Aynanın karşısında oturup, yeni kestirdiğim siyah saçlarımı dikkatle inceledim. Aynı kuaförde, aynı aynanın karşısında, yine aynı adam yüzünden buradaydım. Ama bu sefer karşımdaki yansımada gördüğüm kadın daha olgun ve çok daha yenilenme ihtiyacı hissediyordu. hüzünle gülümsedim aynada kendimi incelerken altı yıl öncesine gittim.
----------------------
Kolum alçıda, karşımdaki kuaför aynasından saçlarımın yeni halini çatık kaşlarla inceliyordum. Yakışmıştı aslında, zaten kestirmeyi düşünüyordum ama kesim kendi isteğimle olmalıydı. Kuaförün bekleme alanında oturan adam yüzünden olunca doğal olarak sinirleniyordum tabii. Bu sabah başıma gelenleri hatırladıkça içim daha da çok sinirleniyordu.
Bu Sabah...
Yeni yıl, yeni ev, yeni alışkanlıklar derken bir haftadır her sabah gözlerimi açar açmaz sitenin havuzuna inip yüzmeye başlamıştım.
Havuzdan çıktıktan sonra hızla giyinip iş için hazırlandım ve arabamın yolunu tuttum. Henüz iki haftadır yaşadığım sitede peyzaj ve mimariye büyük önem veriliyordu. Dört bloklu binalar arasında dolaşırken çeşitli çiçekler ve çalılar arasında kaybolmuş gibiydim.
Ağaçların arasında yürümek, adeta küçük bir ormanda dolaşmak gibiydi.Apartmandan çıktığım anda telefonuma bir bildirim aldım. Özel bir mail beklediğim için çiçeklerin yanında durup bildirimi kontrol etmeye başladım. Maili okumaya başladığımda aniden bir şeye çarptım. Karışıklık içinde, bir golden retriever olduğunu fark ettim ve beni çalıların arasına fırlattı.
Daha ne olduğunu anlamadan köpek üzerime atladı ve yüzümü yalamaya başladı. Bir yandan köpeği durdurmaya, diğer yandan yerden kalkmaya çalışıyordum ama bir türlü beceremiyordum. Açık saçlarımın çalıların arasında kötü bir şekilde dolandığını işte o zaman anladım. Yerde köpekle kıvranırken birden bir adamın sesini duydum: "Kont, oğlum, gel buraya!" Köpeğin sahibi olduğunu düşündüğüm adam yanımıza gelip onu zorla üstümden aldı. Köpek uzaklaştırıldıktan sonra ben de yerden kalkmaya çalıştım ama bir türlü kalkamadım.Kolumdan destek alarak kalkmaya çalıştığımda hem saçlarımın çok acı bir şekilde çekildiğini hem de kolumun acıdığını hissettim. Bu yüzden ağzımdan ufak bir çığlık kaçtı.
"Hanımefendi, yardım etmeme izin verin." Az önce köpeği üstümden alan adam bu sefer yanıma gelip beni yerden kalkmam için yardım etmeye çalışıyordu. Bakışlarımı ona doğru çevirip küçük bir baş hareketiyle yardım etmesine izin verecektim ki kafamı sallar sallamaz acı ile sızlandım. Saçlarımın gül çalılarına çok kötü bir şekilde dolandığını ve canımın acıdığını hissettim. "Saçlarım ve kolum çok ağrıyor," ona karşı konuştuğumda ne yapacağını bilemeyerek çaresizce etrafına baktı.
Sinirlenmeye başlamıştım artık; hem canım yanıyordu hem de buradan kalkamıyordum. Gözlerimi sinirle kapatıp derin derin nefes almaya başladım ki bir kadın sesi duydum. "Emir Asaf Bey?" Gözlerimi açtığımda benim yaşlarımda bir kadının bize doğru geldiğini gördüm. Onu tanımıştım. Sabahları işe giderken karşılaştığım Deniz Hanım'dı kendisi. "Ayy, Ceren Hanım, durun yardım edeyim," deyip yanıma geldi ve çalılara dolanan saçlarımı görünce konuştu: "Saçınızı kesmek zorundayım, çok kötü dolanmış," derken çantasından büyük bir bıçak çıkardı. Adının Emir Asaf olduğunu duyduğum adam ve ben şaşkınlıkla ona baktığımızı görünce, Deniz hemen açıklamaya başladı. "Korkmayın canım, yeni sipariş vermiştim, temiz merak etmeyin," cümlesini bitirince saçıma uzanıp saçlarımı kesti ve çalılardan kurtardı.
Güllerden kurtulur kurtulmaz ikisi de beni kollarımdan tutarak ayağa kalkmama yardımcı oldu. "Teşekkür ederim Deniz Hanım, bu yardımı hiçbir zaman unutmayacağım." "Lafı mı olur komşum, benim gitmem gerek, bugün restoranı ben açacaktım, geç kaldım," konuşurken aynı zamanda bıçağı geri çantasına koyuyordu ve hızla toparlanıp gitti.
YOU ARE READING
Mutlu son mu?
ChickLitDüğünümüz, görkemli bir ritimle ilerliyordu. Tüm gün boyunca yüzümdeki gülümseme, artık yavaş yavaş kaslarımı ağrıtmaya başlamıştı. Ancak bu ağrı gözardı edilebilir nitelikteydi; çünkü karşımda, arkadaşlarıyla birlikte coşkuyla dans eden kocamın var...