Sex, Drugs, Etc. | Taekook|

5. Bölüm'

Merhabalar 🧍🏻

Biliyor musunuz ben hayaletleri hiç sevmem :(((
Ne alaka diye sormayın, boş verin...

Yetişkin içerik uyarısı ‼️‼️

İyi okumalar küçük trexlerim 🦖

•••

Heyecan, sinir, stres, adrenalin... Birçok duyguyu yaşadığım o dakikalar da kalbim heyecanla atıyordu. heyecanla sağ ayağımı aracın içinde sektirirken, stresle de sol elimdeki tırnaklarımı dişliyordum. Dişlemekten de öte, kemiriyordum.

Hayatımda ilk defa böyle bir görev yapacağım için hem sinirli hem de adrenalin doluydum. Neden sinirli olduğumu bilmiyordum. Belki de beni böyle yarrak gibi bir göreve verdikleri için olabilirdi. Tanrı aşkına böyle görevi kim neden kabul etsin ki? Ne kadar iyi araba sürsem de kaza yapmayacağım ne malumdu?

Peh!

Vücudumda yer alan adrenalin belli değil miydi oysa? Biraz daha açayım o zaman cümlelerimi. Sonuçta ben ilk defa soygun yapacaktım doğrusu ilk defa soyguncuları taşıyan bir aracı sürecektim. Ne çılgınca ama değil mi anasını satayım!? Hızlı ve öfkeli serisinden fırlamış gibiydik.

Her neyse, soygun sikimde değildi. Sonuçta yakalanmayacaktık ya. Ve Evet kendime güveniyordum. Buradan soygunu adam akıllı bir şekilde yapıp çıkacaktık ve atılan adrese araçtaki kişileri bırakıp ben ise başka bir araçla Taehyung'un evine gidecektim.

Demiştim ya soygun umrumda değil diye, asıl umrumda olan bunun akşamıydı. Vampir kim ile geçireceğim o ateşli geceyi düşünüyordum. Her düşündüğüm de midem kasılırken, nefesim boğazımda tıkalı kalıyordu.

Onun altına girmek için heyecanlıydım. Dışarıdan bakılınca sürtük gibi görünsem de alakadar olduğum söylenemezdi. Sonuçta koskoca yüzyılın safkan vampiriydi o. Herkes onun altına girmek için fırsat kolluyorken ben direkt olarak hak kazanmıştım.

Bir akşam yemeğine davet almak gibiydi taehyungun altına girmek. Eğer davetiye alırsan girebilirdin ama alamazsan giremezdin. Fakat ben bunların hiçbirini yapmamıştım işte. Bizzat bana kendisi söylemişti. Ah bu benim küçük omegamın gururunu fazlasıyla okşuyordu.

Omegamın dediğiyle hareket etmiyordum aslında. İkimizin fikirleri fazlasıyla uyuştuğu için benim yolumdan ilerlemek ona daha cazip geliyordu. Ah zaten içimi deşiyordu şuan. Bir vampirle ilişkiye gireceği için benden daha heyecanlıydı.

"Daha neyi bekliyorsunuz? İnmeyecek misiniz?"

Yanımda oturan, adını daha birkaç saat önce öğrendiğim adam yani yoongi bana ters ters bakınca, elinde tuttuğu kar maskesini hızlıca mandalina kafasından içeriye sokup yüzünü kapatmıştı. Çok garip biriydi. Konuşmuyordu. Bakışlarıyla sikiyordu seni.

"Namjoon ve seokjinden haber almadık daha omega. Şehrin tüm kameralarını, alarmlarını devre dışı bırakacakları için uğraştırıyor. Bekle biraz daha."

Arka koltukta oturan diğer turuncu saçlı küçük bedene kaydı bakışları dikiz aynasından. Yanında oturan adamın aksine kendisi maskesini tam kapatmamış bir güneş gözlüğü edasıyla saçının üstünde tutmaya devam etmişti. Galiba bunun adı jimindi?

Onun bir diğer yanında oturan güzel profilli çocuk bana gülümseyerek baktığında bende karşılık verip önüme dönmüştüm. Aralarında bana şuan en samimi gelen, adını da hatırladığım kadarıyla Hoseoktu. Diğerleri gibi ters bakışlara maruz bırakmıyordu beni. Belki de rol gereği yapıyordu bilmiyordum ama çok iyi birisine benzediği aşikardı.