Dami odasına yerleşmiş gitarını çıkarıyordu. Kanser olduğu süreçte gitar çalmayı bırakmamıştı hala tek dayandığı şey gitarıydı. Dami gitarını çalmaya başlamıştı, aklından geçen melodiyi çalmayı çalışıyordu. Aklındaki melodi Yoohyeon'du. Yoohyeon onun için kusursuz bir melodiydi. Belki onu fazla tanımıyordu fakat bu hisler onun için vazgeçilemezdi. Dami Yoohyeon'u anlatan bir melodi çalmayı denedi fakat çaldığı melodilerin hiç biri onun kadar kusursuz ve güzel değildi.
"Hayır bu da değil... Yapabilirim! Onu anlatan bir melodi çalacağım."
Ve hiçbir defasında çaldığı melodileri yeterli bulmuyordu.
Dami hala Yoohheon'u anlatan bir melodi çalmayı denerken Yoohyeon odaya girmişti aslında girmiş de değildi kapıda öylece durmuş Dami'yi izliyordu. Dami Yoohyeon'u fark ettiğinde onun sarhoş olduğunu anlamıştı, hem gözlerinden anlaşılıyordu hem de alkol kokusu Dami'nin burnuna kadar gelmişti. Dami bu kokudan nefret ediyordu. O da içiyordu fakat içtiği zamanlar ya fazla dibe batmış ya da gerçekten bir şeye kırılmış olurdu. Dami bu zamanlarda kendine ceza vermek için içiyordu kafayı bulmak için değil.
Yoohyeon yavaşça Dami'ye doğru yürüdü. Kapıyı kapatmamıştı. Yoohyeon Dami'nin yanına oturup elindeki shot bardağını Dami'ye uzattı. Elinde shot bardağı mı tutuyordu? Dami onun gözlerine bakmaktan bunu fark etmemişti bile.
"Sen niye içmiyorsun?"
Dami sesindeki titremeyi fark edince Yoohyeon'un fazlasıyla sarhoş olduğunu anlamıştı. O shotı içmeyecekti, bugün keyfi yerindeydi. Yani kendisini öyle kandırıyordu.
"Ben içki içmeyi sevmiyorum Yooh."
"Peki ben içiririm o zaman."
Yoohyeon Dami'nin hiç beklemediği bir anda kucağına çıkıp shot bardağındaki tüm içkiyi içmişti. İçkiyi ağızında tutuyordu. Fazla geçmeden Dami'nin dudaklarına yapıştı. Dami'nin kalbi yarın yokmuşçasına çarpıyordu. Uzun süredir arzuladığı kız şuanda onu öpüyordu. Gerçi bu öpmek mi? Sanmıyorum.
Dami ağzına helen içki tadı ile yüzünü buruşturdu. Yoohyeon Dami'nin dudaklarından ayrılıp Dami'nin yüzünü süzdü. Yüzündeki yek kusur Dami'nin dudağından taşan Yoohyeon'un rujunun iziydi. Yoohyeon sırıtıp Dami'nin dudağındaki ruj izini sildi.
"Sanırım bunu uzun zamandır bekliyordum."
Dami tüm içkiyi yutup Yoohyeon'un gözlerinin derinliğine baktı.
"Evet... Sanırım ben de öyle."
Yoohyeon tekrardan Dami'nin dudaklarına yaklaştığında Dami Yoohyeon'u engellemişti. Bunodada bir kamera olduğunu fark ettiği gibi Yoohyeon'u kucağından atıp ona kızıyormuş gibi yaptı. Yoohyeon'un ne olduğu hakkında tek bir fikri yoktu. Dami onu kameranın görmeyeceği bir yere doğru itip kulağına fısıldadı.
"Kamera var Yooh büyük ihtinalle sesimizi de kaydediyor olacak bu gece olmaz, ama eper istersen aynı odada uyuyabiliriz iki yatak var."
"Hangi piç bu odaya kamera koyabilir ki bu odanın anahtarı sadece bende ve Mun-hee'de var!"
Dami Yoohyeon'un sözlerini duyar duymaz gözleri büyümüştü. Mun-hee ona yaptığını Yoohyeon'a da yapıyordu. Dami buna izin vermeyecakti ama bunu nasıl engelleyeceği hakkında tek bir fikri yoktu. Aklına fazlasıyla kötü fikirler gelip duruyordu. Dami bu düşünceleri başından savıp Yoohyeon'a uyumalarını gerektiren bir işaret yaptı ve yatağına yattı. Yoohyeon da ışığı kapatıp yatağına yatmıştı. Yoohyeon uyusa da Dami'nin gözüne uyku girmiyordu. Yoohyeon'u bu durumdan kurtarması gerekiyordu. Peki bunu nasıl yapacaktı?
Lgs'den dolayı geç bölüm attım. Nightmare hikayeme de devam edeceğim. Görüşürüzz.
✭✭✭
12.06.2024
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wanbyeoghan //tamamlamak~2yoo
Mystery / Thriller"ben senin hayatını kurtardım Yooh!" "hayır Dami sen benim hayatımı mahvettin. Benim tüm dünyam müzikti ve bunu benim elimden aldın." "benimde tüm dünyam müzikti Yooh."
