Gurbetteki Gelin Bölüm 10

48 0 0
                                    

Ahmet'in çenesi durmuyordu ve benim de artık dayanacak gücüm kalmıyordu. Yine bütün aileyi bir araya toplayarak konuşmak istediğimi söyledim. Kayınpederim anlattıklarımdan ötürü bana kızarak oğlu Ahmet'e dönerek, "Oğlum bırak bu kadını artık. Ve çocuklarını da defolup gitsin nereye gidiyorsa!" diye bağırdı. "Baba, o çocuklar senin de torunun. Babamın evinden getirmedim, daha dikkatli konuşursan sevinirim." dedim ve üzerime yürüdü. Kayınlarım ayağa kalkarak babalarını tuttular. Daha fazla orada kalmak istemeyen kayınpederim söve söve oradan ayrıldı. 

Ahmet yine her zamanki gibi, her ayrılmak istediğimde üzülüyor ağlıyor ve özürler diliyordu ama ne zaman "Tamam." desem birkaç ay içinde eski haline dönüyordu. Bu durum bizi daha da yıpratıyordu ama her ne kadar ayrılmak istesem de hep bir şeyler oluyordu ve biz bir türlü ayrılamıyorduk. 

Aradan biraz zaman geçince kaynanamın kalın bağırsaklarında kitleler tespit edildi. Kaynanamın hastalığından ötürü boşanma yine ertelendi. Kaynanama gidip geldikçe görüşmediğim eltim Yeter ve görümcem Sevinç ile de görüşür olduk. Kaynanamın şehir dışına ameliyat olmaya gideceği gün bütün aileyi bize kahvaltıya davet ettik. Herkes öğlen bizde toplandı ve okuldan çıkan çocuklar da bize gelerek yemeklerini yiyerek tekrar okula, kayınlarım ve Ahmet de işe gitti. Eltilerim ve kaynanam ile yalnız kaldık. 

Biraz sohbet ettikten sonra önce Yeter müsaade isteyerek kalktı. Her giden kaynanam ile helalleşip gidiyordu. Kaynanam, "Hadi kızım sağlık üzere hakkını helal et." dediğinde Yeter de "Helal olsun anne, sen de helal et." dedi ve kaynanam hakkını Yeter'e helal etti. Kısa bir süre sonra eltim Kezban müsaade istedi ve kaynanam ona da, "Hadi Kezban sağlık üzere hakkını helal et." dedi ve eltim Kezban da, "Helal olsun anne, sen de helal et." dediğinde kaynanam ona da "Helal olsun, kızım." dedi. Bir süre sonra kaynanam müsaade istedi ve giderken bana, "Hadi kızım sağlık üzere hakkını helal et." dedi. "Helal olsun anne, sen de helal et." dediğimde hiçbir şey söylemeden çıkıp gitti. Kapıda arkasından öylece bakakalmıştım. 

Ahmet'le kavgalarımız hiç bitmiyordu artık, neredeyse kavgasız günümüz geçmiyordu. Bir yandan benimle arasını düzeltmeye çalışırken diğer yandan da annesiyle bizim aramızı düzeltmeye çalışıyordu ki kaynanamın; "Tuğba beni kanser etti, aileyi birbirine düşürdü." dediği geldi kulağıma. Kaynanam gittiği her yerde böyle söylüyormuş. Milletçe dedikoduyu sevdiğimiz için, insanlar çekinmeden gelip; "Tuğba kız kaynanan böyle söylüyor." diyordu. Ben de cevap olarak, "Yok ben kanser etmemişimdir. Ben başladığım işi yarım bırakmam." diyerek cevap vermeye başladım. Kayınpederim ise sağda solda "Bizim gelin deli çıktı." diye söylemeye başladı. Tabii "Biz delirttik." diyemiyorlar. 

Bunları Ahmet'le paylaştıktan sonra artık tavrını koyması gerektiğini söyledim. Annesiyle babasına giderek, "Ben yuvamı bir arada tutmaya çalışıyorum siz yuvam dağılsın diye uğraşıyorsunuz. Yeter artık bir susun." diyerek kızmış. O yaz Türkiye'ye izne gitmiştik ve ben yine annemlerde kalmıştım. Her sene Türkiye'ye gittiğimde bir daha geri dönmeyecekmiş gibi gidiyordum ama her seferinde annemin ve babamın üzüldüğünü görünce ağlayarak çaresizce geri dönüyordum. Madem boşanamıyorum bari bir bebeğim olsun da onunla oyalanayım diye düşündüm ve üçüncü çocuğuma hamile kaldım. 

İnternetten hafta hafta bebeğim ne durumda diye takip takvimlerini takip ediyordum ve dikkatli beslenmeye çalışıyordum. Çocuklar da bir kardeşleri daha olacağı için çok sevinseler de sürekli istifra ettiğimi gören kızım Melike "Anne böyle olacağını bilseydim kardeş istemezdim." diyerek üzülüyordu. Hamileliğimin üçüncü ayına girdiğimde ultrasonda randevumuz vardı ve bebeğimizin cinsiyetini öğrenmeye gittik. Bebeğimizin bir buçuk ay önce kalbinin durduğunu ve öldüğünü öğrendiğimde dünyam başıma yıkıldı. Bebeğim bir buçuk aydır ölmüş şekilde karnımdaydı. Beni zehirleyebilirdi, ölebilirdim ama hiçbir şey hissetmemiştim. Normal gebelik belirtilerim aynen devam ediyordu. Bebeğimin öldüğünü söyleyen doktor, hemen hastaneye gitmemizi, kürtaj için hastane ile görüşmemiz gerektiğini söyledi. Ağlayarak bir umut hastane doktorundan tekrar tekrar bakmasını istesem de sonuç değişmiyordu. 

Gurbetteki GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin