Gözlerimi yavaşça açtığımda ellerimin ve ayaklarımın bağlı olduğunu gördüm karşımda ise beş kişi. Yanıma baktığımda kardeşlerim uyanmamış baygın yatıyorlardı.
"çözün lan beni" dedim sinirli gözlerimi baştaki adama dikerek. Popomda bir acı hissettim. Salaklar insan çakıyı almayı unutur mu?
onlar fark ettirmeden arka cebimden çakıyı aldım ve ellerimi onlar konuşurken çözdüm. Çakıyı elimde tuttum ve adama doğru savurdum ama o sanki konuşurken bile beni gözetliyormuş gibi kafasını yana eğerek çakıdan kurtuldu. Ellerimi çözdüğüm için hemen ayaklarımı çözdüm ve ayağa kalktım. Azizin yanına gittim.
Dürttüm ama uyanmadı. Artık başka seçenek yok. Var gücümle yanağına tokat atmamla sol tarafa doğru yığıldı. Kolları ve ayakları bağlı olduğu için put gibi yığılmıştı.
"oha kızım yavaş lan" sinirle konuştu. Valla beş parmağın tomografisi çıkmıştı yüzünde. Acımadım değil.
Onu çözüp barçının yanına gittim
"barçın?" dedim ama uyanmadı. Buna da etki etmez . Benim iki hatta dört katımda olabilir fazla abartmayım ama kas kütlesi olduğu için tokat değil yumruk atma kararı alım.
"aziz kızmaz dimi lan" dedim hafif çekinerek. Am o gülüyordu.
"kızmaz merak etme lido" dedi. Lider olduğum için kısaca lido diyordu bana .
"Allahım. Bismillah" dedim ve elime yaptığım yumruğu var gücümle barçına geçirdim.
"anasını avradını..." diyeceti ki açtığı gözlerle beni görünce laflarını yuttu ve gözlerini kaçırdı.
"valla özür dilemeyeceğim barçın. Tokat ile uyanmazdın" dedim
"kızım elin zaten sert ne diye tokat değil yumruk atarsın ki" dedi sitemle
"tamam be" diyerek onuda çözdüm. Aziz ise emeli çözmüş ona sarılmış ayakta dikiliyorlardı. Lan akın nerde.
"akın?" . Etrafı süzdüm ama yoktu. Bir anda arkamdan ses geldi. Baktığımda bize sinirli gözlerle bakan akını farkettim. Çocuk arkamdaymış ya lan.
"akıncım .Valla unuttum" dedi barçın ama nafile çünkü akın ağlamaya başladı ve emelde akının yanına giderek birlikte ağlamaya başladılar.
Ve bağırarak "Allahım kaçırıldık" dediler.
"amq sanki ilk defa kaçırılıyoruz. Kapatın çenenizi" dedim dişlerimin arsında. Anında ikisi de sus pus olmuş masum gözlerle bana bakıyorlardı.
"bitti mi konuşmanız?" dedi çakı fırlattığım adam. Allah'ım ben bunları hiç tanımıyorum. Çoğunlukla sokaktaki veya etraftaki çeteleri ve mafyaları bilirdik .
"kimsiniz?" gözlerimi onlara süzerek sorduğum soruya aralarındaki kadın cevap verdi.
"sizi kaçırmadık çocuklar. Ben oya" dedi elini uzatarak.
"napiyim" dedim takmayarak
"kendinizi tanıtır mısınız?" dedi oya hanım
"tanımadığınız kişileri niye kaçırıyorsunuz?" diye sorunca karşımdakiler şok arkamdaki kardeşlerimi sırıtma ifadesi aldı.
Ne ama doğru değil mi? Cidden adam akıllı kaçıran yok bizi.
"bakın sizi kaçırmadık çocuklar" dedi ama afını böldüm
"çocuk dediğin kişilerle nerdeyse aynı yaştasın" dedim bir kaşımı kaldırarak.
"tamam bakın biz araştırma sonucu en çok bilinen siz yani GÖLGE grubu ve KORKU grubu söyleniyordu. Bunları üstümüz anlatacak size buyurun gidelim" dedi oya hanım. Ama bir şey fark ettim oğlum yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUİKASTÇILAR
Roman pour AdolescentsBeş tane sokakta büyüyen gençler. Herkesten bağımsız yaşayan, yaralı çocuklar. Onları evleri değil sokaklar kucak açmıştı. Göz yaşı dökmemeyi, kimseye güvenmemeyi öğrendiler. Bir gün kaçırıldılar yada onlar öyle zannetti. Çünkü neyin içine düştükler...