Sekiz Ateş

Ben

Herkes gözlerini kısıp Shou'ya döndü, belli ki bir açıklama bekliyorlardı. Shou, gözlerini yerden ayırmadan konuşmasına devam etti:
-"Koç, annem hasta... Onu burada bırakıp da gidemem."

Kyouko ellerini ağzına götürüp konuştu:
-"Shou! Nasıl annen hasta?"

Shou bedenini bir santimetre dahi hareket ettirmeksizin konuşmasını sürdürdü:
-"Kyouko, o kanser. Çok yoruluyor, onu tek başına bırakıp da gidemem ben."
Kyouko sadece kafasını salladı.

Bazı anlar vardır ki cevaplanması gereken soruların cevabına sadece sessizlik aşıktır. Soruların sessizliğe aşkı fark etmez, o zaten onu bırakamaz.

Koç elini çenesine götürdü. Bir şeyler düşünüyor gibi duruyordu. Ouzou'nunki haklı bir sebep sayılmasa da Shou sonuna dek haklıydı... Tek çaresi vardı. İlk önce annesiyle durumu konuşacaklar, annesinin Shou'yu ikna etmesini sağlayacaklar ve sonunda da Kyouko'yu Shou'nun annesine yardımcı olması amacıyla burada bırakacaklardı.

Koç ağzını yamulttu:
-"Bir yolunu bulacağım Shou. Sen merak etme. Yarın bunları tekrardan konuşuruz çocuklar, şimdi söyleyin bakalım, nasıldı hayatınız görüşmeyeli?"

...

Saatlerce sohbet ettiler. Konuştular, güldüler, eğlendiler ama eğlenmek yalnızca sekiz harfli bir kelimeden ibaretti şu an bazıları için. Bunların başında Shou geliyordu. Oraya gitmeyi ne kadar isterse istesin annesinin hastalığı onu tüm isteklerinden alıkoyuyordu.

Ardından Ryuuji vardı. Hem katılmak istiyor hem de kardeşine hak veriyordu. Zaten tekrardan futbola başlarlarsa annesi ve babası ne derdi, bilemiyordu.

Ee, tabi bir de Erika olayı vardı. Onun kime aşık olabileceğini bilemiyordu. Yıllardır aşık olduğu kızın kendisi olduğunu ona söyleyemezdi.

...

Ouzou ortamdan sıkılmış olacak ki ayağıyla Kota'nın ayağına dokundu. Kota ona dönüp bakınca gözlerini açıp kapattı. Kota kafa salladı ve Koç'a döndü:
-"Koç, saat geç oldu. Biz gidelim artık."

Koç da gözlerini açıp kapatarak karşılık verdi.

...

Kapıya geçtiklerinde herkes birbirleriyle vedalaştılar. Reika Hayashi'yi kucağına alıp yanağına bir öpücük kondurduktan sonra geriye Kyouko'ya teslim etti. Onlar kapıyı kapattı ve sekiz güç dışarıda beraber kaldı.

Erika Reika'nın koluna dokundu ve gözleriyle Aoto'yu gösterdi. Reika suratını ekşiterek karşılık verdi.

Erika, Aoto arkasını dönüp gideceği anda:
-"Aoto, iki dakika arka bahçeye gelebilir misin?"

Aoto gözlerini kırpıştırdı.

...

Ouzou, Ryuuji ve Kota'yı evin yanındaki parktaki çardağa getirdi.
-"Eve gitmeden önce, annem ve babam olmadan biraz kardeş olarak konuşmamız iyi olur diye düşündüm."

Kota sert sert bakmaya devam etti. Ryuuji ise suratına yalandan bir gülücük kondurdu.

-" Çocuklar, ben judoyu bırakıp da futbola başlarsam annemi terk etmiş olurum. Yapamam. Ryuuji sen de yapamazsın."

Ryuuji başıyla onu onaylamadığını belirtti.
-"Hayır Ouzou, annem ve babamı bir şekilde ikna ederiz ama geleceğimiz bize geri dönmeyecek."

Kota bu kez onayladığına dair bir mimik yaptı.

Ouzou suratını astı ve ellerini başına götürdü.
-"Ah, aklıma geldi. Ryuuji sana bir şey söyleyeceğim."

...

Erika Aoto'nun gözlerinin içine bakmakta zorlanıyordu. Gözlerini yerde filizlenen kırmızı çiçeğe dikti ve konuştu:
-" Yarın müsaitsen, Kyouko ve Bay Rin'in buluştuğu kafeye gelir misin? Benim için çok önemli bir şey söyleyeceğim sana."

Aoto- kaşlarını çattı:
-" Senin için çok önemli bir şey?.. Neyse, gelirim tamam. Saat 14'te orada olalım o zaman. Hadi ben gitmeliyim şimdi."

Aoto koşarak uzaklaştı, Erika ise Reika'nın yanına geçti.
-" Yarın 14'te söyleyeceğim."

Reika rahat bir nefes aldı. Parkın olduğu tarafa doğru yürümeye başladılar.

Reika gözünü parkta oturan Kota'ya dikti.
-"Bak bizim üçüzler toplantı yapıyorlar herhalde."

İkisi de gülümsediler.

Ancak Ouzou ağzındaki baklayı o anda çıkardı:
-"Galiba Erika'nın aşık olduğu kişi sensin."

Ryuuji dönüp Ouzou'yu inceledi.
-"Saçmalama Ouzou."

Ouzou sırıttı:
-"Saçmalamıyorum canım abiciğim, kız bizim yanımızda konuştu ve sana ne dedi?"

Ryuuji kafasını kaşıdı:
-"Ne dedi?"

Ouzou gülümsemesini daha da genişletti:
-"Senin benden daha iyi tanıdığın birisi..."

Ryuuji cevap vermedi.

...

O sırada parkın yanından geçmekte olan Erika ve Reika'nın bu sessizlik içinde konuşulanları duymaması imkansızdı.

Erika hemen koşarak ilerledi. Reika da arkasından gitti. Parkı birazcık daha geçince durdular. Erika nefes nefese kalmış haliyle konuştu:
-"Yanlış anlamış Ouzou! Ryuuji benim ondan hoşlandığımı zannedecek şimdi! Ne yapacağım ben?! "

Reika kollarını göğsünde birleştirdi.
-" İşte şimdi ne yapacağını ben de bilmiyorum Erika..."

Diğer bölümler için fikirlerinizi bana buradan ya da victory_miaa Instagram hesabından ulaştırabilirsiniz. Devamı için beklemede kalınn...