5

141 12 17
                                    

Derse odaklanamıyordum.Zihnim düşüncelerle karmakarışıktı.Kalemi sessizce defterime vururken Profesör Norris soluksuz bir şekilde Sanat Tarihi dersinin önemli kısımlarını anlatmaya devam ediyordu.Muhtemelen bu dersten çakacaktım.İç geçirdim ve dudağımı sertçe dişledim.

Zayn'i aklımdan çıkartamıyordum.Ofisinde ki son konuşmamızdan sonra,eve gidip hüngür hüngür ağlamama neden olmuştu.Onunla yüzleşmeye hiç hazır değildim oysa ki.Gözlerinde bir şeylerin eksilmiş olduğunu görmüştüm ; sönük bakıyordu,ona ne zaman baksam ela gözlerinde hep parıltılar görürdüm halbu ki ... Kaybolmuş görüntüsünü yeniden hatırlayınca kalbimde hissettiğim burukluk ona kıyamadığımın bir göstergesiydi.

" İyi misin ? " diye fısıldadı,yanımda oturan Verity.Uzanıp elimi nazikçe tuttu ve gözlerimiz buluştuğunda bana hafifçe tebessüm etti.Bir kaç gün önce Zayn ile olanlardan haberi vardı.Sadece başımı sallamakla yetindim.Konuşmama gerek yoktu,beni tanıyordu ve Zayn ile çarpık ilişkimin ne kadar ciddi olduğunun bilincindeydi.Zayn'i ne kadar çok sevdiğimi en iyi bilendi.

" Sakinleştiğinde onunla konuşmalısın.Birbirinize zaman vermeniz gerektiğini düşünüyorum,Feyre " demişti,bana.Sanırım haklıydı fakat yine de ... onca şeyden sonra hiçbir şey olmamış gibi onunla olabileceğimize olan inancım sıfırdı.Yaşadığım duygusal kırılmayı kolayca atlatamamıştım ve en kötüsü,Zayn bana karşı çok katıydı.

Öte yandan kendimi bir başkasıyla hayal bile edemiyordum çünkü ona alışmıştım.

Kullanılmış hissediyordum ama onu hala özlüyordum.Ve bunun sonunu göremiyordum.Hala onu ne zaman görsem,bana neden bu kadar acı verdiğini bilmiyordum.Onu hala seviyor oluşumdan nefret ediyorum.Böyle olmak istemiyordum, ama başka hiçbirini
ondan üstün göremiyordum.Onu istediğim için kendimden nefret ediyorum.

Bu hikayeden nefret ediyorum ama acıyla baş etmem gerek.

Onu düşününce ilk kez bu kadar tuhaf hissediyordum.Sanki bana bir yabancı gibi çok uzaktı ve aramızda görünmez bir duvar örülmüştü.Aramıza giren zaman,ona karşı beslediğim tüm o güzel hisleri ... öldürecek gibiydi.

Artık on yedi yaşındaki ergen Feyre olmadığıma göre bu sorunu yirmi  yaşındaki gerçek bir yetişkin gibi ele almalıydım.

Sonraki dersim Matematik'ti.Harvard'a geldiğimden beri ilk kez alacağım bir dersti.Akademisyenin özel hayatındaki sorunlar nedeniyle Cambridge'e gelişi uzun sürmüştü.Amfiye bir yetmiş boylarında,kadınsı bir görünüme sahip,orta yaşlarda esmer bir kadın Akademisyen girdi.Sessizce iç çektim.Matematikten nefret ederdim ben,kesinlikle ne bu kadına ne de dersine katlanamayacaktım.

Kitaplarını,diz üstü bilgisayarını masaya biraz sertçe çarpıktan sonra oldukça tavırlı bir hareketle ve asık suratla sandalyesine oturdu.

" Sessiz olun,burası lise değil. "

Verity ile birbirimize kısık gözlerimizle tuhaf bir bakış attık.Ne kadar da sansasyonel bir başlangıçtı bu böyle.Kadının egosunun ve hayata karşı öfkesinin kokusu buraya kadar geliyordu.Derin bir nefes verip arkasına yaslanarak kollarını göğsünde çaprazladı ve siyah saçlarını düzeltti.

L O L I T A ( +18 ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin