Oyuncu | GxG

8.

Gülümseyerek ellerimi kameraya doğru salladım.

"Hoş geldin Arın, seni burda görmek ne güzel."

"Hoş buldum, teşekkür ederim." dedim kelimeleri uzatarak.

"Nasılsın?" dedi gülümsemeye devam ederek.

"Ay bilmiyorum, sanırım biraz heyecanlı. Tüm bölümlerinizi hayranlıkla izliyorum bu arada."

"Çok teşekkür ederim. Nasıl gidiyor yolunda mı her şey?"

"Yolunda, valla çok güzel gidiyor her şey. Sadece bu aralar biraz hareketli geçiyor." dediğimde ufak sesli bi kahkaha attı.

"Dur, oraya da geliceğiz ama sonra." dediğinde bende onunla beraber güldüm.

"Set nasıl gidiyor?"

"Set gayet güzel gidiyor aslında, biliyorsunuz bu benim figüranlık, yan karakter vesaire olmadan oynadığım ilk dizi. Bu yüzden ilk başta ister istemez üstümde bir tedirginlik ve heyecan vardı evet ama sağolsunlar tüm set arkadaşlarım beni o kadar iyi karşıladılar ki bu tedirginlik üstümden bir anda kalktı."

"Ne güzel, iyi karşılanman ve sevilmen gerçekten şans. Gerçi sevilmiyecek gibi biri de değilsin ama."

"Çok teşekkür ederim." dedim gülümseyerek.

"Nasıl başladın peki oyunculuğa, bir hikayesi falan var mı?"

"Yani öyle aman aman bir hikayesi yok. Ailecek konusu geçti 'Acaba seni bir ajansa mı yazdırsak?' diye, ertesi günde bir ajansa yazıldım işte."

"Bu karar verildiğinde kaç yaşındaydın peki?"

"17 ama oyunculuğa 20 yaşımda başladım. Ajansa yazıldığımda üç yıl kadar hiçbir şekilde iş gelmedi, bende tam ümidi kestiğim sırada bir diziden dizinin yan karakterlerinden birini canlandırmam için teklif gelmişti. Ordanda buraya işte."

"Tam pes etmek üzereyken bu işin sana gelmesi gerçekten büyük şans, çünkü pes edince, pes ettiğimiz şeyi başarsak pes etmeden önceki zevki ve mutluluğu asla veremiyor."

"Evet evet cidden öyle galiba. Bir kere hevesim çoktan kaçmış oluyor."

Beyza masanın üstündeki kağıdın arka sayfasını çevirdi. Diğer bölüme geçmiş olmalıydık. Yanlış hatırlamıyosam girişide sayarsak 4 kısımdan oluşuyordu program. Giriş dediğim kısım az önce konuştuklarımızdı ve giriş bölümünü tamamlamış olmalıydık. Sırada beni tanımak için benimle alakalı sorular sorulan bölümdeydi. Bu bölüm diğer bölümlere göre rahattı. Benim hakkımda klasik sorular sorucaklardı.

"Ee biraz da seni tanıyalım istersen daha yakından. Balık burcu olduğunu duymuştum, burçlara inanır mısın?"

"Yanii hayatımı burcuma göre şekil vermem ama burçların insanların kişiliklerine yansıdığına inanıyorum evet."

"Ne zaman doğmuştun?"

"26 Şubat, balık burcuyum."

"Peki burcundan hangi özellikleri taşıdığını düşünüyorsun?"

"Çok klişe olucak ama duygusal biriyim. İnsanlara yardım etmeyi çok severim, sabırlıyımdır. Çok empati kurarım. Öyle yani bildiğim kadarıyla bu özelliklerim burcumla uyuşuyor."

"Kendinde sevmediğin özelliklerin var mı peki?"

"Fiziksel olarak mı yoksa kişilik olarak mı?"

"Fark etmez ikiside olur."

" Herkese gereğinden fazla değer veririm, hiç kin tutamam birinin benden özür dilemesi yeterli onu affetmem için. Üşengeç ve unutkan biriyim aslında en sevmediğim huyumda bu. Bu iki özellik birleşince çok kötü oluyor."