11

6 1 0
                                    

Bir yeni gün daha başlamıştı. "Bugün ne olacak acaba?" sorusunu sorduran bir güne daha uyandı Alya. Korku da olsa hissettiği, artık daha berraktı görüş açısı ve daha dingindi korkusu.

Uyandığı zaman Zuzu yanında yoktu. Mutfağa baktı, buzdolabının üzerindeki notu aldı.

"Bugün dersim geç bitecek, yemek senden😊"

Yüzünde hafif bir tebessüm oluştu. Kağıdın altına bir cümlede kendi bıraktı.

"Dışarıdan yeriz.😉"

Yüzünü yıkarken kısa bir süre aynaya takıldı gözleri, kendini eskiden olduğu kadar güçlü görememişti. Rüzgar esse yıkılacak gibi hissediyordu dün.
Bugünse emin değildi ne hissettiğine. Tek bildiği ilerleyen günlerin yorucu olacağıydı.

Bir yandan Jir'i bulmak istiyordu, bir yandansa bir kez afalladığı için tekrar afallamaktan korkuyordu.

Güçlü kadın olmuştu her zaman, tereddütsüz, istediğini alan. Fiziksel ve psikolojik olarak kedini üstün görmüştü hep. Ama bir erkekle güç yatıştırmamıştı gençliğinden beri. Eskisi kadar güçlü olmadığını ise acı bir deneyimle tecrübe etmişti.

Yıkılan egosuyla birlikte aşağılık kompleksine dönüşmüştü egosundan kalan enkaz. Farkındaydı aslında, bu yıkık labirentin bir çıkışı olması şarttı. Şimdi ilk işi küçümsediği düşmanını tanımak olacaktı.

Hızla hazırlanmaya başladı. Şirkete gidip dosyaların arasından Jirle ilgili bir evrak aradı. Bulamadı. Ofisi alt üst etti ama tek bir kağıt parçası yoktu. Şule'yi aradı.

-Alo!

-Şule, Jirle ilgili evraklar nerede?

-Ne evrakı?

-Jir'in kişisel bilgilerinin olduğu...

-Yok ki!

-Ne demek yok?

-Biz Jirle hiç resmi olarak çalışmadık.

-Adam bir yıldır bizim ofiste yaşıyor!

-Evet ve hep baştan savıp gönderiyoruz.

Alya sinirle alt dudağını ısırdı. Alnını sol eliyle tuttu ve sıktı.

-Peki bu adamın tam adı ne?

-Bilmiyorum!

-Şule...

-Alya hiç sorgulamadım. Sen salla dedin, ben salladım.

-Randevu alırken falan soyadını da söylemedi mi?

-Hiç hatırlamıyorum.

Alya telefonu kulağından çekti, gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Bir kaç saniye sonra Şule'nin sesini duydu.

-Alya, sana soruyorum, hani sorun kalmamıştı? Halloldu, korkma demedin mi?

-Sorun yok. Sen merak etme.

-O zaman nereden çıktı aniden bu kimlik sorgulama?

-Düşmanımı tanımaya çalışıyorum Şule. Senin için risk kalmadı ama bu her şey bitti demek değil.

-Alya ofisine girdi, ne yapabilirdi ki? Masasına oturdu, öfkeyle masadaki birkaç dosyayı odanın etrafına savurdu. Duvarda saate bakıyordu bir saat 13 dakika boyunca gözünü saatten ayırmadı ve odanın kapısı açıldı. Gelen Şuleydi.

-Arşive gel?

-Ne işin var burada?

-Soyadını sordun!

-Bilmiyorum dedin!

Şule'nin sesi çok sertti. Kızgın bakışlarını Alya'ya doğrulttu.

-Bilmiyorum dedim, yazmadım demedim.

Girdikleri odadan iki koli çıkardı.

-13-14 ay önce geldi, ilk randevuda tam adı kesin vardır. Bu iki kolinin birinde o ilk randevunun kaydı olmak zorunda.

Alya hızla kolilerden birini aldı, odasına götürüp masaya bıraktı ve oturup tek tek bakmaya başladı.

YANLIŞ TERCİHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin