Yirmi dakikalık ufak molamda,odama gidip kestirmeyi düşündüğüm ama İnanna tarafından sabote edildiğim bir andı.Kapımı tıklatıp,başını aralıktan uzatırken gülümsüyordu.Sahte bir gülümseme ile baktım.
" Müsait misiniz,Profesör? "
Aslında değildim.Tez komiteleri ve Seminerler hakkında kafa patlatmam gereken bir sürü dosya masamda bekliyordu.Neler oluyordu bana? Ne ara bu kadar sorumsuz bir denyoya dönüşmüştüm?
" Tabii,lütfen içeri girin. "
Tanrım,sabır ver.O içeri girerken suyumdan bir yudum aldım ve elinde tuttuğu kese kağıdını masama nazikçe bırakınca ben içine bakmadan önce konuştu.
" Çikolatalı kek sever misiniz bilmiyorum ama son kalan dilimleri size getireyim dedim. "
Nefret ederim.Yine de kese kağıdının içine baktım ve kaşlarımı havaya kaldırarak gülümsedim.O an anladım ki bu kadın benden hoşlanıyordu.Yeterince başıma çorap örülmemiş gibi.
" Çok düşüncelisiniz,teşekkür ederim. "
" Ne demek,bu arada onu ben yaptım. "
Ellerini birbirine geçirerek bir sallanma ile birlikte sırıttı.Gözlerimi kısmamak için direndim.
" Tekrar teşekkürler."
Bir süre boş boş ona baktım.Derin bir nefes verdi ve üzerini düzeltti.
" Dersim başlamak üzere.İyi günler dilerim. "
Usulca başımı salladım ve sırıtışı Pennywise'a dönerken ellerimi masamın üzerinde birleştirip mide bulantımı bastırmaya çalıştım.
" Size de,iyi günler. "
Odamdan çıktıktan sonra kese kağıdını kenara ittirdim ve başımı geri masamın üstüne koyup,gözlerimi dinlendirmeye devam ettim.
&&
Koridorda kaltak İnanna ve Zayn'i laflarken yakaladım.Ne konuştuklarını duymak için yanlarından bilerek geçerken " Keki beğendiniz mi? " cümlesini işittim ve kadını hayalimde milyon kez bıçakladım.Kıskançlık.İşte o an hayatımın içine nasıl da sıçtığımı fark ettim.
Eğer isterse,o kadınla birlikte olabilirdi.Kimse bunu yadırgamazdı,son derece doğru olurdu,başı belaya girmezdi,annesiyle tanıştırabilirdi.Evlenip çocuk yapabilirlerdi.
Peki,ya ben? Bu ihtimallerin yüzde birine bile layık değildim.Koca bir yanlıştan ibarettim.Tam olarak ne söyleyeceğimi planlayarak ofisine çıkan merdivenlere yöneldim.Çok güçlü bir argümanım olmazsa onun kazanacağını biliyordum.Fakat kapısını açıp içeri girdiğimde söyleyeceğim her şeyi unuttum.Vücudumu eğitmiş olmalıydı çünkü onu görmek bile tenimi beklentiyle canlandırıyordu.
" Artık benden uzak dur. "
Gözleri şüpheyle kısıldı.Beni baştan aşağı süzerken alaycılık etrafında dört dönüyordu.
" Ve beni önemseme " diye ekledim hızlıca.Şu an sadece saçmalıyordum.Kavga başlatmak istiyordum ama tam olarak olaya nasıl girişeceğimi bilmiyordum.Kol düğmeleriyle oynarken bana bakmadan iç geçirdi.
" Tamam. "
" Tamam mı? Öylece kabul edemezsin. "
Kaşlarımı çattım ve kollarımı göğsümde çaprazlayarak ona dik dik baktım.Çenesini kaldırmadan bana tenimi buza çevirecek kadar soğuk bir bakış attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
L O L I T A ( +18 )
Fanfiction" Sen sadece şanssızlıkları üzerine çekiyorsun, Bayan Lombardi, bense günahların mıknatısıyım. "