Kaybedilmeye mahkum edilen savaşlar her zaman bir çıkış yolu bulur kazanılır.: tek teselli umut.
insanlar da tıpkı savaşlar gibidir. bazıları içten fetheder kaleyi bazıları ise dışardan.
en tehlikesi içerden fethetmektir. çünkü içerde neler ile karşılaşacağını bilemez. bu yüzden her an tetikte olunması gerekir.
kafamın içinde kendini yiyip bitiren deli sorular vardı. bazıları cevaplar üretmek için senaryolar yazıyordu fakat bir mantığa oturmuyordu. bazıları ise sadece bekliyordu.
Beyazıt atabey. beynimi kemiren soruların sahibi. hapishanede de ne işi vardı. neden buradaydı. dosyası neden gizliydi. mahkumlar ile arasında nasıl bir sürtüşme vardı bunun nedeni neydi?
kesik bir nefes alarak bilgisayarımı kapattım. başımı koltuğa yaslayarak tavana baktım. tek hücrede kalıyordu. daha doğrusu kendisinin isteği üzerine dizayn ettirdiği tek hücreli bir kodeste takıyordu.
peki onun diğer mahkumlar arasındaki fark neydi? çok mu tehlikeliydi yoksa çok mu özeldi. bu adamda bir şey vardı. ve benim gibi meraklı bir insanın ilgisini çoktan çekmişti.
belki de benimle oyun oynuyordur. dün söyledikleri kafamı alak bulak etmişti. kişiliğini bilmediğim için yavaştan ve hamleleri tahmin ederek gitmeliydim.
önce onun kim olduğunu öğrenmeliydim. ardından neden burada olduğunu bulmalıydım. daha önce çalıştığım hapishanelerde hiç kimseye bu kadar özel muamele gösterilmiyordu.
devlet bu adama neden bu kadar rahat davranıyordu. derin bir nefes aldım. koltuktan kalkarak odamdan çıktığımda diğer bloktaki mahkumlar havalandırmaya çıkıyordu. demir parmaklık kapılardan kartımı okutarak geçerken sağ koridordan çıkan salim gardiyan ile karşılaştım.
"atalay bey avluya mı çıkacaksınız "dediğinde başımı salladım. "evet "dedim. "size eşlik edeyim "dediğinde başımı salladım.
koridorda yürüdük. "alışabildin mi "diyen adama baktım. "benim için zor olmadı alışacağım "dedim. başını salladı salim gardiyan .
Avluya birlikte çıktığımızda yanımdan ayrılan salim gardiyanın ardından içeri doğru yürürken bana bakan bazı mahkumlara bakıyordum. fakat gözlerim ilerde etrafında toplanmış bir çete gibi duran adamların başında oturan beyazıt atabeyin üstündeydi.
sol elindeki eldiveni gözüme çarptı. ardından bana bakan gözleri. gözlüklerini çıkartmıştı. dudakları iki yana doğru kıvrıldı.
"ne o akman beni çok mu özledin sırıtıyorsun "diye avluya giren iri bedenli kolları dövmeli adamın konuşması gözlerimizin arasındaki teması kesti.
"hasretinden prangları eskittim façalı "dedi beyazıt. façalı denen adam karşı tarafta onu bekleyen adamlarının yanına beyazıtın karşısına geçip banka oturdu.
"ahmet arif güzel sana verdiğim kitabı okumuşsun "dediğinde aralarındaki bu konuşma bana anlmasız gelmeye başlamıştı. "umarım mesajı da almışsındır yazık kitap boşuna gitmiş olmasın "dedi façalı denen adam. kesin bir bit yeniği vardı bu işin içinde.
beyazıt gözlerini karşısındaki adamdan gözlerini çekmedi. ardından sol elini çenesine koyarak bakışlarını yukarı çevirdi.
"aksine ben güvercinleri kafeste tutmam ama onları özgür de bırakmam "dedi. bakışlarını tekrar façalının üstüne sabit tutu.
"onları kendi zincirlerimle öldürürüm "dedi. façalı denen adamın kaşları çatıldı. sırıtma sırası atabeydeydi. bu ne demek oluyordu?
"gidelim "diyerek ayağa kalkan beyazıt ve adamları avlunun çıkışına varmadan iki grup arasında oluşan kavgaya müdahale eden gardiyanlar ortalık yangın yerine dönerken müdahale etmemek için kendimi çok zor tutuyordum fakat gördüğüm manzara buna pek yardımcı olmadı.
beyazıtın arkasından yaklaşan façalının adamlarından biri elindeki bıçakla ona doğru yaklaşırken hemen bıçağı saplamadan adamın elini tutuğumda bana öfke ile bakıyordu.
"çekil lan "diyerek bıçağı çekiştirirken buna izin vermiyordum. "bırak "dedim fakat aramızdaki arbedenin sonu bedenime giren acı ile son buldu.
bedenimdeki gücün çekilmesi ile kendimi yeri boyalarken buldum. "atalay bey "diyen salim gardiyanın sesi ile gözlerim kapanmadan önce bana bakan adamın gözleri oldu.
*********************************************************************
GEÇ OLDU AMA GELDİ. BOL YORUM YAPMAYI VE BENİ TAKİP ETMEYİ UNUTMAYIN...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KODEX-BXB
Teen Fiction"sen delisin "dediğinde genç adam karşısındaki ona sırıtarak bakan mahkuma bakıyordu. "Öyleyim bu benimle sevişmen için bir engel mi ?"diye sorduğunda genç adam öksürerek ona inanılmaz gözler ile baktı. "Seninle cinsel hiç bir yakınlaşmaya girmeyece...