Selaammm
🌷🌸🌷🌸
🌸🌷🌸🌷🌸
Λ🌷🌸🌷🌸🌷
( ˘ ᵕ ˘🌷🌸🌷
ヽ つ\ /
UU / 🎀 \Çoooookkk çook çok özür dilerim uzun süredir bölüm atmıyordum
𓆗
Jimin'in evinin hemen dibindeki bakkaldan ikişer tane kruvasan ve muzlu süt aldıktan sonra evine doğru yavaş yavaş yürüdüm.Bugün herşey çok huzur vericiydi insanların konuşması bile gereksiz yere ayrı bir huzur veriyordu bugün kimse keyfimi ve huzurumu bozamazdı.
Tabiiki de sabah yaşadığım o garip olayı saymazsak çünkü ben bu konuda üç maymunu oynamayı tercih ediyorum.
Öteki türlü kafayı yerdim.Her konuda bu şekildeydi benim hayat felsefem.
Eğer bir olay yaşamışsam ve bu bende büyük bir etki bırakacak bir olaysa hiç yaşamamış gibi davranıp kendimi hedef ve işlerime kitliyordum.Böykece tırlatmazdım.
Jimin'in kapısını çalmıştım ve kısa sürede kapı açılmıştı.Beni beklemediği için şaşkınlıkla açılan gözlerine sırıtarak bakıyordum.Birkerede ben süpriz yapayım yani!
"Jeongguk ne işin var burada? biri sorunmu çıkardı yoksa!?"
Benim için endişelenmesine kıkırdadım çünkü bana ne kadar değer verdiğini ve kılıma zarar gelse yardımıma koşacağını bir kez daha gözlerine bakarken anlamıştım.
"Bir şey yok civcivim hayatımda bazı gelişmeler oldu onu anlatacağım ve..."
"Ve?"
"Neyse kapıda kaldım beni içeri almayacak mısın?"
"Hey! Jungkook bugün garip davranıyorsun korkmaya başladım bak ha!"
Kapının önünden çekilip bana geçmem için yer açarken önünden geçip mutfağa ilerlemiştim.
Sessizliğim sinirini bozmuş olmalı ki arkamdan homurdanmaya devam etti.
Bende hem gülmeye başlamış hemde bugün ona anlatacağım şeylerin içimdeki burukluğunu yaşamıştım.
Jimin'de gelip mutfak masasında karşıma oturunca ona çikolatalı kuruvasanla muzlu sütü verdim. Zaten abur cuburları gördüğü an gözleri ışıldamıştı civcivin. Abur cuburları benden daha çok sevdiği ile ilgili şüphelerim vardı.
Konuya nerden gireceğimi bilmediğim için ikimizde bir süre konuşmadık ve sadece kruvasanlarımızı yiyip sütlerimizi içtik.
En sonunda artık dayanamadım ve konuşmaya başladım.
"Jimin?"
"Hı"
"Sana şimdi birşeyler anlatacağım ama beni bölme ve anlamaya çalış tamam mı?"
"Jungkook neler oluyor?"
"Anlatacağım..."
Diyip konuşmaya başladım.
"Jimin ben ve omega babam, alfa babamın psikolojik ve hatta bazen fiziksel şiddetine,baskılarına çok uzun süre maruz kaldık."
Burukça gülümsedim.
"Bazen vücudumdaki morlukları senden saklamak o kadar zor oluyordu ki sana çok fazla anlatmak istiyordum yaşadığım şeyleri fakat yapamıyordum çünkü daha hazır değildim ve o cesaretim yoktu ve ne yapmalıyım bilmiyordum ama şimdi hazırım ve anlatmak için buraya geldim."
Boğazıma bir yumru oturmuştu sanki nefes alamıyordum ama iyiymiş gibi yapıp anlatmaya devam ettim tıpkı her zamanki gibi.
"Babam çok tehlikeli ve korkunç biri omega babama çok fazla zorluk çıkardı ama artık kurtulduk ondan."
"Nasıl?"
"Son yaptıkları yüzünden delta babama haddini bildirip bizi kendi evine getirdi."
"Delta nereden çıktı jungkook? o seni nereden tanıyor?"
"Omega babama kurabiye vermeye gittiğim gün şirkette kaybolmuştum ve delta ile karşılaştım tesadüfen.Birden birbirimize çekilmeye başladık ve ben orada Vita olduğumu öğrendim! İnanabiliyor musun ben vitaymışım!!! "
"Jeongguk bu bir şaka değil mii?! Neden daha önceden söylemedin!?"
"Hey kulağımı sağır ettin!"
"Of tamam,tamam anlatmaya devam et."
"Neyse işte biz o günden beri yakınlaşmaya başladık.Benim zarar gördüğümü görüncede delta sahiplenici bir tutumla bize evini açtı."
"Jungkook senin adına çok sevindim ama daha önce söylemediğin için bunların cezasını sana bir bir ödeticem! Ayrıca babana gelirsek bir daha seni rahatsız ederse bana söylemekten çekinme. Ben senin hep arkandayım."
Jimin'in bu sözleriyle gözlerimin dolmasına engel olamadım.
"Owww bebek ağlama.Sana kızacağımı düşünmedin herhalde? "
"Hyu- hyung gerçekten iyi ki varsın seni çok seviyorum."
Ayağa kalkıp ona sarılırken sakınleşmen için belimi ve sırtımı okşamaya,sıvazlamaya başladı.Ağlamam durduğunda mayıştığımı farkedince civciv söze atıldı.
"Bugün burada kalmak ister misin? Omega babana söyleriz burada kalırsın."
Bana sarılırken üstten bakarak sorduğunda kafamı sallamıştım. Bunun üzerine telefonunu çıkartmış ve mesaj atmıştı.
"Tamamdır haber ettim baban dikkatli olmamızı söyledi."
"Civciv iyiki varsın..."
"Tamam hadi bu kadar duygusallık yeter seni sonra sorguya çekeceğim yine biraz uyu odamdaki yatağa yatabilirsinn "
Kafamı sallayıp tekrar teşekkür ettikten sonra Jimin'in odasına gidip yatağa uzandım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.
~
Jimin'in dürtmesiyle homurdanarak yatakta yan dönmüştüm fakat arkamdaki homurdanmalar ve ayak sesleri dikkatimi çekmişti ki-
"JİMİN ŞEREFSİZ KÖPEK NE YAPTIĞINI SANIYORSUN!?"
Üstüme atılan buz gibi suyla yataktan sıçramıştım.
"HAHAHA! Ne yani uyanmayınca farklı çözümler buldum? gayet de işe yaramış gibi duruyor."
Anırması daha da sinirlerimi bozuyordu!
"Sen şimdi görürsün!"
Jimin başına gelecekleri bildiği için yerinden fırlayıp koşmaya başlamıştı.
~yarım saat sonra~
İkimizde ter içinde kalmıştık birbirmizi kovalamaktan. Bu savaşın bir kazananı olmayacağını anladığımız zaman Jimin'in asıl uyandırma nedenini anlamış ve onu sipariş ettiği yemekleri yemeye başlamıştık.
Yemekler çok güzeldi harbi tam mideme layıktı.
Yemekleri yedikten sonra bana her zamanki gibi ağırlık çökmüş ve Jimin ile birlikte pijamalarımızı(çaktırmayın onun pijaması)
Giyip yatağa geçmiştik.Uyurken ona sarılmamı sorun etmediği için ona sarılarak derin bir uykuya dalmıştım.
𓆗
Bittiiiiiii
Bu bölüm de kısa oldu ama artık bölümü yüklemek istedim uzun zamandır bölüm yüklememiştim çünkü
Neyse yakın zamanda tekrar bölüm yüklemeyi düşünüyorum okul açılmadan 5-6 tane bölüm yükleyebilirim çünkü bu sene önemli bir senem belki bölüm atamayabilirim şimdiden özür dilerim...
SİZLERİ SEVİYORUM!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONE LOVE TWO MOUTH |𝕋𝕒𝕖𝕜𝕠𝕠𝕜
FanfictionBabasının çalıştıgı şirkete giden cinsiyeti henüz açıklanmamış Jungkook, babasını bulmaya çalışırken kaybolur ve şirketin sahibi delta Kim Taehyung'la karşılaşır. Kim Taehyung kendinden Küçük çocuğu gördüğünde deltasının hareketlenmesine anlam vere...