Mikey:"Sen mi çirkinsin? Veya aptal? Saçmalama! Sen tanıdığım en güzel kızsın."
Onun bu sözleri kalbiminin deli gibi atmasını sağlamıştı. Bu sözler ya benim için umut kaynağı ya da benim için bir kalp kırıklığı olacaktı...
Sonunda tatile giriceğiz, az kaldı. Önümüzdeki hafta karne alacağız. Bu arada nasılsınız? Yine ben ve yine kontrol etmeden bölüm atmak. Yazım hatalarını görmezden gelin lütfen
____________________♠︎___________________
-Miya'dan
Emma:"Miya?"
"E-Emma..?"
Şaşkınlıkla karşımdaki Emma'ya bakıyordum.
Emma:"Bak aslında göründüğü gibi değil!"
Mikey:"Yo göründüğü gibi."
Emma, Mikey'e ters bir bakış atarak bana döndü.
Emma:"Sadece bu ayıcığı çok sevdim."
Mikey:"Ken-chin aldığı için olmasın?"
Şuan ne olduğunu sorguladığınıza eminim. Ken ile ikimiz Emma'nın sınıfına gittik. Daha doğrusu ben Ken'i sürükledim. Sınıfa girdiğimizde Emma, Ken'in ona verdiği ayıcığa sıkıca sarılıyordu. Mikey ne alaka derseniz Mikey'de Emma'nın yanındaymış.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Tam olarak böyle. Bunu kullanmak için o kadar uzun zamandır bekliyordum ki...)
Mikey:"Neyse biz dorayaki yemeye gidelim Miya-chin."
Mikey:"Biraz yanlız kalsınlar. Belki konuşurlar bu sayede."
Mikey ile birlikte okulun arka bahçesine gidiyorduk. Bahçeye geldiğimizde bahçe çok boştu. Bir ağacın altına oturduk.
Mikey:"Yılbaşına az kaldı."
"Haklısın, Fransa'ya gitmem gerekecek."
Mikey'in bana şaşkınlıkla baktığını hissedebiliyordum.
Mikey:"Ha? Neden?"
Omzumu silkerek cevap verdim.
"Bir aile geleneği. Her noel bir arada geçirilir. Ailenin varisi olarak katılmam zorunlu."
Mikey:"Oh anladım... belki birlikte birşeyler yapabiliriz diye ummuştum."
Bsşımı somurtan Mikey'e çevirdim ve yan yatırdım.
"Hala zamanımız var. İstersen şimdi birlikte birşeyler yapabiliriz."
Mikey:"Gerçekten mi!?"
Mikey'in bu halleri nedense çok sevimli gelmişti bana. Ben çok feci aşık olmuşum.
Mikey hızlıca ayağa kalktı ve elini bana uzattı. Bende uzattığı elini tuttum. Ardından ne olduğunu anlayamadan çıkışa koşmaya başladı. Hala el ele tutuştuğumuz için bende koşmak zorunda kaldım.
