Aldığı meyve suyunu sertçe dışarda oturdukları masaya koydu. "Biriniz benim olmayan aşk hayatıma mı karıştı?"
Hyunjin'in sorusu ile "İlgim dışı" diye cevap verdi Chan, Hyunjin yanında ki gence döndürdü anında bakışlarını. Seungmin de başını iki yana sallayıp "Bende karışmadım hiç bebeğim" dedi.
Son olarak gözlerini en çok şüphe ettiği kişiye çevirdi, Felix ise hızla ellerini yukari kaldırdı. "Valla ben de karışmadım, tamam beynim de türlü fikirler var ama sen istemediğin sürece karışmam"
Hyunjin iç çekerek yerine oturdu, yanaklarını ellerinin arasına alarak ofladı. "Ne oldu bebek" diyerek onun yanakları ile oynamaya başladı Felix.
Saçlarını yeni pembe tonlarında boyayan genç gülerek onu ittirdi, iç çekip "Jeongin ve Jiseo arasında bir gerginlik var. Jeongin bir anda ona aşırı soğuk davranmaya başladı, Jiseo sürekli peşinde ama Jeongin ona soğuk" dedi.
"Çok garip" dedi Chan kaşlarını çatıp, yanında ki gence baktı. "Jeongin sana bir şey anlattı mı?" diye sordu.
Seungmin başını iki yana salladı, "Hayır bana da bişey anlatmadı" dedi.
"Her neyse ya" dedi Felix, ortamı neşelendirmek için "Artık pembe pamuk şekersin, Jeongin'i düşürme planlarına geri dönüyoruz"
Hyunjin küçük bir gülüş bıraktı, "Saol Lixim ama ben o yönden çoktan vazgeçtim"
"Ya neden!?" diyen Felix ile iç çekti. "Felix bu konuya girersek çıkamayız" dedi.
Felix tekrar itiraz edeceği sıra "Hey Felix!" diye seslenilmesi ile başını çevirdi.
Changbin bir eli cebinde, bir eli havada onların yanına yaklaşıyordu. Felix'in yüzünde bir gülümseme oluşurken yerinde kıpırdandı.
"Hey Changbin"
Changbin diğerlerine de baş selamı verip sarışına döndü. "Seni almaya geldim" demesi ile Felix gözlerini kırpıştırdı.
"Ne yapacaksın beni?" diye sorması ile Changbin onun elini tutup havaya kaldırdı. "Ya sen gel işte benimle" diyerek çekiştirdi.
Felix anlamasa bile onu takip etmiş, arkasında kalan arkadaşlarına el sallamıştı. Önüne döndüğünde bir süre birleşik ellerine baktı, yüzünde küçük utangaç bir gülümseme oluşmuştu.
Okulun arka kısmına geldiklerinde Felix kaşlarını çattı, Changbin ise ağaçların arasına girmiş, Felix'in elini bırakarak yere çökmüştü.
Sarışına dönüp "Yanıma gel lix" dedi. Felix yanına gelip yere çöktü. "E ne yapacağız böyle?" diye sordu.
Changbin gülüp, çenesiyle karşıyı işaret etti. Felix başını çevirip önüne baktı, gözleri heyecanla açılmıştı.
Küçük bir örtü üzerinde büyük bir kedi yanında ise yavrularını vardı. "Bunlar çok tatlı!" Felix sesinde ki heyecan belli olurken.
Changbin güldü, "Bu anne kedi burada çok sık dolanır, bir kaç hafta önce Minho ile hamile olduğunu farkedip onunla ilgilendik. Bugün ise bu yavrular oldu" dedi.
"Burada güvendeler mi ki?" diye sordu dudaklarını büzerek. Changbin iç çekti "Açıkçası bizde güvenemedik, bu yüzden Minho birazdan elinde sepet ile gelecek, yavruları önce doktora götüreceğiz sonra onlar için sıcak yuva bulmaya çalışacağız, burda kalmak onlar için tehlikeli"
Felix onların bu güzel kalbine gülümsedi. "Bende gelebilir miyim sizinle?" diye sordu. Changbin güldü "Gelebilirsin tabiki. Seni bilerek getirdim zaten, kedileri çok seviyorsun değil mi?"
"Evet!" diyen sarışın ile güldü. "Belki birini sahiplenmek istersin diye düşündüm" dedi ardından.
Felix gözlerini kırpıştırıp yavrulara döndü, hepsi çok ufak ve tatlıydı. Felix kalbi bununla yumuşacık olurken "Çok isterim" dedi.
Bu sırada yanlarına gelen Minho "Selam gençler" diyerek elini kaldırdı.
"Selam Minho" diyerek yerinden doğruldu Changbin. Minho sebepeti yere koymuş, her ihtimale karşı eline eldiven geçirmişti. Felix'in yanına çöktü.
"Sevdin mi bizim minikleri?" diye sordu. Felix gülmüş, başını sallamıştı "Çok tatlılar cidden" dedi.
Minho yavru kedileri dikkatlice yumuşak örtü serdiği sepetin içine koydu.
Geri kalkarken, Felix de onunla beraber ayağa kalktı. "Hocadan izin aldım ben, gidelim" demesi ile Changbin "Felix de gelecek bizimle ama" dedi hemen.
Minho gülmüş "Felix'e kedileri göstereceğim dediğinde ona da izin aldım ben hadi gelin"
"Sen harika birisin ya" diyen Felix ile göz kırptı. Üçü beraber okuldan çıkıp bulundukları yere yakın olan veterinere yürümeye başladılar.
Minho önde diğer ikili ise onun arkasından ilerliyordu, "Kediler umarım sıcak bir yuva bulur" dedi Felix.
"Umarım ya"
"Sen de birisini alsyadın" diyen Felix ise Changbin kızaran burnunu çekti ardından ise hapsurdu.
Felix gözlerini kırpıştırarak ona bakarken Minho arkadaşına gülüyordu.
"Ya benim aslında kedilere alerjim var, okuldan beri tutuyorum kendimi" dedikten sonra tekrar hapşurdu.
"Ya Changbin! İlacın falan yok mu? Neden geliyorsun hala bizimle ya kötü olursan"
Felix'in endişeyle sıraladığı cümleler ile güldü Changbin. "Merak etme, hafif bir alerji dayanırım. O miniklerin sağlıklı olduğunu görmek istiyorum"
Felix iç çekti, "Yine de ilacını yanına alsaydın keşke".
"Bişey olmaz, endişelenme lixie" dedi gencin omzuna kolunu atarak. Felix duraksamış, omzuna dolanan yapılı kol ile gülümsemişti.
Yine de istifini bozmadan omuz silkti "İyi ne yaparsan yap be, düşünüyoruz sadece" dedi.
Changbin ise onun bu haline gülmüştü sadece.
---
Boş bölüm
Baysss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çöpçatan // Changlix ✓
Fanfic| Texting-Düzyazı Minsung ikilisini birleştirmeye çalışan Changbin ve Chanmin ikilisini birleştirmeye çalışan Felix iş birliği yapar "Beni ona övüyor ve bana onu övüyor hep O bi çöpçatan Onu bana övüyor ve beni onu övüyor hep Aşk doktoru Beni on...