Çalan aramın sesiyle gözlerimi zor da olsa araladım. Bugün günlerden Cuma'ydı, saat 08.00'i gösteriyordu. Karne gününe çok az kalmıştı, diğer arkadaşlarımın aksine ( daha doğrusu olmayan arkadaşlarım ) içimde ufakta olsa bir heyecan kırıntısı bile yoktu yine Teşekkür belgesi alıyordum Lise 4. sınıftım bu son senemdi yani. Bu okuldan ayrılacağım için oldukça mutluydum çünkü bu okul fazla önyargılı sırf sessiz biri olduğum için herkes ezik olduğumu düşünüyor, tabi Hazar hariç. Hazar gerçekten hep yanımda olmuştu çok fazla derdimi paylaşmasam da iyi geliyordu bu onun suçu değildi ben böyle biriydim, Yalnızlığa fazlasıyla alışmış biri. Üniversitede Lise gibi miydi ? gerçekten bilmiyorum, umarım değildir diye iç geçirdim.
Sanırım çok fazla düşüncelere dalmıştım saat 08.27 olmuştu. Çoktan kalkma vaktimin geldiğini anladım. Yavaşça yataktan doğruldum, banyoya doğru ilerledim. Günlük rutin işlerimi tamamladıktan sonra okul formamı üzerime geçirdim. Dizlerimin bir karış üzerinde biten klasik bir etek , eteğin üzerine ise kısa kollu beyaz okul t-shirt' ü giyiyorduk tabi kışın gömlek giymek zorunluydu. Üzerimi giyindikten sonra saçlarımı yukardan özensiz bir topuz yaptım. Makyajımı da bitirmiştim makyaj sayılmazdı ama böyle daha çok seviyordum.
Odamdan nihayet çıkmıştım. Direk mutfağa yöneldim. Babam biraz önce evden çıkmıştı. Hemen dolaptan çıkardığım malzemeler ile karışık tost yapıp tost makinesine bastırdım. 10 dakika sonra tostu makineden aldım. Bir ısırık aldığımda aç olduğumu hissettim , tadı da güzeldi üstelik okuldaki tostlardan çok daha iyiydi en azından.
Kahvaltımı ettikten sonra aceleyle dişlerimi fırçaladım. Akşamdan hazırladığım sırt çantamı omuzlarıma astıktan hem sonra ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. Hızlı hızlı merdivenleri indim. Okul servisinin korna sesi apartmandan duyuluyordu. Muhtemelen yine bir ton laf sayacaktı ama umrumda değildi.
Apartmanın kapısını tüm gücumle çektikten sonra servis şoförünün el hareketleriyle çabuk gelmemi işaret ediyordu. Hızlı adımlarla servise yürüdüm. Tahmin ettiğim gibi söyleniyordu. Herneyse herzamanki gibi Hazar'ın yanındaki boş koltuğa oturdum. Hazar'ı gördüğümde yüzüme kocaman bir gülümseme yayıldı o da aynı şekilde gülümsüyordu.
Yaklaşık 20 dakika sonunda okula ulaşmıştık. Hazar ile vedalaştıktan sonra sınıfa doğru ilerledim. Sınıfın kapısı açıktı anlaşılan öğretmen daha gelmemişti. Sırama yerleştikten sonra öğretmeni beklemeye başladım. Artık okul bitsin istiyordum gerçekten çok sıkılıyordum , sımavlarda bittiğinden boş vakit gibi geliyordu. Biraz sonra Türkçe öğretmeni Kaya hoca sınıftan içeri girdi.
Sonunda okul bitmişti bugünlükte olsa bitmişti.
Multimedia'da tanıtım videosu var arkadaşlar izlemek isteyenler için , video ve kapak için SimayAsu teşekkür ediyorm. Hepinizi seviyorum. İyi okumalar.