"Abii, gel gel şunu da alalım. Bir yerde görmüştüm yumuşacık yapıyor saçları." Geldiğimizden beri girmediğimiz mağaza kalmamıştı ama benim kafamı dağıtmak için tam olarak buna ihtiyacım vardı. Tamam akışına bırakacaktım ama hala kafamda dönüp duran şeyler vardı. "Devrim, bundan az önce almadık mı biz? Aynısı işte, bak." Bu çocuk beni gerçekten anlamıyordu. Biri sadece benim saçlarım içindi ama bunu o da kullanabilirdi.
"Abi beni yorma n'olur.. Birisi benim saçlarım kıvırcık olduğu için sadece bana kolay tarama spreyi o. Bu pembe şampuan işte, senin şu kazık gibi olan saçların için." Şirince gülümseyip vurmaması için birkaç adım uzaklaştım. Yalan söylemiyordum aslında. Saçlarına hiç önem vermiyordu bu yüzden bakımsız duruyordu.
"Hem kızlar beğenmez seni abişim, öyle düşün." Çakır gülerek koluma vurunca kıkırdayıp kolunu cimcikledim. "Çakır beğeniyor bence." Abim bir şey mırıldanmıştı sanki ama tam duyamamıştım. "Canalp, niye kendi kendine konuşuyorsun lan?" Ah doğru, Dağhan'da buradaydı ama pek ses çıkartmıyordu sadece ceketimi ve poşetleri taşıyordu. Çakır üşüdüğü için ceketini üstüne giymişti. Bende incecik giysem üşürdüm ama üzerimde ki birazda olsa sıcak tutuyordu.
"Devrim, şurayada girelim mii? Buranın maskeleri çok kaliteli oluyor." Hevesle kafamı sallayıp gösterdiği mağazaya ilerledim. İçerisi o kadar ferah kokuyordu ki ve çok güzel dizayn edilmişti. Tam benlik bir yerdi. Her şeyin yeri ayrı ayrıydı. Makyaj malzemeleri bir tarafta saç bakım ürünleri bir tarafta cilt maskeleri ve kremler de başka bir taraftaydı. Kısacası derli topluydu ve hoş duruyordu işte. "Gel gel bak maskeler şurda." Çakır kolumu tutmuş beni ordan oraya sürüklüyordu benim gözümse vücut spreylerinde kalmıştı.
İki tane kil maskesi üç tane de göz altlarım için maske almıştım. Çakır da bir tane saç maskesi ve nemledirici maske almıştı. Böyle şeyler iyi geliyor muydu emin değildik ama kesinlikle almak çok zevkliydi. "Çakıır, beyazlatıcı krem alalım. Bir dee vücut spreyi." İsteklerim hiç bitmiyordu ama kafam biraz da olsa dağılmıştı. Gözlerim abimleri aradığında fondöten reyonunun orda olduklarını görmüştüm.
Fondöten mi? Hemde Dağhan ve abim.. Dikkatli bakınca Dağhan'ın fondöteni dövmelerinin üstüne sürdüğünü görmüştüm. Teniyle aynı renkteydi fondöten ve..
MADEM KAPATACAKTI NEDEN YAPTIRMIŞTI?! Bu işte bir bokluk vardı, çıkardı yakında kokusu. "Çakır, abin fondöten alıyor haberin olsun." Çakır elini gelişigüzel sallayıp spreylere yaklaştı "Boş ver şekerim. Dövmelerini kapatacakmış herhalde bir şeyler zırvaladı geçen gün." İyi diyordu hoş diyordu da Dağhan dövmelerini severek yaptırıyordu neden kapatmak istiyordu ki?
"Ya onu anladık zaten kör değilim de Dağhan seviyor dövmelerini neden kapatıyor ki?" Kurcalayarak çok mu abartıyordum bilmiyorum ama bunu abartmalıydım. KONU O GÜZEL DÖVMELERDİ! "Ya foto- yani şey annem gelecek ya köyden bu kadar fazla olduğunu görürse yüreğine iner ondan. Hem başka neden olsun ki değil mi bebişim?" Bunun niye beti benzi atmıştı şimdi?
"İnanmışım gibi yapacağım kuşum." Büyükçe gülümseyip elimizdekileri kasada ki abimlerin yanına götürdük. Yanlarında durup sıra beklerken omzumun dürtüldüğünü hissetim. "Afedersiniz, arkaya geçer misiniz lütfen, sırayı bozmayın." Cevapp verecekken abim benim yerime konuşmuştu.
"Beraberiz beyefendi. Kaynak falan yok yani."
"Yinede elinde ürünler var. Lütfen arkaya geçin. Çok uzun bir sıra değil zaten." Çok uzun değil dediği sıra Kolonyaların olduğu yere kadardı. Gayet uzundu yani. Abim ısrardan nefret ederdi ve sözünün ikiletilmesinden.. Ki gerilen kol kaslarıda sinirlendiğinin habercisiydi. "Kusura bakmayın ama bu sıra zaten onlar için tutulmuştu. Sabrın sonu selamettir azcık bekleseniz ölmezsiniz, saygılar beyefendi." Gülmemek için sarf ettiğim büyük çaba Dağhan'ın gözünden kaçmamamış benim yerime o gülmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dayı-BxB
General FictionDayı: Öyle güzelsin ki. Devrim: Anaa dayı gay çıktı. 16322 -Eşcinsel kurgudur. 🌈