one kiss

550 58 63
                                    

ONE KISS IS ALL IT TAKES FALLIN IN LOVE WITH MEE POSSIBILITIESSS I LOOK LIKE ALL YOU NEEDDD

💃🕺💃🕺💃🕺💃🕺💃













































...

İkisi de arabadan inmiş, arka koltukların kapısını açıp Taehyung'u yarı uykulu bir şekilde uzandığı koltuktan almışlardı. Biraz önce kulüp çıkışında yaptıkları gibi kollarının altından tuttular ve az önce vardıkları Yoongi'nin evine doğru götürdüler. Kapıya geldiklerinde Yoongi, Jimin'in Taehyung'u tek başına tutmasını sağladı ve cebinden anahtarını çıkartıp evinin kapısını açtı.

Taehyung'u bir an önce yatağına bırakmak gerekti. Sık sık birbirlerinin evlerine gittikleri için, ikisinin de evinde birbirleri için hazırlannış odaları vardı. Odaları kendi isteklerine göre düzenlenmişti. Üçü de eve girdikten sonra Taehyung'u taşıma görevini Yoongi devraldı.

"Sen salona geç otur, ben Taehyung'u odasına atıp geliyorum."

Jimin kafasıyla onaylayıp salona geçmişti. Etraf çok ilgi çekici duruyordu. Yoongi ile evlerinin dizaynının benzediğini fark etti, gerçekten ortak zevkleri vardı. Koltuklardan birisine oturdu ve ayaklarını uzattı. Uzandığı yerden etrafı inceliyordu. Bütün salonu gözleriyle taradığı sırada gözüne bir şey, bir şeyler çarptı. Az ilerideki komodinin üstünde duran çerçevelenmiş fotoğraflar ilgisini çekti hemen. Uzandığı yerden kalktı ve komodinin yanına gitti.

Yakından baktığında gördüğü iki çocuk çok tanıdık gelmişti. Sanki ikisini de tanıyordu.

Fotoğraflar kronolojik dizilmişti. En soldan sırayla bakmaya başladı fotoğraflara. İlk fotoğrafta beşikte oturan ve büyük olanın en fazla üç yaşında olduğunu tahmin ettiği iki bebek vardı. Küçük olan daha oturmayı yeni öğrenmiş gibi duruyordu, her an arkaya doğru devrilecekmiş gibi.

İkinci fotoğrafta yine aynı bebekler vardı, bu sefer biraz büyümüşlerdi. Anaokuluna gittiklerini tahmin ediyordu Jimin.

Sıradaki fotoğrafta bakacağı sırada omzunda hissettiği el ile irkildi.

"Dalıp gitmişsin."

Evi incelerken yakalandığı için biraz utanmıştı. Hafifçe kıkırdayarak konuştu. "Çocukları severim, fotoğraftaki çocuklar da oldukça sevimli duruyor." Yoongi'den kazandığı gülümseme bir şeyler hissetmesine sebep olmuştu. Hislere bir isim koyamadı ancak çok tanıdık hislerdi.

"Sevimli miyim gerçekten?" Yarı flörtöz yarı şakacı bir sesle sorduktan hemen sonra gülmüştü tekrardan. Jimin için ise taşlar yerine oturmuştu. Sonunda çocukların nereden tanıdık geldiklerini anladı.

O çocuklar Taehyung ve Yoongi'ydi.

"Ah demek sizdiniz! Biliyordum, küçük olduğunuz için fark edemedim sanırım." Sesindeki ufak şok yüz ifadelerine de yansıyordu. Gözleri kocaman, ağzı yarı açık bir ifadeyle konuşmuştu.

"Evet, bak bu fotoğraf liseden mezun olduğum senede çekildi. Taehyung hala lisedeydi, ben önce mezun oldum yaş farkından dolayı." Jimin gördüğü çok tanıdık ve aynı zamanda hiç tanıdık olmayan iki gençten tam anlamıyla liseli kokusu alıyordu. Ergenlikten dolayı çıkan sivilceleri bile gözüküyordu fotoğrafta. İkisi de artık bebek olmamalarına rağmen çok küçük bir yaşta oldukları ortadaydı.

"Çok küçüksünüz."

"Evet, sorma. Bu arada Taehyung'u yukarıda yatırdım, şey diyecektim.." Düşünür gibi elini alnına attı ve ovuşturdu.

rival | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin