*Muhterem okuyucularım, derslerdir falan filan zart zurt hiç yazma fırsatım olmadı. Eee, haliyle hikaye akışını da tamamen unuttum. Bu yüzden elimden geldiğince hatırlamak ve birkaç şeyler değiştirmek istiyorum. Bu bölümde mantık hataları olabilir, dediğim gibi hikaye akışına konsantre değilim. Umarım anlarsınız, iyi okumalar..*
4 YIL ÖNCE
******
O sıralar şehrin en acımasız ve bilinmeyen mafyası olarak nitelendirilen Natalia ve adamları, Natalia bir dönüş noktası bulmadan önce hep masum insanları dolandırır ve köle yaparlardı. Tabi ki onlardan biri de Mary'nin babası.
Kendisine yüklü miktarda bir para bahsi ile kumar oynatıldı, ilk başta her şey normaldi ta ki babası kendini oyuna kaptırıp bütün mal varlığını Natalia'nın eline kaptırana kadar.Gözü ne yaptığını görmeyen, acımasızlığa bürünmüş Natalia, bu borçlardan kurtulmak için karısını kendi barlarında 'Fahişe' olarak çalıştırılmasını istediler çünkü mary'nin annesi oldukça güzel bir kadındı ve şehirde ki bütün zengin adamların tümü neredeyse onu sokakta gördüklerinde dönüp tekrar bakıyorlardı. Bu kadını bir 'fahişe' olarak çalıştırmak diğer bütün zengin adamları kendisine çekip şöhretine şöhret katacaktı. Ölüm korkusunu iliklerine kadar hisseden babası ise bu seçeneği çok zor koşullar altında kabul etti. Bu seçiminden dolayı bunalıma giren babası bütün parasını içkiye vurmaya başladı. Çünkü karısını ne görüyor ne de konuşabiliyordu kim bilir kaç tane adama fahişe olarak satılmıştı. Onunla görüşebilse bile artık yüzüne aynı, sevdiği kadın olarak bakabilecek miydi?
Hiç zannetmiyorum.Durumlar böyle olunca ailesinin yavaş yavaş çürümeye başladığını fark eden mary için bu dönem oldukça zordu. Sonuçta 15 yaşında bir kız bunları kaldıracak kapasiteye sahip miydi? Mental sağlığı çok büyük hasar görmüş ve ileriki yaşlarda doğru bir karar veremeyecek hâle gelmişti. Babası kendisini içkiye vurmasına rağmen kızına hiç şiddet ya da baskı denebilecek eylemlerde bulunmuyor ama kızına dikkat ediyor da denilemezdi. Sadece evde kalmasını ve Natalia'nın onun bir kızı olduğunu öğrenmemesini umuyordu. Kızı ilerleyen yaşlarda üniversite için hazırlanacaktı fakat uygun şartlarda ders görmesi için elinde hiç para yoktu. Dersleri arkadaşlarının kitaplarını ödünç alarak üniversiteye hazırlandı ve çok da başarılı bir üniversiteyi kazanmıştı. Ama gel gelelim Natalia bu adamın kızı olduğunu öğrenene kadar, sadece gözlemlemek amaçla da olsa Mary'i daha 17'li -aradan 2 yıl geçti- yaşlarında kendi evine hapsetti. Kızın sakinliği, tatlılığı ve çekingenliği Natalia'yı çok hoşuna gitmeye başlamıştı. 26 yaşlarında bu küçük kızla beraber olması hiç de uygun değildi, bunu kendisi de biliyordu ama elinde değildi. Aynı diğerleri gibi bu kızı da kırmak ondan faydalanmak istiyordu. Ondan faydalanmak istediğinde bir şey ona engel olmaya başlamıştı. Kızın yüzünde ki masum bakış ve teslimiyetçi hâl ondan faydalanmasını engelliyordu. Mary'nin üniversite parasını üstlendi ve bir daha görünmemek üzere onu serbest bıraktı.
2 YIL SONRA
(Şimdiki zaman)
****Bunu hem kendime fırsat, hem de ona karşı ihtiyaçlığımdan kabul ettim. Beni evime bıraktı, evime bırakmadan önce marketten bana bir sürü alışveriş yaptı. Küçük bir kız olmadığım halde bir çocuğun sevebileceği her şeyi aldı.
Eve vardığımda o antrede dururken ona teşekkür etmek için döndüm ama kelimeler ağzımdan çıkmıyordu. Ne demek istediğimi anlayan Natalia beni yanağımdan tuttu.
"Bana yine o gözlerle bakıyorsun."
"Hangi gözler..?"
Gözlerimin altını öptü.
"Seni hapsettiğim gün ki gibi."
Dudaklarım titremeye başlamıştı, bazı anılar uyanmaya başlayınca kendimi tutamadım.
"Ben sadece çocuktum.. Bakışlarıma engel olamadım."
"Hayır, sen her zaman bana böyle baktın. Seni yatağa atarken senden yeterince faydalanmayı düşünüyordum ama sen.. sen o gözlerle beni içine çektin. Ben sana nasıl kıyabilirdim ki?"
İç çekti ve gözlerini kapattı.
"Lanet olsun, çok pişmanım. Aileni yok ettiğim için çok pişmanım."
Alnını alnıma yasladı ve gözlerime baktı.
"Siktir et işi, lütfen bugün seninle kalabilir miyim?"
Biraz tereddütteydim
"Pek emin değilim.. Ben-"
Baş parmağını dudaklarıma koydu.
"Benden korkma, sadece rahatla"
Aniden dudaklarını boynumda hissettim, kendinden geçmiş gibi beni öpüyordu. Hoşuma gitmesine rağmen aynı zamanda rahatsız olmuştum.
"N-Natalia, şimdi olmaz.."
Beni kanepeye itti, üstüme çıktı
"Onu içimde tutmaya çalışıyordum ama dayanılması imkansız birisin."
Boynumu öpmesine izin verdim, daha fazlasını kabul etmezdim. Bunu o da biliyordu, bu yüzden sadece bununla yetindi.
Boynumda izler bıraktığını hissedebiliyordum, nefes nefese kalırken fısıldadığını duyabiliyordum.
"Neden.. Neden daha fazlasını yapamıyorum? Bu..Bu vücuda sahip olmak istiyorum."
Son derece kararlı gözlerle ona baktım. Gözlerini kaçırdı, iç çekti.
"Peki.."
Yüzünü boynuma sokarak gözlerini kapattı.
"Natalia, işin olduğunu söylemiştin"
"Umurumda değil."
Elimi onun omzuna koyarak ona sarıldım. Kulağıma fısıldadı.
"Sen uyuyana kadar güzel şeyler duymak istemez misin?"
"Ne tür şeyler..?"
Yanağımı öptü.
"Benim minik meleğim."
"Ohh.."
Gözlerimi kapattım ve kulağıma fısıldamasına izin verdim. Bana tatlı lakaplar takıyor ve beni yumuşatıyordu.
***
Uyandığımda yanımda kimse yoktu, başım çok kötü ağrıyordu ve bir ağrı kesici almak için mutfağa gittiğimde natalia'yı mutfakta gördüm. Göz göze geldik.
"Günaydın, uykucu."
"Ne yapıyorsun burada?"
"Sana yemek hazırlıyorum.."
"Gerek yoktu"
Bana keskin bir bakış attı.
"Bu aşamaları geçtik, tabi ki gerek var. Beni kabul etmen lazım"
"Natalia, ben zaten seni-"
Üstüme yürüdü, gözlerinde samimiyet yoktu.
"Sırf senin affedici, güzel ruhun yüzünden affedilmeyecek şeyleri öylece kenara bırakamam. Bunu telafi etmem gerek"
Zorla başımı onun göğüslerine yaslamamı sağladı.
"Senin annen benim artık"
Alaycı ve kaşlarımı çatık bir şekilde ona baktım.
"Anne?"
"Efendim, bebeğim?~"
Kıkırdayarak yanağımı öptü. Bu tatlı anda nedensizce bir şeyler sezdim. Sanki aşktan ziyade bir tür takıntı ya da sahiplenme. O aşık olacak türden bir insan değildi.
Ne kadar değiştiğini zannetsem de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
| Sapık | GL/ gxg
Romance"İki seçenek var" "ya benim olursun ya da hayatını zindana çeviririm" Eşcinsel bir kurgudur.