Yazın en güzel özelliği belkide arkadaşlar ile geçirilen güzel günlerdi. Ya da belkide kavurucu sıcakta bahçeyi temizlemekle uğraşırken gelen buz gibi limonata. Hardy henüz buna karar verememişti. Ama Emma cevabın ikiside olduğunu biliyordu. Yuko elindekini masaya bile koymadan bardaklar ışık hızlıyla yok olup,gitmişti. Gülümseyerek tepsiyi masaya koydu ve 4 gündür bahçeyle uğraşan ve sonunda adam etmeyi başaran Hardy'e baktı. Bu 1 sene onu oldukça değiştirmişti. Evin ağır işlerinden mi? Yoksa ormanda yaptığı sabah koşularından mı bilinmez oldukça çevik ve kaslı bir vücuda sahip olmuştu. Saçlarını boyamayı bırakmış ve daha olgun olmuştu. Bu değişim emma'ya da sıçramıştı adeta. Saçlarını tek renk'e boyamış ve gotik tarzından çok da uzaklaşmadan bu stilde durmuştu. Aralarında değişmeyen tek kişi yuko idi. Ama o herzaman normaldi.
Jasper olayının üzerinden tam 1 yıl geçmişti. O günden sonra yuko birkaç ay aşk acısı çekmiş ve sonrasına unutmak için 6 ay ev projesi üzerinde çalışmıştı. Bu konuda Emma ve hardy onu desteklemiş ve yardım etmek için herşeylerini geride bırakmıştı. Ve bu onlara da iyi gelmişti. Yuko inşaatı bitmiş olan boş havuza baktı. Onu doldurmak ve akşamları yüzmek için can atıyordu. Hardy havuza baktığını fark edince güldü.Yuko: ne?
Hardy: bugün doldurmaya başlarsak yarın tamamen dolmuş olur.
Yuko: nasıl bildin?
Hardy: seni tanıyorum da ondan
Emma: o zaman şimdi doldurmaya başlayalım.
Yuko içeriden gelen tıkırtıyı duyunca bir an duraksadı. Eve yerleştiği günden beri durmadan sesler duyuyordu. Yürüme sesi koşma sesi. Genelde bodrumdan gelen sesler sonradan tavan arasına şimdi de evden biraz dışarı çıkınca evin içine kadar yayılmıştı. Ne kadar fare tuzağı kurarsa kursun bir tane bile yakalayamamıştı. Hardy onun neden tedirgin olduğunu biliyordu.yuko Jasper için 1 yıl önce uzaklaştırma kararı almıştı. Fakat o günü unutamıyordu. Onun geleceğinden o kadar emindi ki. Aslında birazda bunu umuyordu. Kalbindeki yara hala iyileşmemişti. Emma onu rahatlatmak için içeriye girip,tuhaf tuhaf sesler çıkardı. Ardından geri dönüp,hayalet taklidi yaparak masaya oturdu. Yuko kahkaha attı.
Hardy: bak bu benim aklıma gelmezdi.
Emma: boşuna gurubun bilgesi değiliz akıllım!
Yuko: ahaahaaha haklısın. Öyle sanırım.
Emma: sanırım değil! Öyle!
Hardy: neyse bugün köy meydanına gitmem gerek. Erzağımız iyice azalmış.
Emma: bende geliyorum. Birkaç temizlik malzemesi ve kişisel bakım ürünleri almam lazım.
Hardy: seninkinin aciliyeti var mı?
Emma: götümü taşa siler, banyomu da çamurla yaparım diyorsan yok tatlım.
Hardy: aman be! Ne demek istediğimi biliyorsun!
Emma biraz geç anlasa da yuko hemen anlamıştı. Jasper olayı bir yana o yamyam adamdan sonra hiçbir yere tek gidemiyordu. Sanki hep onu izliyor gibi hissediyordu. Sanki yanı başında onu yemek için bekliyordu. Yuko irkildi. Düşüncesi bile onu tedirgin ediyordu. Fakat artık bunu belli etmek istemiyordu.
Yuko: saçmalama! Gidin ikiniz de bende biraz kafa dinliyim.
Emma: emin mi-
Yuko: kış kış !! Hadi gidin be!
Hardy bu konuda isteksizliğini belirtse de sonunda vazgeçmek zorunda kaldı. Arabayı çalıştırırken son kez dikiz aynasından yuko'ya baktı. Ne kadar saklamaya çalışsada gözünden anlayabiliyordu. Hala korkutordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EYELESS JACK
FanfictionArkadaşlarıyla eğlenmek için erkek arkadaşı jasper'ın ormandaki yazlık evine giden yuko çok geçmeden kendini büyük bir vahşetin içinde bulur. Sessiz olun! O burda ...