"Cennet kapısı"

6 1 0
                                    

Adam önünde açık olan bilgisayardan şirketin genel işleri ile uğraşırken oldukça sıkıldığını hissetmişti. Bugün onun için çok yorucu geçmişti ve bir an önce eve gidip dinlenmek istiyordu. İşlerin yoğunluğu onu düşüncelere dalmasını sağlarken odasının kapısı çalındı. Kafasını kaldırıp gelmesi için yüksek bir şekilde seslendi. Kapıdan çıkan eski sevgilisi (Öyle denilebilirdi) ile sırıtıp gözlerini tekrardan açık ekrana çevirdi. Sarı saçlı küçük yavaşça masaya adımladı, buraya gelirsen dosyaları unutmuştu ve şimdi patronundan büyük bir azar işitecekti.

Evet, Tengri ve Kaira onlarca kez ayrıldı ve bu da ayrılmalarına rağmen hâlâ birlikte geçirdikleri bir zaman.

Adam gözlerini bilgisayardan çekip oturan bedene baktı, dişlerini sıkıp kaşlarını çatarak elini yumruk hâline getirdi. Sarı saçlı olan çok fazla stres altındaydı, eğer bu sebeple atılacak olursa sevdiği adamla görüşmek için tek sebebi yok olmuş olacaktı. Adam yavaşça ona bakarak geriye yaslandı.

T: İşinizi eksiksiz yapın Bayan Mile.

"Tamqm, yapacağım ama lütfen beni atmayın."

Adam duyduğu ani sözler ile sırıttı. Bu kadar çabuk bir cevap beklemiyordu ve küçüğünün bu tavrı çok komiğine gitmişti. Oturduğu yerde ter dökmekten sırılsıklam olan sarı saçlı küçük ise meraklı gözler ile onu izliyordu. Adam elini dizine yaslayıp iki kez vurduğunda küçüğü başta anlamasa bile sonrasında anlayarak ayaklandı. Gülümsemesini tutmaya çalışarak sandalyede oturan patronunun yanına adımladı, önünde durup bir kaç saniye düşünerek hızlıca sevdiği adamın kucağına oturdu. Adam kıkırdayarak bir elini sevgilisinin beline yasladı.

"Ne istiyorsun?"

Küçük bir kaç saniye duraksadı. Sonrasında da "En fazla ne olabilir ki" diyerek atladı söze.

"Bana ilgi ver."

"Hm, nasıl göstermemi istiyorsun?"

"Bilmem, sevgi göster."

Adam sırıtmaya devam ederek elini sarı saçlara yasladı, parmaklarını sarı saçlara daldırarak okşadı.

"Benim kanlı papatyam."

Küçük hızlıca gülümseyerek ellerini büyüğünün omzuna yasladı. Gülümsemesini devam ettirerek gözlerini etrafta gezdirdi.

"Begonyalar kanınla buluştuğunda damarlarında tekrardan yeşerecek"

Küçük olan gülümsemeye devam etti. Gülümsedi. Büyüğü onu gülümsemeyi çok iyi biliyordu. Önünde duran gözlere bakarak titreyen sesini umursamadan konuştu.

"Aşıksın bana, değil mi?"

"Bildiğin hâlde soruyor musun?"

Sarı saçlı olan hemen kıkırdadı, kafasını sevdiği adamın omzuna yaslayarak gözlerini kapattı.

"Duymak hoşuma gidiyor. Cennet kapısı gibi hissetiriyorsun."

"Ben cehennemim."

Küçük duyduğu kelime ile kaşlarını çatarak kafasını büyüğünün omzundan kaldırdı. Çatık kaşları ile sevgilisine baktı.

"Başkalarının cehennem ateşi olabilirsin ama beni cennete götürecek kişisin"

Adam sırıtarak küçüğüne baktı.

"Öyle."

Küçük tekrardan başını sevgilisinin omzuna yasladı. Huzurla gözlerini kapattı. Her ayrılığın sonunda onunla kavuşacağını bilerek huzurla büyüğünün uzaklaşmasına izin veriyordu. Toksik gibi görünse de ilişkileri, birbirlerini bu denli sevdikten sonra hiç bir şey değişmeyecekti. Onlar birbirlerinin zehri ve panzehiri. Adam elini omzuna yaslı bedenin saçlarına attı, yavaşça okşayarak konuştu.

"Bunca şeye rağmen sana karşı sevgi beslemen beni şaşırtıyor. Ben kendimden bunu beklemiyordum."

Küçüğü onu dinlerken dudaklarını büzdü, yavaşça başını yana doğru eğerek gözlerini sevgilisine yükseltti.

"Bende bunca şeye rağmen beni sevmeye devam etmeni beklemiyordum.. çünkü ben bunu gördüm, sürekli. Ve senden öğrenebileceğim en güzel şey de ne olursa olsun ne yaşanırsa yaşansın iki ruh birbirine aitse günün sonunda birbirlerini bulacakları oldu."

"Ruhun bana ait olduğu için seni bırakamıyorum."

"Evet sana ait. Bırakma hiç. Ben hâlimden cok memnunum."

Adam gülümseyerek gözlerini sevgilisine çevirdi, yavaşça yüzüne doğru eğilerek yanağını hafifçe öptü.

"İlk defa kendimle bu kadar çelişki içerisinde kaldım, önceden yaşanılan ilişkilerimde direkt onların düşündüğünü yapıyordum ama bunda kendimi seçmeye çalıştım."

"Başından beri beni sana çeken bir şey var. Neden nasıl bilmiyorum.. Yemin ederim bir şey beni sana itiyormuş gibi, seni sevmeye itiyormuş gibi, ama karşı da çıkmıyorum bundan memnunum"

"Seni bundan çekmeye çalışan kimse yok. Sende gitme."

BegonyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin