AKATAY AİLESİ

74 4 2
                                    

Herkese tekrardan merhabalar.
Bu kurgu "Buzdan Yürek" ile bağlantılı
bir seri olacak, onu da okumanızı öneririm.

Destekleriniz benimle olsun.
Teşekkürler.
🖤

Happy Song - Bring Me The Horizon

Karanlığın siyahlığı vardı üzerimde. Kimine göre Güneş'in parıltılı sarılığı.

Alev Zade.

Alevin sarılığı,
Zadenin siyahlığı derdim.

Siyaha yakın gözlerimle sömürürdüm gerekirse tüm ışığı. Hapsederdim. Ve herhangi bir şeyi hapsettiysem, geriye dönme şansı olmazdı.

Kapamalıydım gözlerimi, görmemeliydim önümdekileri.

Seslenirdim ruhuma, duyarsa şanslıydım lakin duymazsa her şey sarpa sarardı.

Çoğu zaman ne dediğimi bile bilmezdim. Konuşurdum öyle, bilmezdim. Şu an bile ne dediğime anlam veremiyormuşçasına midem bulanıyordu.

Bir de bu iki rengin arasında Akatay vardı.

Alev Zade Akatay.

Alevin anlamı basitti, çok da düşünmeye gerek olmazdı.

Zade,
soylu kişi demekti.

Akatay,
Herkes tarafından bilinen.

Nefes alamıyordum kimi zaman. Alsam da alamıyordum. Bana oksijen olmuyordu içime çektiğim, aksine beni öldüren bir patlama gibi içime doluyordu.

Ben bilinmek istemiyordum.

Ben yakmak
ya da
yanmak istemiyordum.

Ben herhangi bir soy da istemiyordum.

Ben, ben olsam yeterdi bana. Ben özgür olsam yeterdi bana. Yakmasam, yanmasam, su içinde huzuru yaşasam da yeterdi bana.

Keşke derdim bazen,
benim harlayacağım bir yaşam ateşim olsa.

Tabii, arkamda yaklaşık olarak on iki kişilik bir gruptan koşarak kaçarken ne düşündüğümü gerçekten bilmiyordum. Sahil kenarında deli gibi kaçıyordum bu gruptan. Aslında ayrı iki gruplardı, peşime düşmek için birlik olmaları ise ayrı bir olaydı.

Hazır okul açılacak, ben de lise üçüncü sınıf öğrencisiyim azıcık ortalığı karıştırayım derken okulu istemeden birbirine katmıştım.

Kumral saçlarım önümü kapamak için resmen ellerimle savaş verirken tekrar geriye ittirdim saçlarımı.

Ertuğrul Akatay yaklaşık on iki dakika sonra ofisinde olmam için bir mail yollamıştı bana.

Ofisine az bir zaman kalırken sahil yolundan karşı kaldırıma doğru hızlandım. Şansıma ışıklar yanmıştı. Çok aramın olmadığı sokakların arasından geçerken aynı zamanda da arkama bakarak kolaçan ediyordum etrafı.

Tabiri caizse götümü kollamaya çalışıyordum.

Bu iki grubun eğer yakalarlarsa hepsinin üstüme atlayacağından emindim. Erkek kız karma bir gruptu hemde.

Acıdım, yazık.

O erkekler zamanında peşimden koşuyordu ama tabii bu manada değildi.

ZADEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin