Rüyalar Gerçek Olur Mu?

213 12 7
                                    

DİDEM'DEN

Sabah gözlerimi açtığımda gördüğüm rüyanın etkisinden çıkabilmiş değildim asla. Boş boş tavanla bakışıyordum şu an. Rüyaların gerçekle bir bağlantısı olmazdı değil mi?

Floryada sabahın erken saatleriydi ve ben her zamanki gibi herkesten önce buradaydım. Sepetten aldığım topu ayağımda sektirirken buraya doğru gelen birini gördüm. 40 lı yaşlarında, sakalları hafif beyazlamış, gözleri ömrümde görüp görebileceğim en güzel renge sahip bir adamdı bu. İyice yanıma yaklaştıktan sonra durdu.

"Nasılsın?"

Kaşlarımı çatıp etrafıma baktım. Benden mi bahsediyordu?

"Bana mı diyorsunuz?"

Dudaklarında bir tebessüm peyda oldu. Dilim lâl olmuş gibiydi.

"Burada senden başka biri var mı?"

Gözlerimi tekrar etrafımda gezdirdim. Gerçekten de florya hiç olmadığı kadar boştu.

"Ah, kusura bakmayın. Dalmışım biraz. İyiyim, sağ olun. Siz nasılsınız?"

Nereden geldiklerini anlamadığım iki sandalye belirdi yanımızda. Adam birine çöküp eliyle benim de oturmamı işaret etti. Ayağımdaki topu ellerimin arasına alıp oturdum. Bu adam kimdi deli gibi merak ediyordum.

İkimiz de oturduktan sonra tek kelime dahi etmedi. Yalnızca yüzündeki eşsiz gülümsemesiyle bana bakıyordu. İstemsizce gerildim. Bir elimi enseme atıp sıkarken konuştum.

"Şey.. Acaba sizi tanıyor muyum?"

Gözlerindeki parıltılar öyle netti ki..

"Tanımıyor musun?"

Bu sefer kaşlarımı çattım. Ne demek istiyordu?

"Bilmiyorum. Kimsiniz siz?"

Sorumu hiç duymamış gibi gözlerini üzerimde gezdirmeye devam etti. Futbol topuna giden bakışları uzunca oyalandı. Ben o sırada konuşmak istiyordum fakat kelimelerim bana ihanet ediyor, dilimden düşmüyorlardı.

"Hep böyle çok mu çalışırsın sen?"

Hızla kafamı salladım.

"Çoğu zaman."

Anladım dercesine kafasını salladı.

"Neden peki?"

Kaşlarım olabilirmiş gibi daha çok çatıldı.

"Başarılı olabilmek için elbette."

Kafasını onaylarcasına salladı.

"Peki başarılı mısın?"

Ne saçmalıyordu?

"Öyle olduğuma inanmak istiyorum diyelim."

"Cevap bu değil."

Bir anda ellerimin arasından kaybolan topla neye uğradığımı şaşırdım. Sanırım artık korkmanın vaktiydi.

"Ne demek istiyorsun?"

"Sorum çok basitti aslında. Başarılı mısın? Değil misin?"

"Başarılıyım."

Az önce kaybolan top bu sefer onun ellerinin arasındaydı. Topu incelerken tekrar konuştu.

İKİMİZİN GALATASARAY'IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin