𝟚-𝕘ö𝕫𝕝𝕖𝕣𝕚𝕞 𝕪𝕒𝕟𝕕ı

636 42 6
                                    

Seeeeelaaaaaaaaaammmmmm

Nasilsiniiizzz

Başka başlık bulamadım bunu yaptım yaaa
Durun bir şey buldum çok hoşuma gitti

T aekook olsa yeter
A nlamam ben kim kime girer
E n sevdiğim ficler neden hep biter
K ook görse povları belamızı siker
O lsa smut tadından yenmez
K im seme fark etmez

Bir O eksik ama yinede güzelll💗♥️💅🏼

Neyse başlayalimmm

Neredeyse 1 saattir elimdeki kurabiye çantasıyla dolaşıyordum. Ayaklarım kopmuştu, ben yorulmuştum sadece bir odayı bulmaya çalışırken. Bu binayı yapan kişiler nasıl yorulmamıştı ya da nasıl bu kadar büyük yapmayı becerebilmişlerdi acaba?

En sonunda labirent gibi olan koridorların birinde 10. kez gördüğüm tuvaletlerden birine girip elimi yüzümü yıkadım. Bu böyle olmayacaktı. Biraz daha bulamazsam sürpriz yapmaktan vazgeçip omega babamı arayacaktım. Son kez yüzüme su çarpıp sweatshirtümün ıslanmasını umursamadan tuvaletten çıktım ve ilerlemeye başladım.

Umarım bu sefer babamın olduğu hizmetli dinlenme odasını bulurdum. Eğer dinlenme odasında olmasaydı, illa ki görürdüm çünkü omega babam temizlikçiydi. Bu koskocaman şirketin hijyeninden sorumluydu. Çok fazla kez turlamıştım etrafı, ama haddinden fazla oda olduğu için hepsine dikkat edememiştim ve şimdi tekrar aynı koridoru dolaşıyordum.

Eğer biraz daha odayı bulamazsam, ilk bulduğum köşeye çöküp ağlardım sinirden.

Kim Taehyung'tan

"Yoongi nerdesin? sikeyim seni. Biraz hızlı ol toplantıya geç kalırsan kendini ölmüş bil."

"Taehyung biraz sakin mi olsan? adım kadar eminim ki sinirden feromonların beni öldürecek kadar yoğunlaşmıştır. Alt tarafı şirket durumuyla ilgili konuşucaz toplantıda. Bilmediğimiz şey mi? "

"Ben onu bunu bilmem Yoongi.Toplantıya zamanında gelmezsen direkt ölmüş bil kendini.Toplantılara düzenli girmediğimizde çalışanlar da gevşiyor.Bu yüzden gevşeklik yapma ve gel."

Bunu dedikten sonra telefonu kapatmıştım ve sakinleşmeye çalışıyordum.Yoongi çok gevşekti ve çok rahat davranıyordu.İşini ciddiye almalıydı.Bu şirketi birlikte kurmuştuk fakat onun hiç önemsediği yoktu.Gerçekten sinirlerimi bozuyordu. Çocukluk arkadaşım olmasa dakikasında kapıya koymuştum onu.

Sinirli feromonlarım odayı doldurduğu için pencereyi açtım ve odadan çıktım.Biraz sakinleşmem lazımdı ve yürüyerek kafamı dağıtmaya çalışacaktım.Adımlarım beni birşey çekiyormuş gibi belirli bir yöne gitmeye başladı.

Adımlarını o tarafa  çeken şeye yaklaşınca burun çekme sesi duymuştu.Birisi mi ağlıyordu? onu rahatsız etmek istemiyordu ama delta kendine hakim olamıyordu sanki. Taehyung'a oraya gitmesini emrediyordu.Taehyung normalde gitmezdi ama merak etmişti doğrusu.Kurdunun bu kadar ısrar etmesinin nedenini bilmeliydi kesinlikle.

Yavaş adımlarla ilerleyince mor sweatshirtlü bir çocuğun duvar dibine çökmüş bir şekilde ağladığını gördü.Deltası feromon yaymak için baskı yapıyordu Taehyung'a ama Taehyung bunun küçük çocuğu korkutabileceğini düşündüğü için kendini tutuyordu.

Ağlayan çocuk adım seslerimi duymuş olacak ki bir anda kafasını kaldırınca göz göze geldiğimizde elektrik çarpmış gibi bir his oluştu içimde.Gözlerime deltamın göz rengi yerleşti benim kahvelerim yerine.

ONE LOVE TWO MOUTH |𝕋𝕒𝕖𝕜𝕠𝕠𝕜 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin