1. bölüm

27 7 9
                                    

Bu benim ilk kitabım bu yüzden ona göre yorum yaparsanız sevinirim.
Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın.
İyi okumalar kuzularım..




Yine aynı durum yaşanıyordu ve yeniden aynısı oluyordu, geçmiş tekrardan tekerrür ediyordu.
Bedenim bir kuş gibi soğuktan titriyor ve ben bu durum altında hiç bir şey yapamıyordum. Ellerim gitmiyor sanki ayaklarım yürümeyi unutmuştu.

Sevgilim ve en yakın arkadaşım aynı yatakta birbirlerinin üzerindelerdi. Gördüğüm şeylerden sonra tek kelime dahi etmeden kapıyı çarparak evden çıkmıştım.

"Nasıl yapabildi bunu bana nasıl?"

Kendi kendime söyleniyor önüme bile bakmadan koşmaya devam ediyordum. Sonunda birine çarpmıştım, yüz üstü yere çakıldığımda hıçkıra hıçkıra yağmurun altında ağlamaya başladım. Tüm öfkem, yaşadıklarım, gördüklerim, anılarım, sevincim ve üzüntüm yaşadığım tüm duyguları boşaltmak zorundaydım ama yapabildiğim tek şey ağlamaktı.

"Aptalsın kızım aptal."

Yüzümü zemine çevirdiğimde ellerimi yumruk yapmıştım. Öfkenin verdiği güçle ellerimi zemine vurmaya başladım. Parmaklarımda oluşan yaralar son darbeyle kanamaya başlamıştı, yağmurun etkisi ile yerde soluk kırmızı şekilde yayılmaya başladı.

Kalbimde oluşan acıdan başka bir acı hissetmiyordum.

Beni gören birisi koşar adımlarla yanıma geldi. Yağmurun şiddetinden dolayı yüzünü net bir şekilde göremediğim kişi "Hasta olacaksın hadi kalk gidelim" diyerek kolumdan tuttuğu gibi beni yerden kaldırdı. Yürüyemeyecek kadar yorgun hissediyordum bu yüzden kalkarken sendeledim. Tekrar beni kaldırdığında yüzüne doğru baktım. Kolları beni yerden kaldırabilecek kadar güçlüydü.

Soluk beyaz tenli, esmer olduğunu yağmurun şiddetine rağmen farkettiğim ıslak saçları ,ağaç kadar canlı ışıl ışıl yeşil gözleri vardı.

Yağmurun şiddeti giderek artmıştı ve her dükkan kapalıydı. Yanımda kim olduğunu hala göremediğim güçlü kollarıyla yürümeme yardımcı olan kişiye doğru baktım. Kaşlarını çatmış açık bir dükkan arıyordu. Her kapalı dükkanda benim duymicağımı düşünerek ağzının içinde okkalı bir küfür mırıldanıyordu.

Önümüzde bulunan karanlık ve sessiz sokağa döndüğümüzde güneş gibi bulunduğu sokağı aydınlatan bir dükkan vardı. Koşar adımlarla beni oraya kadar yürüttü. Yanımda bulunan gözleri parlayan adam yavaşça kapıyı açtığında kapının üstünde bulunan çan çalmış içeride bulunan çalışanlara geldiğimizi haber vermişti.

Boş bir masa bulduğumuzda beni oraya yavaşça bıraktı. Saçları önüne yapışmış olduğundan damarlı elleriyle saçlarını geriye doğru attı. Bu hareketi ile gözlerimi kapatmış ve tekrar açmıştım.Çok havalıydı. Bana doğru baktığında onu incelediğimi anlamasın diye gözlerimi kaçırdım. Bu hareketim hoşuna gitmiş gibi olucak ki dudakları yukarı doğru kıvrıldı.

Karşımda duran sandalyeye oturdu. Konuşmak için dudaklarını araladığında sözünü kestim.

"Sen kimsin ve bana neden yardım ettin?"
Kaşlarım benden habersiz çatılırken karşımdaki adamı dinlemeye başladım.

"Yerde öylece çırpınıyordun üstelik yağmur yağıyordu bende yardım etmek istedim bu kadar."

Sade ve kendinden emin bir şekilde açıkladığında inanmam gerekiyor gibi hissettim bu yüzden başımı onaylamak ister gibi iki yana salladım.

Kıyafetlerini ve saçlarını göstererek "Kahve içmek ister misin? Malum baya ıslandık."

İçeri girdiğimiz andan beri koskoca sokakta güneş gibi parlayan bu dükkanı inceleme fırsatım olmadığını farkettiğim de göz ucuyla etrafa bakınmaya başladım.

YÜREKTE SAKLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin