Gurbetteki Gelin

351 13 12
                                    

"Okuyacağınız hikâyede, benim ve evlatlarım dışında hiç bir canlıya zarar verilmemiştir."

                                                                                        - Tuğba Çifcibaşı


Hayatınızı değiştiren tarihi asla unutamıyorsunuz. Benim hayatımı değiştiren tarih ise, 16 Kasım 2000 idi. İstanbul'dan Paris'e giden uçakla yeni hayatıma başlayacaktım. 27 Aralık 1982 yılında İstanbul'da doğmuştum. Hem de annemle babamın evlilik yıl dönümünde evin 4. çocuğu olarak. Beş kız kardeşiz biz. Güzel bir çocukluk ve ergenlik geçirmiştim. Kız Meslek Lisesi Giyim Bölümünü orta başarıyla bitirmiş ve mezun olduğum sene nişanlanmıştım. Bir sene sonra da evlendim ve işte şimdi Fransa'ya gidiyorum. Ahmet beni, ben 12 yaşımdayken bir köy düğününde oynarken görmüş ve kuzenine "Ben büyüyünce Tuğba ile evleneceğim." demiş. O zamanlar Ahmet de 13 yaşında.

Her sene Fransa'dan Türkiye'ye gelirlerdi. O seneden sonra bize de uğramaya başladılar. Zaten babası annemin uzaktan amcasıydı. Bu yüzden akrabalık da vardı ve gidip gelirlerdi bize. Bir ablası, iki abisi ve bir de kız kardeşi vardı Ahmet'in. Sinan abisi ve Sevda ablası sürekli bana "Seni Ahmet'e alacağız." diye takılırlardı. O zamanlar Ahmet gözüme hep çirkin görünürdü. E tabii ergenlik zamanlarımız ikimizin de yani tahmin edersiniz nasıl göründüğümüzü? Onlar bana "Seni Ahmet'e alacağız." dedikçe, ben de sürekli onları terslerdim. "Ben sizin oğlunuza mı kaldım be!" Aradan seneler geçti ve ben liseden mezun oldum. Onsekiz yaşımda bir genç kızdım artık. Okuldan mezun olmuştum ve tesettüre girmiştim. O sene kayınpederim Türkiye'ye yalnız geldi. Elif ablamla birlikte teyzeme halı yıkamaya yardıma gitmiştik. Elif ablam benden bir buçuk yaş büyüktü ve o zamanlar nişanlıydı. Nişanlısı polisti ve şark görevi için Bayburt'taydı. Biz teyzemdeyken kayınpederim bize gelmiş ve anneme konuyu açmış. "Bu sene yalnız geldim ama seneye hep beraber gelip, Tuğba'yı Allah'ın emri Peygamberin kavliyle isteyip, nişan düğün yapıp alıp gitmeyi düşünüyoruz." demiş. Annem de, "Amca iyi güzel diyorsun da, Tuğba Songül'ün oğluyla telefonda görüşüyor. Henüz Allah'ın adını anıp istemediler ama konuşuyorlar." demiş. Bunu duyan kayınpederim hemen Fransa'ya telefon açmış ve Ahmet'e "Hemen Türkiye'ye gel. Tuğba elden gidiyor." demiş.

Bir kaç gün sonra da zaten biz köye gittik. Songül Teyze, Annem tarafından uzaktan bir akrabamızdı. Ablamlarla yaşıt bir kızı ve üç oğlu vardı. Bir Kurban Bayramı'nda ablamlar ve küçük teyzemle birlikte onları ziyarete gitmiştik ve bir gece kalıp geri dönmüştük. Büyük oğlu Ömer beni beğenmiş. Annesi Songül teyze de annemi aramış ve "Ömer, Tuğba'yı çok beğenmiş. Eğer izniniz olursa biraz konuşsunlar." demiş. Annem de "Zafer'e sorayım onay verirse, Tuğba'ya da sorayım sana cevap veririm." demiş. Ben okuldan gelince, Babam izin vermiş olacak ki; annem, "Songül aradı, oğlu Ömer seni beğenmiş konuşmak istiyormuş." dedi. "İyi arasın konuşuruz." dedim. Ömer'le sadece bir kaç defa telefonda konuşmuştuk. Çok sessiz biriydi. Dükkanları vardı ve ne zaman telefonla konuşsak "Biri geldi kapatmam lazım." der hemen kapatırdı. Ağzından bıçakla zor laf alırdım. Benim aksime konuşmayı pek sevmezdi, Ömer.

Kayınpederim bize uğradıktan bir gün sonra memlekete gitti. Tabii Ahmet'i çağırdığından haberimiz yok. Biz de bir kaç gün sonra memlekete yaz tatili için gittik. Ve annem, babam, anneannem ile birlikte köyün pazarına çıkmıştık. Köy pazarı, köyün meydanında kurulurdu. Ufak bir pazardı ve köylüler bahçesinden tarlasından topladığı ekinleri satardı. Köydeki kadınlar da yaptıkları elişlerini satardı. Tezgahın birindeydik ve birden annem'in "Tuğbaaaaa, bak kim gellldiiiii!!" diye bana seslenmesiyle ve başımı çevirmemle Ahmet'i gördüm. Ahmet'i en son bir kaç yıl önce görmüştüm. Sivilceli olan yüzüyle, başı gövdesine göre küçük kalmış tam bir ergendi. Ama artık değişmiş ve yine de çok yakışıklı olmasa da "ehhh işte idare eder" tipte bir delikanlı olmuştu, Ahmet. Uzun boylu, kalın kaşlı ve esmer.. Olacak ya, o an gözüme çok yakışıklı görünmüştü.

Gurbetteki GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin