Üçüncü seferde Potter onu bir ağaca doğru itmişti.
Draco güvende olduğunu düşünmüştü. Etrafta bir sürü öğrenci vardı. Ayrıca hava aydınlıktı. Ancak bunların hiçbiri Potter'ı engelleyememişti. Dümdüz yürümüş, onu yakınlardaki bir ağaca yapıştırmış ve öpmüştü. Birkaç öğrenci bunu görüp şokla iç çektiğinde ve hatta aralarından bir tanesi çığlık attığında - muhtemelen Weasley'di - bile durmamıştı. Dev ahtapot önünde gerçekleşen sahneden heyecanlanmış gibi dokunaçlarını sesli bir şekilde göl yüzeyine vurmaya başladı.
Potter, dudaklarını, çenesini ve boynunu öptü. Kulakları bile öpücüklerinden kurtulamamıştı. Draco, diğerinin hareketlerini yönlendirme konusunda etkileyici bir yeteneğe sahip olduğunu itiraf etmeliydi. Harry uyluğunu, Draco'nun kasığına doğru sıkıca bastırdığından emin olarak, onu hareketsiz bırakan mükemmel bir ritimle kalçalarını hareket ettirdi. Bu sayede Draco'nun onu itmeye yönelik içinde kalan son direniş parçasını da boşa çıkarmıştı.
Potter, uzun ve baş döndürücü birkaç dakikadan sonra Draco'nun boynuna doğru nefeslendi ve ardından geri çekildi.
"Sonra görüşürüz," dedi gülümseyerek ve şatoya doğru koşmaya başladı.
Draco etraftakilerin büyümüş gözlerle onu izlediğinin bilincinde, gömleğindeki kırışıklıkları düzeltmeyi denedi.
Durum kontrolden çıkmaya başlamıştı. Artık bir şeyler yapması gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çarpılmış (Draco Malfoy/Harry Potter) • Tamamlandı
FanfictionPotter, Draco'yu şatonun dört bir yanındaki duvarlara çarpmak gibi endişe verici bir alışkanlık geliştirir... [A translation of 'Slammed' by faithwood]