Gurbetteki Gelin Bölüm 5

62 0 0
                                    

O sene yaz tatilinde köye kaynanamın kız kardeşi de gelmişti. Hep birlikte köy pazarına çıkmıştık ve dolaşıyorduk. Ahmet'ten hoşuma giden bir şeyler olur diye para istemiştim. Teyzesi de yanımızda idi. Ahmet cebinden aralarında 50'lik ve 5'liklerin olduğu bir miktar para çıkardı ve 5 TL'yi bana uzattı. Ben de 50 TL'yi almak için elimi uzattım. 5 TL ile ne alabilirdim ki? Paranın bir ucundan ben ve bir ucundan da Ahmet tuttu ve bir süre parayı çekiştirdik. Teyzesinin yanında bulunduğum durumdan utanmıştım ve parayı bırakıp Melike'yi de alıp eve geri dönmüştüm. Ahmet hemen peşimden eve geldi. Ben ufak bir çantaya Melike için bir kaç çamaşır alıyordum ki, Ahmet geldi ve "Eşyalarını mı topluyorsun, dur yardım edeyim." diyerek dolaplardaki bütün giysilerimi evin balkonundan aşağı attı. Çamaşırlarımı merdivenlerden ve bahçeden oğlumla birlikte topladık. Daha sonra öğlen sıcağında kızımı da kucağıma alarak annemlere gittim. Hava o kadar sıcaktı ki, kız kardeşim Gül'ü aramıştım ve sokağın başına gelip bana yardım etmesini ve gelirken de su getirmesini istemiştim. Kardeşim Gül, benden 9 yaş küçüktü. Lise öğrencisiydi. Sonunda annemlere varmıştım. Annem ne olduğunu sordu ve ben de anlattım. Gülümseyerek, "Tamam dinlen bakalım, yoruldun." dedi. Melike zaten kucağımdayken uyumuştu ve annemlere gider gitmez de odaya yatırmıştım. Ancak bir sorun vardı, Melike hastaydı ve ilaçları evde kalmıştı. Ben de akşam hava serinliğinde Gül ile birlikte geri dönüp ilaçları almaya karar vermiştim. Eve gittiğimde kaynanam balkonda oturmuş, alaycı bir gülümsemeyle "Ne oldu döndün mü?" dedi. "Hayır, Melike'nin ilaçlarını almaya geldim. Geri döneceğim." dedim. Kardeşimle birlikte odaya geçtim ve Melike'nin ilaçlarını topladım. Bir ara kaynanam ne yaptığımı görmek için odaya geldi ve "Neler alıyorsun?" diye sordu. "Ne alayım, Melike'nin ilaçlarını unutmuşum. İlaçlarını ve bir kaç eşyasını bezini falan alıyorum." dedim. Kaynanam kapıda biraz daha durduktan sonra tekrar geri balkona gitti. Ben de pasaport çantamızı aramaya başladım. Kardeşim "Abla ne arıyorsun?" diye sorunca, "Sus, kapıda bekle." dedim.

Evden paraları ve pasaportları aldıktan sonra annemlere geri döndük. Gözüm hep yoldaydı. Ahmet gelecekti biliyordum ama benim için gelmeyecekti. O akşam kimse bir şey fark etmedi. Çünkü henüz kimseye para lazım olmadığı için, kimse pasaport çantasına bakmamıştı. Sabah olduğunda Ahmet, annesi ve babası birlikte geldiler. Babam birden bağırarak "Tuğbaaaaaa!" diye beni çağırdı. "Efendim Baba?" dedim. "Sen evden para mı aldın?" dedi. "Evet baba." dedim. "Hemen getir ver Ahmet'in parasını!" dedi bağırarak. "O para Ahmet'in değil baba." dedim. Babam daha da sinirli bir şekilde, "Ben böyle bir konuda sorun istemiyorum hemen o parayı getirip veriyorsun." dedi. Babam çok gururlu bir adamdır. Özellikle de para gibi basit konularda sorun çıkması onu fazlasıyla sinirlendirirdi.

O ana kadar kaynanamda, "Hadi şu çocuğun parasını ver de gidelim." deyip duruyordu. Kaynanam birkaç defa bu cümleyi tekrar edince, "Anne geldiğinden beri "Şu çocuğun parasını ver de gidelim." diyorsun. Bir kere bile ağzından, "Hadi kızım çantanı al da gidelim çıkmadı." dedim. "İyi madem çantanı al da gidelim." dedi. "Ne parayı veririm ne de gelirim." dedim.

Ahmet benimle yalnız konuşmak istedi ve evin arka tarafına geçtik. Resmen bana parayı ona geri vermem için yalvarıyordu. Gözlerime inanamıyordum. O seneye kadar zaten ne zaman Türkiye'ye gitsek, çocuklar küçük olduğu için ya beni genelde evde bırakırdı ya da "Sen zaten annenleri görmeye geldin, onlarla kal." diyerek beni annemlere bırakırdı. Kendisi de kuzenleriyle ve arkadaşlarıyla hemen her gün merkeze iner kebaplar yer ve Go Kartlara binerek bütün izin paramızı tek başına yerdi. Bazen Ahmet'i arayarak, "Evde pek bir şey kalmadı. Bak diğer kardeşlerim eve alışveriş yapıyorlar ben bir şey alamıyorum. Param da yok zaten. Lütfen sen bir şeyler alıp gelir misin?" dediğimde birkaç poşet mutfak alışverişi yapıp getirirdi ve "Hadi yine iyisin, ailece karnınız doyacak. Aç kalmışsınızdır şimdi siz, aç köpekler." derdi. 

Gurbetteki GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin