HOLIDAY

5 2 2
                                    

"Dami. Dami hadi kalk! Sana mükemmel bir haberim var."

Dami Yoohyeon'un dedikleri üzerine gözlerini araladı. Dami Yoohyeon'u bulanık görse de üstünde sadece sütyen olduğunu anlamıştı. Çok pürüzsüz ve nazik bir cildi vardı. Dami bir anda burada okuduğu zamanlara döndü... Yoohyeon burada o güzel bedenini buraya yediriyordu. Dami'nin içindeki nefret duygusu günün en başında alevlenmişti. Dami tekrar gözlerini kapatarak konuştu. Oldukça uykulu bir sesi vardı.

"Ne oldu Yooh. Neden bu kadar neşelisin bugün?"

"Bu hafta off week. Belki yurt dışına çıkarız hm? Nasıl fikir?!"

Dami ne kadar seyehat etmeyi sevmesede Yoohyeon'un neşesini kıramayacaktı. Gözlerini ovuşturdu, yatakta yatmayı bırakıp oturdu ve Yoohyeon'u güzelce süzdü.

"Tamam güzelim. Gidelim."

Yoohyeon'un yüzü kızarmıştı. Dami'nin her iltifat edişi Yoohyeon için bilinmeyen bir notayı keşfetmekti, çok güzel hissettiriyordu. Gerçi bilinmeyen bir notayı keşfetmek Dami'yi git gide daha iyi tanımaktı Yoohyeon için. Bu cümleyi her şeye uyarlayabilirdi. Bir anda başının dönmeye başlamasıyla yatağına düştü. Dami ise hızla kalkıp Yoohyeon'un yanına gitti.

"Hey Yooh! Ne oldu?"

"Bir şey yok Dami. Büyük ihtimalle dün içtiğim içkilerin etkisi. İyiyim ben."

"Ağrı kesici ister misin?"

"Çok iyi olur."

Dami gidip buzdolabına koyduğu ilacı aldı ve içinden iki tane hap çıkardı, sonrasında kendi şişesini ve hapları Yoohyeon'a verdi. Yoohyeon hiç tereddüt etmeden hapları ağzına attı ve su içerek hapları yuttu. Dami'ye su şişesini geri verip konuştu.

"Teşekkürler Dami."

"Rica ederim prenses."

Yoohyeon, Dami'nin ona prenses demesi ile içten içe mutlu olmuştu. Evet, tek kelimesi bile Yoohyeon'un kalbinin hızla atmasına neden oluyordu. Dami mi? O ise Yoohyeon'un hafif sırıtışına dalıp gidiyordu. Ona 'prenses' lakabını takmıştı çünkü Yoohyeon en az prensesler kadar asil ve yüce bir güzelliğe sahipti.

Dami gözlerini Yoohyeon'un o parıldayan gözlerinden alıp bir şey demeden lavaboya gitti ve elini yüzünü yıkadı. Yoohyeon'da başının ağrısını bastırınca ayağa kalkıp valiz hazırlamaya başladı. Yoohyeon gitarın yanı sıra piano ile çalınan eserleri de dinlemeyi severdi bu yüzden çoğu piano ile çalınan eseri gitar ile coverladı. Yoohyeon valiz hazırlarken önceden coverlamış olduğu Pattick Watson'un  'je te laisserai des mots' eserini dinliyordu. Coverda eksiklikler vardı. Bunu Dami ile düzenlemeyi planlıyordu. Yooh bunları düşünürken Dami melodiyi mırıldanmaya başlamıştı. Dami sırıtıyordu, yavaşça Yoohyeon'un arkadına geçip belini sardı ve başını Yoohyeon'un omzuna koydu. Sonrasında ise Yoohyeon'un kulağına doğru melodiyi mırıldanmaya devam etti. Yoohyeon huylanmıştı, güzel anlamda garip hissediyordu. Kendini Dami'ye yasladı. Şuan aynı rüyada gibiydi /Fakat her rüyanın bir sonu vardır.../  Dami ile bu kadar yakın temas kurmak hep istiyordu fakat ne imkan olmuştu ne de zaman. Gittikleri bu tatilde bolca eğleneceklerini umuyordu Yoohyeon. Dami mırıldanmayı bırakmış, Yoohyeon'un kafasından çıkan cover bitmişti. İkisi de gözlerini kapamış öylece duruyorlardı. Kapının çalınmasıyla ikiside irkildi ve hızlıca ayrıldılar. Yoohyeon üstüne bol bir tişört geçirip kapıyı açtı. Kapıyı çalan kişi Mun-hee idi.

"Kızlar rahatsız ediyorum fakat kahvaltı hazır hadi gelin bekliyoruz."

"Peki geliriz."

Dami Yoohyeon'un arkadından Mun-hee'ye sert bir şekilde cevap vermiş kapıyı yüzüne kapatmıştı. Yoohyeon bir şey anlamayıp bir kaşını kaldırmış Dami'ye dönmüştü.

"Ne oluyor Dami, bir şey mi oldu?"

"Boşver Yooh. O adamı fazla sevmiyorum, dün zar zor yanında durdum zaten."

"Niye ki?"

"Bu kadar meraklı olma Yoohyeon."

Dami bunu dedikten sonra yatağının altındaki valizi alıp kıyafetlerini sırayla koymaya başlamıştı. Dün dolaba özenle koyduğu kıyafetleri Yoohyeon için tekrar valize koyuyordu.

Yoohyeon ise Dami'nin bu davranışını garip bulup Dami için endişelenmeye başlamıştı. Dünden bugüne ne değişmiş olabilirdi ki? Ve son dediği cümle... Bu Yoohyeon'un kalbini kırmıştı. Kaba veya aşırı ciddi bir şey söylendiğindd kendini suçlu buluyordu, aynı çocukluğundaki gibi. Tartıştığı insanları kaybetmekten korkuyordu.

Yoohyeon üstüne düzgün bir şeyler giyip Dami'nin giyinmesini bekledi. Onu izliyordu, kusursuz vücudunu, çene hatlarını saklayan o tatlı yanakları ve yanaklarının aksine oldukça çekici olan suratını inceliyordu. Dami üstünü çıkardığında ise Yoohyeon'un yüzü kıpkırmızı olmuştu fakat Yoohyeon bundan haberdar değildi. Dami Yoohyeon'a döndüğünde yüzü kızgın bir ifade takınmaktan çıkmış ufak bir sırıtış takınmıştı. Dami Yoohyeon'a ilerledi ve anlına ufak bir öpücük kondurdu.

"Fazla kırıcı olduysam özür dilerim güzelim. Üstümü giyineyim hemen kahvaltıya gidelim. Uzun bir yolcukuk olacak"

"Haklısın Dami uzun olacak."

Kendimi hiç iyi hissetmiyorum
☆☆✫
29.09.2024

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 28, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

 Wanbyeoghan //tamamlamak~2yooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin