-Flashback/Ada 10 yaşındayken-
Alt kattan gelen bağrış seslerine kafamı kitabımdan kaldırdım. Anlamadığım bir şekilde annemle babam son zamanlarda çok tartışmaya başlamışlardı. Ne zaman yanlarına gidip bir sıkıntı mı var diye sorsam annem bir sıkıntı yok deyip geçiştirirdi. Annemi bildim bileli benimle fazla ilgilenmezdi zaten. Anneni mi babanı mı daha çok seviyorsun derselerdi bana kesinlikle babamı seçerdim.
Canım babam
Bu sefer aşağı inip olanları sorgulamak istemedim nasıl olsa birazdan tartışmayı keseceklerdi ve hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam edeceklerdi. Tüm ilgi ve odağımı kitabıma verdikten beş dakika sonrasında alt kattan bir cam kırılma sesini duymamla hiç beklemeden kitabın başından kalktım ve koşarak alt kata gittim. Kırılma sesi mutfaktan geldiği için direkt oraya yöneldim mutfak kapısına yaklaştığımda aralık kapıdan onları dinledim. Babam sakin bir kişiliğe sahipti fazla sesini yükseltmezdi ama bu sefer bağıran oydu.
"Sophia ben daha senin için ne yapmalıyım? Onu yapıyorum beğenmiyorsun şunu alıyorum beğenmiyorsun! Ben daha sana ne alayım? Sen daha ne istiyorsun ya?!"
Annemde aynı sinirle yanıt verdi. "Zengin olmak şık şık kıyafetler giyip partilemek istiyorum Noah! Bunu anlamıyor musun? Kral Cornelius'un eşi Kraliçe Charlotte ne kadar güzel bir hayat yaşıyor sen biliyor musun? O zenginlikler içinde güle doya yaşarken benim ne eksiğim var? Neden Cornelius gibi olamıyorsun?!"
"Bizi kimlerle kıyasladığının farkında mısın sen? Onlar nerede biz neredeyiz! Onlar krallığını yönetmekle kalmayıp tüm vampirlere sözlerini geçirmiş asil bir aile! Ayrıca Kral Cornelius'a sadece adıyla seslenmekte ne oluyor? Sanki yakın dostsunuz."
"Evet bir zamanlar epey yakındık!"
"Bu da ne demek oluyor? Benim neden haberim yok?"
"Şu demek oluyor canım seni Cornelius'la aldattım ve Ada'nın öz babası sen değilsin Kral Cornelius'un ta kendisi."
Gözlerim şokla kocaman açılırken ses çıkarmamak için elimle ağzımı kapattım. Bu da ne demek oluyordu? Baba dediğim adam benim öz babam değil miydi?
Annem babamı Kral Cornelius'la aldatmıştı annem az önce Kral'ın eşinden bahsetti o zaman Kral'da eşini aldatmış oluyordu!
Bir süre sessizlik oluştu sonra babamdan bir iç çekiş sesini duydum ardından babam sessizliği bozdu. " Ben sana daha diyecek bir şey bulamıyorum. Benden buraya kadar daha fazla seninle yaşamak istemiyorum. Ada'yı da alıp gideceğim buralardan."
"Ne? Hayır Ada benim Krallığa girebilme şansım onu elimden alamazsın!"
Bu yaşanılanlar beni üzerken başka üzen şey de annem ben gidiyorum diye değil de kendi şansını kaybetmekten korkması olmuştu. Annemin gerçekten beni sevmediğini bu anda anlamıştım. Ben sadece onun gözünde beni kullanarak Krallığa girebileceği bir aletiydim.
"İşte bu yüzden onu yanıma almayı planlıyorum onu daha iyi yetiştirip iyi eğitimler aldıracağım ki annesi gibi olmasın."
Mutfak kapısına yaklaşan adımları duydum. Kaçmak bir şeyi değiştirmeyeceği için olduğum yerde durdum ve şokta kalmış dopdolu gözlerimle kapıyı açan babama baktım. Beni anlık karşısında görünce irkilmişti ama sonra şefkat dolu gülümsemesini bana sundu. "Ufaklık sen kapı mı dinliyordun bakayım?"
"Neler oluyor? Sen benim gerçek babam değil misin?" bunu dememle gözyaşlarım yanaklarımdan aşağıya doğru süzüldü. Bağırarak ağlamamak için kendimi tutuyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece ve Kan
FantasyVampirler ve kurt adamların arasında yıllarca süren tartışma, ve anlaşmazlıklara kurtlar bir son vermek ister lakin her şey umdukları gibi gitmez. Aslında bir safkan olan vampir Ada Wong herkes tarafından baş belası bir yarı vampir olarak tanınıyord...