Yattağında dönüp duruyordu taehyung. Genç kızı bir daha görmemişti. Neredeyse iki hafta olacaktı. Tekrardan jennie'nin hayal mi yoksa gerçek mi olduğunu düşünmeye başlamıştı.
Uzaklarda bir yerlerde çocukların bağırtıları geliyordu. Odada saatin çıkardığı tiktaklardan başka ses yoktu. Arkadaşı jungkook dışında kimse uğramamıştı.
Kemikleri ağrıyordu. Hastalık onu çok yıpratıyor fazlasıyla acı çektiriyordu. Öyle ki taehyung bugün gerçekten öleceğini düşünmüştü.
Ölüme sesizce yaklaşırken çocukluk anılarını anımsamaya çalıştı 'her şey dün gibiydi aslında ama artık geri dönüş yoktu' gözlerini kapatırken gülümsedi. Eskiden mutluydu yedi yaşından önce yani. Gariptir taehyung'un yangından sonra hatırlanmaya değer çok az anısı olmuştu.
"gelebilir miyim?" taehyung yine o ince zarif sesi duydu. Yavaşça kapıya dönerek gelen kıza baktı. Beyaz staj üniforması vardı üzerinde. Uzun güzel saçlarını toplamıştı bu sefer.
"şey aslında kapıyı iki kez tıklattım ama duymadın sanırım"
"sorun yok gelsene içeri"
Jennie minik adımlarla taehyung'un yanına ilerlemişti. Hemen baş ucunda duran sandalyeye oturmuştu
" daha önce gelecektim. Ama çizdiğim resim bir türlü istediğim gibi olmadı" taehyung kızın samimiyetine inanmıştı.
"sonra dedim ki ordakinden daha iyi resim yapabilmem için seni biraz tanımalıyım" diyerek panoda duran resmi göstermişti.
"nasıl olacakmış o?"
"stajım bir aydan fazla her sabah yanına uğrayabilirim, öğle arası da yanına gelebilirim ve sonuçların iyi çıkarsa belki dolaşmaya falan çıkarız" dedi gülümseyerek. Bu kız taehyung'a yarında öbür günden bahsediyodu. Oysa bugün ölmeliydi.
"neden"
"bak jennie eğer hasta olduğum için buradaysan git ve bir daha dönme" jennie taehyung'un bu sözüne alınmamış veya kırılmamıştı. Onu anlamaya çalıştı.
"yanlış anladın sanırım" elleri bir an taehyung'un ellerini kavramış hemen ardından ne yaptığını anlayıp hızla elini çekimişti.
"hasta olduğun için değil seni tanımak istiyorum çünkü... Bir nedeni yok aslında bu sadece yürekten gelen bir şey ." jennie bakışlarını yere indirmiş bir süre boyunca ikiside konuşmamıştı.
"sana bağırmak istemedim yani niyetim bu değildi" dedi taehyung mahçup bir sesle
"sorun değil" tekardan bakışlarını ona doğru çevirmişti. Yüzünden ne kadar acı çektiği görülüyordu jennie'nin veya bir başkasının ona kızmaya hakkı yoktu.
"
kitap okumayı seviyorsun sanırım"
Dedi jennie masanın üzerinde duran bir kaç okuma kitabını göstererek."evet severim. Satranç oynamayı da severim aslında ama burda pek oynayan yok" taehyung'un bu söylemi jennie'nin aklına güzel bir fikir getirmişti.
"bende severim. Ama genelde kaybederim " dudaklarını büzüp konuşmuştu. Taehyung bu halini sevimli bulmuştu.
"lan taehyung jisoo seni görmek istiyormuş" ikisinin bakışları kapıdan giren uzun boylu oğlana dönmüştü.
"oha" jennie ile birbirlerine şaşkınlıka bakmışlardı. Taehyung yatağında doğrulup konuşmaya başladı
"içeri gel jungkook"
"şey ben gitsem iyi olur sanırım"diyerek ayaklandı jennie. Jungkook ve taehyung yalnız konuşmak istiyor olabilirlerdi. Zaten artık gitmesi gerekiyordu.
" Biraz daha kalamaz mısın? Hem jungkook ile tanışırsınız "
" saat yedi olmak üzere ilk günden geç kalmayayım. "ardından jungkook'a dönüp" memnun oldum jungkook ben jennie "dedi gülümseyerek jungkook da aynı şekilde gülümsemiş. Bu şekerleme gibi olan kızın tuza benzeyen taehyung ile nasıl karşılaştıklarını merak etmeye başlamıştı
" oğlum kız çok güzel lan arkadaşı falan var mı? "jennie çıkar çıkmaz konuşmuştu. Duymadığını sanmışlardı ama genç kız Duymuştu
Nasılsınız bakalım?
Bölüm hakkında yorum yapmayı unutmayın
Görüşmek üzere
Seviliyorsunuz 🩷
Sinir 20 oy olsun ❤️