yapamazsam Minho hyung beni trans bireye çevireceğini söyledi ben de prova yaptım o yüzden."
"Abartıyor askim yok öyle bir şey. Sağ olun yardım için hadi gidin şimdi biz vakit geçireceğiz."
"Ayı amk hayır yani bunca zaman oldu şaşırmıyorum artık."
"Bir şey mi dedin Dino?"
"Iyi eğlencelerrr."
"Ay askim oha evlenmiş mi olduk şimdi hayır nişanlı olduk ama onda aileler toplanıp isteme yapmıyor mu? Evlilik arefesi mi bu? Sözlendik mi ya da? Hayır sey bul-" Minho'nun dudaklarıma atılmasıyla lafım yarıda kesilmişti.
"Sözlendik askim ama sen ne demek istersen diyebiliriz sonuçta hepsini gerçekleştireceğiz."
"ASKUMMMMMM!!!" Boynuna sarılmış, yüzüne bir sürü öpücük kondurmuştum.
"Hiii askim Changbin öldürücecek beni dur hemen haber vereyim."
"Ula biri bitiyor diğeri başlıyor. Ver bebeğim."
"Timammm."
________
AY AGLIYORUM BU NEDIR BOYLE!!!!!!😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭
SAPSIK ASKUMMMMMM BENIMMM🐰🌠🐿️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
geypopitler / minsung
Fanfictionjisung: selam beyefendi mustakil misiniz Yarı kurgu yari gerçek hayattan esinlenilmistir. 🐰🌠🐿️ texting ~ düzyazı