Cemil günlerini artık oğluyla geçiriyor.Ölen Fatma'dan sonra bu iki insan birbirine sarılmayı seçti.Ayşe Hanım bazen teyzemle bazen de Mustafa ile ilgilenmeye devam etti ancak genelde odasından çıkmayı reddediyordu.Tina gün geçmiyor ki sevdiği adamı düşünmesin.Cepheden iyi haberler vardı ama nafile bu ona yetmiyordu.Bana gelirsek ben genelde Mustafa'ya bakacak kimse yoksa onunla ilgileniyordum, bazen Ayşe Hanımı ve teyzemi yoklayıp hal hatır soruyordum unutmadan tabi geceleri de Generali besliyorum.
El ayak çekilip herkesin yattığı bir vakit hızlı ve sessiz adımlarla mutfağa girdim.Yine bir parça ekmek, reçel ve votka alıp aşağı süzüldüm.General de beni bekliyordu zaten.
''bazen gelmeyeceğini düşünüyorum Anya''dedi General odaya girerken.
''hala beni tanıyamıyorsunuz General''dedim getirdiklerimi ona verirken.
''Tina olsa bir dakika bile düşünmezdi ''
''kardeş olabiliriz ama birbirimizden kesin çizgilerle farklıyız General.O anneme ben babama benzerim bunu en iyi siz bilmelisiniz.''
''ahh doğru.Biliyor musun savaşın hala değiştiremediği insanları seviyorum''
''üzgünüm General ben sizi sadece yardıma muhtaç, yaralı bir asker olarak görüyorum.İyileştikten sonra yada ne bileyim daha sonra bir yerlerde karşılaştığımızda benim için hala babamın katili olacaksınız.''
''unutulacak gibi değil doğru''
''nasıl unutmamı beklersiniz ki?Siz bu hayatta en kötü şeyi yaptınız!Ailesinin gözleri önünde bir babaya kıydınız''
''biliyor musun yapmak zorundaydım ama şimdi bu konuyu seninle tartışmayacağım''dedi ve getirdiklerime yoğunlaştı.Bende bu sırada oturduğum eski bir fıçının üstünden kalkarak tam kapıya gidecektim ki kapı açıldı birden
''cemil''dedim bembeyaz bir suratla.Elinde tabancası ile karşımda dikeliyordu
''geri çekil Anya''dedi beni görmezden gelerek Generale doğru.
''Cemil dur yapma konuşalım önce''dedim aradan çekilmeden.
''Anya çekil dedim!''
''hayır çekilmiyorum beni dinlemeden olmaz''dedim kesin bir dil ile.Ama cevap vermedi bile
''bu Generali tanıyorum Cemil.Fransa'dan.Sen gelmeden önce savaştan kaçmış ve bize sığındı.Yarası vardı ve dışarısı çok soğuktu.Nasıl ona yardım etmem bir düşün''dedim Cemil'in gözlerinin içine bakarak.Ama o bana bakmayı reddediyordu.
''Cemil dur ne olur.Evden kimsenin haberi yok Generalden.''dedim yalvararak.Sonunda Cemil'in gözleri beni buldu.
''Bu adam bir Alman''
''ne fark eder sen Türk o Alman ben ise bir Rus'um''dedim bu kez.
''bu adam bir düşman Generali!''dedi ve beni itip General ile karşı karşıya geldi.
''ne işin var bu evde''dedi Generale.General oturduğu yerden ayağa kalkarak
''Anya'nın dedikleri harfi harfine doğru.Buraya sadece sığındım ve bu yürekli kadın bana yardım etti.Hepsi bu!''dedi ölümü bekler gibi.Yanlarına gittim ama araya girmem imkansızdı.Cemil'in soluna geçip silahı tutan elini tuttum
''Cemil yapma.Gerçek bu.''dedim.Cemil cevap vermedi ve kısa bir süre daha durup sonra birden odadan çıktı.General ve ben derin birer nefes verdik ve ben sonra Cemil'in arkasından koşup ona yetişmeye çalıştım.Salonda yoktu.Yukarı odasına gitmiş olmalı.Odasının önüne gelip kapıyı çalmadan içeri girdim.Öylece yatağa oturmuştu, düşünüyordu, kızgındı belli.
''Cemil''dedim geldiğimi belli etmek için ama o kafasını bile kaldırmadı.Yanına gidip oturdum.Bana bakmıyordu bile.
''Cemil''dedim yine.Bu kez yüzüme bakmaya başladı.
''sen nasıl olur da ona yardım edersin''dedi kızarak.
''Cemil anlattım sana O benim gözümde bir insan.Alman, düşman, asker falan değil insan anlıyor musun''
''bu apaçık vatana ihanettir.''
''umurumda değil.Ben yeteri kadar ölüm gördüm Paris'te.Şimdi bir tane daha kaldıramam.''
''sen nasıl bir şeysin böyle Anya.İçin fazla yumuşak, kalbin fazla hassas.Bazen Mustafa ile beraberken sizi izliyorum.Ancak Fatma bu kadar şevkat dolu bakabilirdi ona.Nesin sen böyle Anya''
''ben böyleyim işte.''
''O General ile aranda bir şey mi var Anya?''dedi birden.
''yoo hayır asla!Yok öyle bir şey.Benim kalbimde başkasının yeri var''dedim aramızda sadece kısa bir mesafe bırakarak.
''kim?''dedi gözlerimin içine bakarak.Ona cevap verecek cevabı kendimde bulamadım dudaklarımla vermeye karar verdim.Alınlarımızın birbirine deymesi ile benden ayrıldı
''bu çok yanlış Anya''sözleri döküldü dudağından
''hiç bir yanlış yok Cemil''
''ben sana bir gelecek veremem Anya.Şu an bile ne olacağım belli değil.''
''ben seninle tüm belirsizliklere hazırım''dedim gözlerine bakarak.Beni alıp göğsüne bastı
''şimdi böyle diyorsun.Gelecek pek parlak değil Anya.Ne burada ne başka yerde sana huzur dolu bir hayat veremem.''
''öyle demem.Teyzem, Boris, Yuri bize yardım eder.''
''Onlardan böyle bir şey isteyemem.Savaşın sonunda neler değişecek belli değil.Biz Türkler için iyi şeyler olmayacak''dedi.Birden göğsünden kalktım ve
''kaçarız Cemil.Babamdan kalanlar var.Yeni bir hayat kurarız.Madem bize burada bir gelecek yok bizde kendimize bir gelecek yaratırız''
''o kadar kolay değil Anya.''dedi...
Ertesi sabah kahvaltıdan sonra teyzem birden Cemil'i odasına çağırdı.Uzun bir sohbet oldu.Bizde Tina ile beraber dışarı çıktı.
''onunla ne yapacaksınız Anya''dedi Tina yürüyüşte.
''bilmiyorum Tina, burada kendisinin bir geleceği olmadığını düşünüyor.Stalin'in kesin emri varmış Türklere karşı ya Sibirya ya da kurşuna dizilme.''
''şimdi ne olacak?''
''ona buralardan gitmeyi teklif ettim ama nafile''
''kaçabilirsiniz.Bak Anya biliyorum hiç bir zaman anlaşamadık ama sen sanırım ilk defa birini sevdin.Ben eğer istersen yani size yardım ederim''
''teşekkür ederim Tina ama nasıl yardım edebileceğini bile söyleyemem sana.Off ilk defa hayatım düzene girdi diyordum''
''merak etme o düzen bozulmayacak.''dedi ve ilk defa bir ablam olduğunu hissettirdi bana...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Hikayem
Fiction Historique2.Dünya Savaşında hayatımı değil ama hayatındakileri kaybeden bir genç kadının hikayesi...