Asker sevmek

Yeni Hayat

Multide:Mira Bulut var

Güzel bir güne gözlerimi araladım.
Yavaş adımlarla odamdaki cama ilerledim. Merhaba ben Mira, 30 yaşındayım İstanbulun, Beylerbeyi'ndeki denize bakan yalımızdan dışarıyı izliyorum.
Evimde son günümdü.

Ben yıllarca istanbulda olmama rağmen, artık yeni yerlere gitmenin vakti geldi. Diyerek tahinimi istemiştim Hatay'ı Hudut Alayı Komutanlığına göreve başlayacaktım. "SİYAH SANCAK"adı verilen time binbaşı olarak katılacaktım, evet doğru tahmin etiniz. Bizler "BORDU BERELİLERİZ."
Karda yürür izimizi beli etmezdik.
bizler bu vatanın gizli kahramanlarıyız.
Ailem başta karşı çıktı, yapamazsın edemesin diye ama o üniformayı giyince, benim aslında aklıma koyduğumu yapa bildiğimi o an anladılar.
Ama onlar benim Doktor olmamı istiyorlardı. Onları kırmayıp tıp'ta okumuştum. Hem askeriye hem tıp ikisini birden yürüterek okumumuştum ama askerlik yapıyordum tıpkı ismimin anlamı gibi 'emir veren komutan' çocukluk hayalimi yaşıyordum siz siz olun hayallerinizin peşinden gidin ve elde edene kadar bırakmayın.

Odamın kapısı çalınca "girin"dedim. Kapıda görünen iki yüzle kocaman gülümsedim gelenler Burçe ve Gökalp'tı ikisi benim en yakın arkadaşlarımdı Gökalp "Ee komutan gitme vakti geldi. Hadi gidelim Hatay'ın tozunu atalım." dedi. Evet onlarda benimle birlikte geliyorlardı Burçe cerahi dokturdu,Gökalp çocuk doktoruydu hepimiz odamdan çıkıp salona indik bizi uğurlamak için binbir çeşit yemek hazırlanmıştı masaya geçip yemeklerinizi yiyip gülüp eğlendik annem "Ne vardı doktur olup burada olsaydın. Ben seni el bebek gül bebek büyütüm elini sıcak sudan soğuk suya sokmadım bir dediğini ikiletmedim. Ama sen anne ben asker olacam kendi okul çantasını şöfüre taşıtan kızsın sen  ağır ağır silahları taşıyacak birimisin Allah aşkına  yapma kızım gel vazgeç bu sevdadan" annem ve yine söylemeleri "Annem canım ben böyle çok mutluyum hem bak Burçe ve Gökalp'ta benle geliyor yalnızda değilim hem merak etme ben bu vatan için savaşacam ben vatana vatan bana emanet."

Annem yine söyleyeceksen babam ağzına salata tıkıştırdı ve bana aşk ve gururla baktı "Pamuk prensesim nasıl isterse öyle olur hayatım hem sen istediğin zamanda ben seni özel jetle kızına gönderirim. Hem belki iki kurşun sende sıkarsın düşmana" dedi ve masadaki herkez gülmeye başladı Burçe'nin annesi " merak etme canım arkadaşım bunlar artık büyüdü gitsinler ve hayatın zorluklarını öğrensinler arkasından emzikle koşmayacazya artık biraz kendileri öğrensinler hayatı, hayatım." dedi.

Selma teyze haklıydı sürekli peşimizdelerdi açmıyız tokmuyuz hep etrafımızda dört dönüyordular Gökalp'in babası " hem ikisi doktur biride bordu bereli ne olacak birbirlerini korurlar hem evde satın aldık hizmetçi tutuk mobilyararını satın aldık daha ne yapalım?" Ağzımda peynir atıp masanın nabzını kontrol etim hepsi hüzünlü bir mutluluk vardı.

Yazar anlatımı

Askeriyede herşey yolundaydı Siyah Sancak timi yeni bir görevi başarıyla halledip askeriyenin bahçesinde oturuyorlardı Hana eline aldığı kahveyi yudumlarken Efe onun çekik gözlerini yuvarlak suratını ve asi siyah saçlarını izliyordu her geçen gün kapılıyordu ona onun komutanı olması onu bu aşka çekingen taraf olmasına  ve buda bir türlü açılamıyor oluşunun kanıtı. Hana'nın bakışları ona kayınca gözlerini kaçırıp Çilay ve Umut komutanına baktı ikisi aşk sarhoşu olmuş gibi bakışıyorlardı.

Volkan yüzbaşı sigarasını eline alıp derin derin içine çekmekteydi. Egemen yüzbaşıda bir ağaç gölgesine oturup herzaman yaptığı gibi annesile görüntülü konuşuyordu. Annesi ona nasihatler verip şunları söylerdi." Bak oğlum ben her zaman hayata olamam evlen yuvanı kur dünya gözüyle mürvetini göreyim ha yavrum bul eli yüzü düzgün helal süt emiş birini kırma bu ananı" dedi Egemen herzamanki gibi "anne ben zaten evliyim vatanımla bayrağımla evliyim hem ben aşkada inanmıyorum senin bulduğun kızlarla evlenmem rahat bırak bir beni hem daha 29 yaşındayım daha zamanım var.. " annesi sözünü kesip " ay bu çocuk beni öldürecek senin yaşındakiler annesine torun veriyor bu diyor benim zamanım var eee yavrum ben ölüncemi evlenecen ha " diyip ağıt yakmaya başladı " Bu nasıl söz ana vakti gelsin olur oda " diyip konuşmalarına devam eti ama bilemedi aşk ona yakın zamanda denk düşeceğini

Alper yüzbaşı eline aldığı dosyayı inceliyordu dosyada time yeni gelecek Binbaşı Mira Bulut'un öz geçmişi vardı.
Ona yaklaşan Volkan "yeni gelecek kıza mı bakıyorsun? " dedi Alper kafasını kaldırıp " Evet... kız bin başı 9 dil biliyor 30 yaşında" dedi Volkan şaşırmadı hemen hemen buradaki herkez gibi oda görev icabı dil bilmek zorunda " başka birşey yok mu?" dedi " ne yapaz oğlum kızın sivisinemi bakacaz koskocaman Binbaşı ama tuhaf birine benziyor." Volkan nasıl yani bakışını atı " yani kızın instagramına baktımda zengin bir ailenin tek kızı biraz şımarık gibi yani neden asker olmak istemişki " Volkan hafi bir güldü " ne o kızın sivisine bakmışsın " deyip gür bir kahkaha atı ve gün böyle devam etti.

Mira
Hava alanına gelmiştik elimizde sadece bavularımız vardı. Aileremizin Hava limanına gelmesini istememiştik şöfür bizi bırakıp gitmişti uçağımızı kalkmasına yarım saat vardı uçağımızı doğru gidip binmiştik yeni hayatımıza ilk adımı atmıştık üçümüzün hayatı bugünden sonra daha farklılaşacaktı hayatı ve aşkı öğrenecektik .

YORUMLAMAYI OY VERMEYİ UNUTMAYIN
MİRA'NIN HAYATI ŞİMDİ BAŞLAYACAKTI ŞIMARIK KIZIMIZDAN TAM BİR BİNBAŞI ÇIKACAKTI HADİ SERÜVENİMİZE SENDE KATIL

ARKADAŞLAR BU BENİM İLK DENEYİMİM HENÜZ 19 YAŞINDAYIM KİTAP OKURKEN BENDE NEDEN YAZMAYAYIM DİYE DÜŞÜNDÜM VE AKLIMA BU KURGU GELDİ HA BU ARADA BURDAKİ KARAKTERLER TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE BAZEN YAZIM YANLIŞLARI FALAN OLUR AF OLA OLSUN OYLAMAYI UNUTMAYIN😘