Cemil'in odadan çıkması ile yıkıldım.Dizlerim bedenimi taşımakta artık aciz kaldı ve yere kapandım.Deli gibi ağlamaya başladım.Gidiyordu...Ölüme...Bile bile.. ve elimden birşey gelmiyordu.Ağlama seslerim çok şiddetli olmalı ki odaya Tina geldi
''bu ne hal?Anya''dedi yanıma diz çöküp
''o gidiyor Tina, gidiyor''dedim başımı omzuna koyarken.
''tamam sakin ol.Toparla kendini!Burada böyle ağlayarak bir şeyleri çözemezsin''
''bu, bugün, bugün Boris geliyormuş''dedim çaresizce.
''tamam sakin ol.toparlan, elinden bir şey gelmiyorsa madem toparlanmayı dene o zaman''dedi ve ayağa kalktı.
''al bu mendili sil gözlerini ve toparlanıp aşağı in bakalım''dedi ve çıkıp gitti.
Çok geçmeden aşağı indim.Herkes kahvaltıdaydı.Kuzen Boris gelmişti bile hatta masa da Yuri bile vardı.Benim geldiğimi gözen herkes kafasını çevirip bana baktı ama tek kelime etmediler.Benim bakışlarım ise Cemil de kilitlenmişti
''gel kızım otur''dedi en sonunda Ayşe Hanım.Onu başımla onaylayıp yerime, Cemil'in karşısına oturdum.Masada sessizlik hakimdi.Tina, başarısızlığımın farkında, Ayşe Hanım halimden gerçeği anlaması uzun sürmemiştir, teyzem her zamanki halinde, bu kez Yuri çok suskun ve Boris fazla düşünceli.Masanın durumu bu iken Cemil olağan bir gününde gibi.
''Yeter''diye bağırıp ayağa kalktım bu duruma daha fazla devam edemeden.Herkes bir tiyatro oyununda ki gibi hareket ediyordu.
''kesin artık bu yapmacık hallerinizi!Herkes kessin!Yuri ve Boris neden bu masa hepimiz biliyoruz.''diye bağırmaya devam ettim.
''Anya otur lütfen''dedi Cemil sıradan bir ses tonu ile.
''hayır oturmuyorum.Her şey çok normalmiş gibi davranmayı bırak''dedim bu kez sözlerime göz yaşlarım eşlik ederken.
''Anya zorlaştırma işleri''dedi teyzem tabağında ki yemekleri yemeğe devam ederken.
''zorlaştırmak mı?''dedim
''Anya lütfen canım''dedi bu kez yanıbaşımda ki Tina.Olayın şokunu atlatamıyordum.Bir tek ben mi görüyorum?
''Tina, Anya yı odasına götürsen iyi olacak''dedi bu kez Boris.
''Hayır kuzen bir yere gitmiyorum!Her biriniz Cemil'in ne yapmak istediğini görüyor ama bir şey yapmıyorsunuz.Bir tek ben mi kör değilim?''dedim ama kimseden cevap yoktu.
''söylesene Boris Cemil'i işlemediği bir suçtan dolayı affedecekler mi?''dedim ama cevap yok
''peki ya sen söyle Yuri, onu kurşuna dizemeyecekler mi yoksa?''dedim ve Yuri başını öne eğmekle yetindi
''hadi teyze susma sen söyle oğlum gibi seviyorum dediğin Cemil gitmesin, hadi söyle''dedim teyzem tepki vermedi
''Ayşe Hanım siz söyleyin şimdi ne olacak?''dedim ama onun gözleri de başka yerlere kilitlenmişti.
''Anya yeter!''diye Cemil kalktı ayağa.
''yeter artık dur''dedi.''Konuştuk bunları, herkesle konuştuk.Benim böyle yaşayamayacağımı en iyi senin anlaman gerekiyor.Sonu ölüm bile olsa gideceğim.Konuştuk bunları, yeter artık''dedi elini masaya vurarak.Söylenecek bir şey kalmadı demek ki...Olduğum yerde duramadım daha fazla ve doğruca odama koştum.Son hamlemi de yapmış ve yine kaybetmiştim.Bundan sonra ne olmalı, nasıl olmalı bilmiyorum.Belki de artık akışına mı bırakmalı?Böyle sevdiğim adam giderken ardından el mi sallamalı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Hikayem
Historical Fiction2.Dünya Savaşında hayatımı değil ama hayatındakileri kaybeden bir genç kadının hikayesi...