Han 8. Sınıftan 9. Sınıfa yeni geçmişti. Yeni bir okulu yeni bir sınıfı olucaktı. Biraz korkuyordu çünkü gideceği okul genelde zengin züppelerle doluydu ve kendisi oraya %100 bursla gitmişti.
Sabah uyandı yüzünü yıkadı üzerine yeni okul formasını giydi.
Çok beğenmemişti genelde bol şeyler severdi bu okul kıyafetinin gömleği dar olmuştu ve ince belini gösteriyordu.
Acaba bir büyüğünü mü giysem diye düşünürken aşağıdan annesinin sesi geldi
Annesi:Han çabuk aşağı gel yemek hazır!
Han:Tamam anneee
Gözlüğünü takıp aşşağı indi. Önce
babası orda mı diye bir yokladı. İçeride göremiyince indi. Babası dersler konusunda katıydı.Yemek masasına oturup yemekleri hızlıca yedi. Hepsini yanağına toplamıştı. Saate baktı geç kalmamak için ayaklandı
Annesi:Han önce lokmanı yutsaydın
Han:Yok saol bbbb
Hızlıca kapıdan çıktı. Haylağa azı şişikti. Otobüsü beklemeye başladı. Otobüs geldi. Otobüse bindi ama hiç oturucak yer yoktu.
Ayakta beklemeye başladı. Bir durak sonra içeri siyah saçlı bal rengi gözlü yakışıklı bir çocuk bindi. Gözlerini çocuktan kimse alamazken Jisung telefonundan sincap belgeseli izliyordu.
Çocuk önüne geldi ve hemen yanındaki askılığı tutu. Jisung onu fark etmedi ama aynı okula gidenler ooo diyordu bazıları kulaktan kulağa konuşuyordu.
Otobüsçü ani bir firen yapınca Jisung çocuğun üstüne düştü ve kollarıyla bacağını sardı. Kafası çocuğun karnına gelmişti ve gözlüğü düşmüştü. Hemen kafasını kaldırdı ve üzerinde duran ona sırıtarak bakan çocuğu gördü.
Han:B-ben özür dilerim gerçekten
Hemen üstünden çekildi ve yerde gözlüğünü aramaya başladı.
Han:Hay aksi burada biyerde olmalı
Çocuk eyilip gözlüğü aldı ve Han ı kaldırdı
Çocuk:Al
Han:Şeyy teşekürler
Gözlüğü taktı ve çocuğu inceledi. Okulunun ismini görünce utançtan telefona gömüldü. Sincap belgeseli izlemeye devam etti.
Arada çocuğada bakıyordu. Ama çocuğa her baktığında ya ona ya da telefon bakıyordu.
Çocuk:Sana benziyolar
Han:Ne? Bana mı dediniz?
Çocuk:Senden başka sincap mı var?
Han utançtan her yeri kızardı. Çocuk sırıttı. Otabüs durdu ve çocuk aşağı indi. Han ve birkaç aynı okula giden çocukta indi sonra.
Sınıfını aradı ve sonunda buldu. İçeri geçip boş bir sıraya oturdu. Yanına bir çocuk geldi. Okul ünüformasında Hwang Yeo-ng yazıyordu(salladım ismi çok takmayın kafaya)
Sıraya elini dayadı ve yaslandı. Han a sertçe baktı. Han ürperdi istemsizce.
Yeong:kalk
Han:N-ne?
Yeong:"N-neğ?" sağır mısın kızım kalk
Han:Neden ben oturdum buraya
Yeong:Hmm umrumda mı?
Han: Senin keyfin benim umrumda mı?
Yeong:Bak küçük sıçan uğraşma benle
Han:Uğraşıcammm
Yeong: Sen gel altımda da uğraş
Han bir anda ayağa kalktı. Buna karşılık Yeo-ng Hanın suratına yumruk attı. Hanın gözlüğü düştü. Han tam elini kaldırmıştı ki sert bir tekmeyle Yeong yere kapaklandı.
Biri ona gözlüğünü uzattı. Bu o otobüsteki çocuktu. Han çok utandı ve çantasını alıp cam kenarındaki en arka sıraya geçti.
Çocuk:İnsanlarla uğraşmayı ne zaman bırakacaksın anlamıyorum. Sana "Yapma bak sonucunda amele sümüğü gibi yere yapışıyon" diyorum. Gene anlamıyorsun Bee. Senle napıcaz Yeo-ng hmm?
Yeo-ng ayağa kalktı. Sinirli Bi şekilde çocuğa bakıp yerine geçti. Çocuk Han nın yanına geçti. Han korkarak baktı çocuğa.
Çocuk:korkma ben onlar gibi değilim bişey olursa söyle. He Bi de böyle davranıyorum diye yanlış anlayıp götünü kaldırma indirmesini iyi bilirim ben Minho.
Han:Seeeeeyy... NEĞ?
Minho:Boşver ders başlıycak
Ders boyu Han hocayı dinledi. Bazen Minho ya baktı ama ders Minho nun umrumda değildi sadece Han ı izliyordu.
Han gülmemek için kendini zor tuttu çünkü daha az önce yanlış anlama diyen kişi ondan gözünü alamıyordu. Bunu düşününce yüzü güldü. Boynunda bir nefes sesi hissedince irkildi
Minho: Neye güldün hoca üzücü bir şey anlatıyor
Han:Şey yani aklıma şey geldi sadece
Minho:Ne geldi?
Zil çaldı. Han kalktı ve geçmeye çalıştı ama Minho önünü kesiti.
Minho:Neye güldün?
Han içinden:Düşün Han düşüüüün... Ah buldum
Eliyle diğer duvarı gösterdi.
Han:Aaaa yürüyen sinek!
Minho yüzüne anlamsızca baktı. Han o an yerin dibine girmiş gibi hisseti. Minho onu cama ittirip koluyla yaslandı.
Minho:Neye güldün?
...
Sınıfta kimseden ses çıkmıyordu.
Han:Napıcan neye güldüğüne benim ismimi bile bilmiyorsun bu seni hiç alakadar etmez. Hem gülerken sana mı sorucam istediğim zaman gülerim istediğim zaman ağlarım istediğim zaman sik- o kadarda değil de...
Minho gülmeye başladı. Sonra bir anda ciddileşti. Han a yaklaşıp kulağına fısıldadı.
Minho:Öyle mi?
Han kafasını geri çekti ve Minho nun yakasını tuttu.
Han: Öyle
Minho geri çekilip eliyle geçebiliceğini gösterdi. Han koşarak tuvalete girdi. Şanslıydı ki kimse yoktu. Yüzünü yıkayıp üzerine kuruladı.
Tüm gün Minho dan çıt çıkmadı. Sadece Han a ve Han nın beline bakıp durdu. Okul çıkışı ikisi de otobüse bindi. Önce Minho indi sonra Han inip eve gitti. Hemen yukarı çıkıp üzerini değiştirdi ve uyudu.
Gerçekten yorulmuştu ve ilk gün ders işleyen matçıya içinden iyice küfür etmişti(çok küfür bilmiyor ilk okul 3. Sınıf küfürleri)
Minho ise yatağında uznanıp Han ı düşündü. Hayır ona aşık değildi sadece... O tüm zorbaları zorbalardı ve bu kadar tatlış birini nasıl zorbalarlar siye düşünüyordu. (3 diyince inanıcaz 1,2,4)
Bittiiiii
Yazım hatası varsa soryy
Sizi seviyrem bbbb<3