| Texting-Düzyazı
Minsung ikilisini birleştirmeye çalışan Changbin ve Chanmin ikilisini birleştirmeye çalışan Felix iş birliği yapar
"Beni ona övüyor ve bana onu övüyor hep
O bi çöpçatan
Onu bana övüyor ve beni onu övüyor hep
Aşk doktoru
Beni on...
Yemekhanede oturan iki gençten Felix, yine oflayarak başını masaya koymuştu.
Hyunjin iç çekti, "Hala mi kaçıyor?" diye sordu. Felix ise başını kaldırmadan sadece aşağı yukarı salladı.
Bir haftadır Changbin ondan kaçmak için elinden geleni yapıyordu. Felix başını kaldırmış, büzülü dudakları "Onu seveceğimi hiç mi düşünmüyor ki?" diye sormuştu.
"Yani çocuğun saçına yapışmış biri olduğun için ne düşünür bilemiyorum"
Hyunjin dedikleri ile güldü kısaca Felix, bacaklarını kendine çekip kollarını etrafında doladı. Tüm iştahı gittiği için yemek yemiyordu.
"Selamlar" diyerek yanlarına gelen arkadaşları karşılarına oturdu.
"Selam geç indiniz" dedi Hyunjin. Felix de onlara dönerken Seungmin kendini tutamadan güldü.
"Size bir şey söyleyeceğiz biz" dedi. Felix ve Hyunjin meraklanırken, Chan Seungmin'e döndü. Gence göz kırpmış, ellerini birleştirerek yukarı kaldırmıştı.
"Hadi yine konuşturdun çöpçatanlığını, sevgiliyiz biz" demişti.
Hyunjin ellerini ağzında birleştirip minik bir çığlık attı. Felix ise ağzını kocaman açmış ikisine bakıyordu.
Onların olmasını zaten bekliyordu ama yine de şaşırmasına engel olamamıştı.
"Sonunda lan!" diyerek yumruğunu kaldırdı. "Sonunda! Ben dedim ama di mi, kesin dedim ya"
Keyfine gelen keyfi ile hızla yerinden kalkıp, arkadaşlarına sarıldı. İkiside ona gülerek Hyunjin de dayanamamış onlara katılmıştı.
Geri çekilirken "Cidden tebrik ederim ya" dedi Hyunjin. Felix ise heyecanla yerinden kıpırdandı.
"Nasıl oldu hemen anlatın" dedi ellerini çenesinin altına koyarak. Seungmin gülmüş "Ben anlatıyorum o zaman" diyerek dün akşamı anlatmaya başlamıştı.
İkisinin nasıl sevgili olduğu hakkında konuşulan bir öğle vaktinden sonra boş derste sınıfla dışarı çıkmış olan Felix, Changbin'in sınıfının beden dersinde serbest olduklarını gördü.
Futbol oynayanlar arasında görmediği genç ile kaşlarını çattı, on bahçeye göz atmış Changbin'i bulamayınca arka bahçeye geçmişti.
Burası çok daha soğuk olduğu için öğrenciler önde durmayı tercih ederdi, bu yüzden burası hep boş olurdu.
Şimdi ise Changbin'i ağaçların arasında gizlenmiş bankta yanında Seayon ile görmüştü.
Kaşlarını mümkünmüş gibi daha çok çatılırken, hızlı adımlarla o tarafa ilerledi.
"Selam" dedi yüzüne yapmacık bir gülümseme kondurarak. İkili ona dönmüş, Seayon güzel bir gülümseme ile "Selam Felix" demişti.
Changbin ise elini ensesine atarak başını salladı sadece. Felix ikiliye hala gülümserken "Seayon, Changbin ile konuşmam gerekiyor. Acaba bize müsade verebilir misin?"
Anlayışla karşılayan genç kız ayağa kalktı anında "Oh tabiki Felix, bende diğer kızların yanına giderim. Görüşürüz" demişti.
Felix de giden kızın ardından elini sallarken "Ne konuşacaksın?" diye sordu Changbin.
Felix yüzünde ki gülümsemeyi indirip Changbin'in sağ tarafına oturdu. "Benden kaçıyorsun" dedi anında.
Changbin hızla gözlerini kaçırmış ardından tekrar ona bakmıştı"Öyle bir şey olduğunu nerden çıkardın?" dedi.
Sarışın anında göz devirdi, "Salak mısın Changbin? Bildiğin kaçıyorsun benden. Bir haftadır düzgünce yüzüme bakmadın"
"Ya sana öyle gelmiştir ki, ben kaçmıyorum senden. Kaçsam şuanda da kaçarım"
"Şuan seni kıstırdım çünkü, kaçamazsın zaten"
Changbin iç çekti, "Felix senden falan kaçmıyorum-"
"Chan ve Seungmin sevgili olmuş"
Aniden konunun değişmesi ile Changbin duraksadı ardından kavradığı cümle ile "Oha" dedi.
"Sen ciddi misin? Ne zaman olmuşlar?" diye sordu. Felix gülerek omuz silkti "Dün akşam olmuşlar. Ben dedim ama değil mi? Ben de Lee Felix isem onlar olur"
Changbin de güldü onun dediklerine. "Cidden öyle dedin, çok sevindim onlar için. Çok da uzatmaya başlamışlardı iyi oldu" dedi.
Felix başını salladı usulca, bakışlarını gence çıkardı. "Bizim bir iddamız vardı" dedi.
Changbin de hatırlamış gibi yüzünü buruşturdu, "Ov şuan kaybetmiş oldum bir dakika"
Kalbini tutan genç ile güldü Felix. Changbin bir süre onun gülüşü ile gülümsedi daha sonra da "Peki o zaman bana yapmamı istediğin bir şey söyle. Kazanan sensin" dedi.
Felix bir süre düşündü, kazandığı için Changbin istediği bir şeyi yapacaktı.
Düşünceleri arasında bakışları siyah saçlı gençe çıktı, kahveleri onun yüzünü ağır ağır incelerken dudaklarında duraksadı. Bedeni oturduğu yerde kayarak ona daha çok yaklaştı.
Bu yakınlık ile Changbin nefesini tutarken, Felix dudaklarında olan bakışlarını tekrar gözlerine çıkardı.
"Senden istediğim şey" dedi, dudaklarını yaladı.
"Beni öpmeni istiyorum"
"Ne?". Dediklerini kavrayamayan genç şaşkınlıkla sordu. Felix ise oldukça ciddi duruyordu.
"Seni öpme mi istiyorsun?"
Başını salladı Felix, bununla Changbin'in eli gencin yanağına çıkmıştı. Dokunduğu yeri yavaşça okşarken sarışın gözlerini kapattı.
Changbin ise daha fazla uzatmamış ve uzun zamandır hayalini kurduğu dudaklara kendi dudaklarını bastırmıştı.
Kaçmak bir çözüm değildi en başından beri, Lee Felix her şekilde onu avcılarının arasına almaya başarıyordu.
Şuan da okulun kuytu köşesine birbirlerini öpmeleri ise ikisinin sadece rüya da olabileceğini sandıkları bir şeydi.
---
Nasıl ama oldular 😎
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
