3. -Rastlantı-

36 6 149
                                        

"Rosemary ne yapıyorsun? Onun bir vampir olduğunu görmüyor musun?" tanımadığım bir kurt adam konuştuğunda Rosemary çatık kaşlarıyla konuşan adama baktı. "Vampir olsun ya da olmasın karşınızda bir kadın var! Bir kadına nasıl davrandığınıza da bakın. İleride eşlerinize de böyle davranırsanız yapayalnız kalırsınız."

Yüzümde minik bir gülümsemeyle içim gururla dolup taşıyordu. Her ne kadar alkışlayıp tebrik etmek istesem de ciddi ortamı bozmadım. Malum yine saldırırlar falan, başıma iş açmayayım.

Özene bezene hazırlanıp giyindiğim elbisemin bazı yerleri yırtılmıştı, kollarımdaki ve bacaklarımdaki çizikler iyileşmek üzereydi. Kafamı eğip elbisemi inceledim. Güzelim elbisemin içine ettiler...

"O vampir sana saldırmak için koştuğunda da bu kadar merhametli olacak mısın acaba?" dedi şimdiye dek hep sessiz durmuş kurt adam. Yüzünde sol gözünün hemen altından kaşına kadar uzanan bir yara izi vardı.

"Şimdi saldırmadığına göre bundan sonra da saldırmaz Evan" diye yanıtladı Rosemary. Adının Evan olduğunu öğrendiğim adam onaylamayarak başını salladı "vampirler iki yüzlü yaratıkların tekidir. İlk başta iyi davranırlar sonra seni köşeye sıkıştırdığı zaman dişlerini geçirir boynuna. Bu yüzümdeki yara izi nasıl oldu sanıyorsun? Bir vampirin tekiyle savaşırken ben onu öldürmeden önce yaptı bunu."

Daha doğrusu senin öldürdüğünü sandığın bir vampir yaptı. Yıllar önce bana saldıran kurt adamdı bu. Kendi yaptığım yarayı bir zahmet tanıyayım yani değil mi? Ayrıca adamın yüzünü de beynime kazımıştım.

Dişlerimi dudaklarıma geçirip gülmemi önledim. Hâlâ öldürdüğünü sanıyor ya... Yazık kıyamam sana.

Rosemary "Ben küçükken ki tanıştığım vampir hiçte öyle dediğin gibi birisi değildi ama. Gerçi daha sonradan onu görmedim ortalıktan kayboldu gitti." dediğinde Evan göz devirip bakışlarını bana çevirdi. Doğrudan benim soğuk bakışlarımla karşılaştığı zaman hafifçe irkildi. "Salacak mıyız yani bunu?" dediğinde Leon'un yanında duran iri yapılı kısa saçlı adam konuştu. "Bizim bölgemizde gezindiği için Ethan'a götürmemiz gerekiyor."

"Bir vampiri yaşadığımız yere mi götüreceğiz Chris? Hadi ama saçmalama! Ya herkese yerimizi ifşa ederse?" Diye yakındı Evan. Chris omzunu silkti "onu sorgulamamız gerekiyor, eğer yerimizi söyleyecek olursa da eğer" başını bana çevirerek "bir savaş istiyordur demektir, ki bununla da başa çıkamayacak kadar güçsüz." Dedi.

Yerden kalkıp üstümdeki toprakları silkeledim tüm dikkatleri üstüme çektikten sonra Chris'e baktım. "Ne yani koskoca orman siz kurt adamlara mı ait?" diye sordum.

"Evet?"

"Tapusunu göster, inanayım."

"Tapusu yok ki"

"O zaman bu orman sadece sizin değil ve diğer canlıların da girmesine izin verilmesi gerekiyor. Tamam ormanlık alan sizin yaşam alanınız olabilir ama ormanı seven bir vampir olarak ormandan uzakta yaşamam. Hep gidip gelirim zaten ben ormana şimdiye dek kimse fark etmedi, şu sarı civciv olmasaydı da fark etmeyecektiniz." dedim kollarımı göğsümde kavuşturup. Tüm ormanın kendilerinin olduğunu düşünmeleri çok bencilceydi.

Bu kurt adamlara yakında gıcık kapmaya başlayacaktım orası kesin.

Bildiğim kadarıyla iki kurt kabilesi vardı, bunlardan birisi Ay Kabilesi, Ethan dedikleri kişi muhtemelen Kabilenin lideriydi. Bir diğer kabile de Güneş kabilesiydi. O kabilenin sürüsüne dair en ufak bir fikrim yoktu. Ben zaten genel olarak kurt adamları araştırma gereği duymamıştım. Ama karşımdakilerin de kim olduğuna dair bir fikrim yoktu cahil gibi kalmıştım öylece. Luis hepsini sülalesine kadar tanıyor olmalıydı bir ara ondan her şeyi öğrenmeliyim. 

Gece ve KanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin