3. BÖLÜM

57 0 1
                                    

Bunu belki de yapmamalıydım ama bu gece onunla uyumuştum. Bir yandan bedenim çok rahat ve güvende hissediyordu. Kalbim sanki yerinden çıkacakmış gibi heyecanlıydı. Bu heyecan güzeldi fakat bir yandan ise kendimi berbat hissediyor Babama ihanet etmişlik hissi bedenimin içinde kendine adeta taht kurmuştu.

Gözlerimi açtığımda kendimi Bora ile sımsıkı sarılmış bir şekilde gördüm. Kalbim hemen harekete geçti. Kaşlarımı çatarak kollarımı geri çekmeye çalıştım. Gerçekten bana sarılmış mıydı? Bora'ya baktığımda ise halinden çok memnun bir yüz ifadesi gördüm. Ne hakla bana sarılmıştı? Kendinde bu yüzü nerede bulmuştu?

Uyuyor olduğunu düşünmüştüm fakat Bora uyumuyor aksine beni izliyordu.
İçimden bildiğim tüm küfürleri iki saniye içinde saydım çünkü durum bunu gösteriyordu. Onla aramdaki yakınlığı işaret ederek, "Bunu nasıl sağladın?" Dedim. Sırıttı ve ellerini havaya kaldırarak, "Ben bir şey yapmadım. Sen sarıldın ben de ayak uydurdum." Ona hemen kötü bir bakış attım. Şuna bak, Hem suçlu hem de güçlüydü!

Kendini mi unuttun? Sen ona sarıldın belkide. diye bağırdı iç ses

belki de asla kabul edemeyeceğim ama bir şey yapmayacağımın garantisi yoktu. Artık bu konularda kendime olan inancım sıfırlanmıştı çünkü yakın zamanda yanında rahat hissettiğim insanlara sarılma gibi bir huyum başlamıştı. Ahh, siktir! Cidden ona güvenmiş olamazdım. Değil mi? Kalbim normalden on kat fazla kan pompalamaya başladığını hissediyordum. Bana ne oluyordu?

Kaşlarımı çattım ve fark ettirmeden yatağın en uzak köşesine geçmeye başladım çünkü utanmıştım. Ne kadar fark ettirmeden geçmeye çalışsam da Bora bunu fark etti. Gülüşü yüzünde büyüdü. Yorganı üstünden atıp, "Ben duşa giriyorum. Sen de hazırlan yemeğe gel." dedi ve gitti.

Ne yapacağım hakkında gram fikirim yoktu. Yatakta biraz daha kaldıktan sonra çıktım. Rutin işlerimi yandaki banyoda hallettikten sonra elimden bir iş gelsin diye odayı biraz topladım. Ah anne hamaratlığa bak, kızın onu kaçıran adamın odasını topluyor.

Yatağı da topladıktan sonra odanın kapısı açıldı ve içeriye; mavi gözlü, 20'li yaşlarda, hizmetçi olduğunu düşündüğüm bir kadın girdi.

Hizmetçi yorgun bir sesle, "Efendim, Bora bey yemekhanede sizi bekliyor." Dedi. "Bora" kelimesini duymamla yüzüm düştü. "Zıkkımın kökünü yesin o." Diye ergence bir cevap verdim. Fakat o, hepsini hakkediyordu.

Hizmetçi tekrar araya girdi. "Efendim gelmezseniz zorla getirteceğinin de bilgisini verdi." Dedi fakat sesi hala yorgun ve güçsüzdü. Ona daha dikkatli baktım. Gözleri yorgunluktan kızarmıştı. Ah, Bora bunlara köle muamelesi mi yapıyordu? Bunları Bora'ya sormayı not ettim.

Daha fazla hizmetçiyi zorlamamak için, "Tamam. Beni onun yanına götür." Dedim. Hem de acıkmıştım ve onlar yemek sunmazsalar isteyebileceğimi zannetmiyordum. Zaten normalde gelmezdim de hizmetçinin hali beni üzmüştü.

Hizmetçi eliyle bana yol verdi ve ben de geçtim. Birlikte asansöre yürürken hizmetçiye, "Gerçekten sizi o kadar çalıştırıyor mu? Bir insanın içinde biraz olsun insaf duygusu olmalı." Dedim. Bunlar benim düşündüklerimdi. Hizmetçi bana yanıt vermedi fakat onun gözlerinin dolduğunu görmüştüm.

İçim acıdı. "İyi misin?" Dedim. Onu gördüğümü fark eden hizmetçi bakışlarını başka tarafa çevirdi ve daha hızlı yürümeye başladı. Ona yetişmek için ben de hızlı yürümeye başladım. Zalimin koridorları bit bit bitmediği için hala yürüyerek de olsa onla konuşabilirdim.

Ona yetiştim ve, "Bana ismini söyle." Dedim. Bunu söylerken kendimden emindim. "Be-Beren." Dedi utangaç bir sesle. Elimi omuzuna attım ve güven verir bir şekilde sıktım. Sonunda asansörün önüne geldiğinizde elimi kolundan çektim ve asansörün gelmesi için düğmesine bastım. Asansörün açılmasıyla Beren içeri girdi ve bir kata bastı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 16 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mafya Ve KüçüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin