3. Bölüm

11 4 30
                                    

İlkin kara ağzından..

Ders bitişini belli etmek için zil çaldığında yerimden huzurla kalkmış, çantamın köşesinde bulunan kulaklık kabına uzanmıştım. Elime geçer geçmez kulaklığı içinden çıkarıp telefonumda favori şarkılar yazan klasöre dokundum. Tüm sevdiğim şarkılar ve şarkıcılar burda olurdu.
İçlerinden şuanki ruh halime bağlı olarak en uygun olduğunu düşündüğüm şarkıya dokundum.

"İçimde biriktirdiklerimi
Yazmaya kalksam kaç roman yapar
Sen diye yanılıp sevdiklerimi
Bir bir anlatsam şarkılar yanar

Belki çok üzmedin beni
Ama sevindirmedinde

Bulutlara çıkarmadın indirmedinde
Belki çok üzmedin beni
Ama sevindirmedinde

Hem herşeyi yaşattın
Hem öldürmedinde

Yağdır gökten acılarını
Toplar giderim anılarımı
İstemem artık
İyiliğini bile
Kendim sararım yaralarımı"
....

Eve geldiğimde baya yorulmuştum, Üstümü çıkarıp banyoya daldım. Sıcak su bedenimde bulunan tüm yorgunluğu almış kasılmış olan kaslarımı gevşetmişti. Pembe üstünde siyah noktaları bulunan bornoza iyice sarılarak kendimi yatağa attım.

Barlas Çelik ağzından..

Ders biter bitmez ilkin oturduğu yerden kalkmis arkasına bile bakmadan gitmişti ve yine yapabildiğim tek şey arkasından bakmaktı.

Bu sefer buna izin vermeyecek arkasından gidip konuşucaktım. Tüm cesaretimi toplayarak yanımda bulunan sıradan çantamı el çabukluğuyla aldım, hızlı adımlarla yanına gitmeye çalıştım.

"İlkin" arkasından seslenmiş sesimi duyurmaya çalışıyordum. Beni duymamış adımlarını hızlandırmıştı, otobüs durağında durduğunda dahada hızlanmış ona yetişmeye çalışmıştım.

Durağa gelmeme ramak kalmışken otobüs gelmiş ve binmişti. Yol boyunca uzanan çam ağaçlarının arasında araç gözden kayboldu.

Derin bir iç çektim. Eve gideyim yarın konuşurum artık diyerek konuyu kapattım. Üniversitem evime sadece 3km uzaklıktaydı, yürümeye karar verdim, zaten şuan en ihtiyacım olan şey temiz havaydı.
.
.
.

"Bir gece, karanlık bir ormanda bulur kendini. Çevresindeki ağaçlar gizemli ve korkutucu bir hava yaratırken, gökyüzünde yıldızlar parlıyor ve ayın aydınlığı ormanın içine gizemli bir ışık saçıyor. Barlas, bu ışığın peşinden gitmeye karar verir ve onun yol göstericiliğiyle adım atmaya başlar.

Işık, kişiyi derin ormanın içinden geçirirken, zaman zaman kaybolan ve tekrar bulan bir yolculuk sunar. Yolda, karşılaştığı engelleri aşarken içsel gücünü keşfeder ve korkularıyla yüzleşir. Her adımda, ışık daha da parlaklaşır ve kişiye ilham verir.

Sonunda, ışığın yol gösterdiği bir açıklıkta durur. Ormanın karanlığı geride kalmıştır ve yerini aydınlık bir meydan almıştır. Işığın kaynağı ise karşıda, büyüleyici bir manzara içinde duran biriyle karşılaşır."
.
.
.

İlkin kara ağzından..

Uyku mahmurluğunu üstümden atarak üstümü değiştirmeye gittim. Beyaz saten pantolon ve üstüne beyaz gömlek geçirdim, böyle kombinim boş olduğunu düşündüm. Dolapta üstüme geçirmek için bir şeyler aradım. Krem rengi kısa kollu bir kazak bulduğumda sevinmiştim, sonunda kombinim tamamdı.

Sırada en sevdiğim yer geldi, saçlarım, hafif dalgalandırmış açık bırakmıştım. En beğendiğim kolyelerimden birini de takarak makyaja geçtim.

YÜREKTE SAKLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin