İKİMİZİN GALATASARAY'I

Her Zafer Bir Yenilgidir

DİDEM'DEN

Mesaja ifade bıraktıktan sonra kendimi dizginleyip telefonu kapattım, önümdeki sehpanın üzerine bırakıp sabahtan beri gözlerini bana dikmiş bakan Benan'a döndüm.

Elbette onun gazıyla yazmıştım.

Şimdiyse sırıtan yüzüyle bana bakıyordu. Gözlerimi istemsizce devirdim. Bu kız bazen fazla delirtiyordu beni. Kaşlarını imayla kaldırıp bana iyice yanaştı ve omzuyla omzuma dokundu.

"Hadi yine iyisin. Çocuk o kadar soğuk davranmana rağmen kabul etti yine de gelmeyi."

"...Kesin aşık."

Dediği şey üzerine gözlerim faltaşı gibi açıldı. Hemen yanımdaki yastığı alıp kafasına kafasına vururken manyak gülüyordu hatta tam tabirle deli gibi kahkaha atıyordu.

"Ayh, ayh tamam. Tamam sustum, dur."

Zor bela da olsa kendini dizginleyip durduğunda mimiklerini kontrol etmeye çalışıyordu. Benan böyleydi, çok fazla güldükten sonra gülmesi dursa bile mimikleri hemen düzelmiyordu. Sakince nefes alıp yüzünü gözünü düzelttikten sonra bana döndü.

"Tamam,tamam utanma."

Kim utanmış?

"Utandığım falan yok Benan. Sadece saçmalıyorsun, ona kızıyorum."

Tabi, tabi dercesine kafasını salladı.

"Sen eskiden de böyleydin hep. Ne zaman herhangi bir erkek konusu açılsa utanır, büzülürdün. Hemen konuyu değiştirmeye çalışırdın. Ulan büyüdük hala aynısın kızım."

Kafamı İtiraz edercesine iki yana salladım.

"Utanmıyorum, sadece hoşlanmıyorum."

"Her neyse işte. Ama böyle yapmamalısın Dido. Bir şeyleri konuşmaktan kaçarsan hiç yol katedemezsin haberin olsun."

Oflayıp kafamı kaşıdım. Şu işler ne kadar saçma ve yorucuydu. Kafam almıyordu gerçekten.

"Hem sen ne oldu da birden bire Kerem'e karşı yumuşadın tekrar. Çok hızlı karar değiştiriyorsun haberin olsun. Bir gün öylesin bir gün böyle. Yorar karşıdakini. Benden söylemesi."

Geçen gördüğüm rüyanın etkisinden çıkamamıştım sanırım. O adamın dedikleri hala aklımdaydı. Seviyorsun diyordu bana. Bu ne kadar kabul edemesem de içimde bir yerde kendime itiraf ettiğim bir şeydi sanırım. Seviyorsun ama üzüyorsun diyordu,haklıydı. Dengesiz davranıyordum. Oysa onu üzmek istemiyordum ki.

"Geçen bir rüya gördüm. Sanırım o yüzden."

Benan kaşlarını çattı.

"Ne gördün?"

Gördüğüm her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlattım Benan'a. Anlatmayı bitirdiğimde derin bir nefes verdim. Rahatlamıştım ya la.

Benan'sa anlatmayı bitirdiğimden beri daha konuşmamıştı. Kendince değerlendiriyordu sanırım. En sonunda hala çatılı olan kaşlarıyla bana döndü.

"Dido, ben bunun öylesine bir rüya olduğunu düşünmüyorum ya. Bilirsin ben çok ilgiliyim bu rüyadır, rüya tabiri meselelerine falan."

Kafamı onaylarcasına salladım. Harbiden de öyleydi. Feci ilgiliydi bu mevzulara. Hatta gördüğüm birçok rüyayı yorumlamışlığı da vardı. Gariptir ki doğru da yorumlardı.

"O yüzden bence bu rüya öyle basit bir bilinç altı meselesi falan değil. Selin'i görmen başlı başına bir şey zaten. Bak Didem.."

Bana iyice döndü ve elini omzuma attı. Benan'ı ciddi gördüğümüz nadir zamanlardandır arkadaşlar, hayretler içerisindeyiz.