Eve Dönüş ve Molly Weasley Meselesi

201 41 44
                                    

Harry sabah kalktığında başı ağrıyordu. Yara izi değil, hayır, başı ağrıyordu. Sanırım gece üşütmüştü. Şaşırmazdı da zaten, o anın hezeyanı içinde kalın giyinmemişti. Kalkıp giyindi ve o günkü dersler için hazırlandı. Ardından güzelce uyuyan Ron'a ilerledi ve onu da kaldırdı.

Ron da hazırlandıktan sonra aşağı, Ortak Salon'a indiler ve koltuklara oturmuş onları bekleyen Hermione'yi gördüler. Ron hala esnerken Harry bedeninde hafif bir titreme hissediyordu. Midesi isyankar davranıyordu.

"Günaydın."

"Günaydın da iyi misin Harry?"

"Evet dostum, ateşli görünüyorsun."

Harry baş ağrısına rağmen sırıtıp cevapladı.

"Tipim değilsin Ron, kusura bakma."

Ron onun omzuna vurduğunda kıkırdayarak ovaladı vurduğu yeri. Hermione de gözlerini devirse de gülümsüyordu. Sonra uzandı ve elinin tersiyle alnını yokladı.

"Ateşin var, kahvaltıdan sonra Revire uğrayalım, iksir al. Hastalanma, hele de bugün."

Hermione'nin cümlesiyle Ron sırıtırken Harry de başıyla onayladı. Haklıydı, hasta olmanın sırası değildi. Bugün büyük gündü sonuçta. Üçlü kahvaltı için Büyük Salon'a doğru ilerlediler. Ron ve Hermione yan yana, onların karşısına da Harry oturdu, en uçtaydılar. Ron sesini kıstı ve fısıldayarak konuştu.

"Sizce ne zaman olur?"

"Bilmiyorum ama kahvaltıda olmaz umarım. Önce bir iksir almayı tercih ederim."

"Bence öğleden sonra olur."

Hermione'nin tahmininden sonra fazla konuşmadılar, kahvaltılarına odaklanmaya çalıştılar. Harry arkadaşlarının zoruyla iki üç lokma yemeye çalıştı ama midesi almıyordu. Baş ağrısı da kötüleşiyordu.

"Kalk, kalk Madam Pomfrey'e gidiyoruz. Bakmıyorsun kendine, kalk."

Harry Hermione onu azarlayınca yorgun bir şekilde gülümseyerek ayaklandı. Ron da son lokmalarını attı ve kalktı. Arkalarında sırtlarını yakan bakışlara aldırmadan ilerlediler. Altın Üçlü olarak -özellikle bu yıl- bakışlara alışmışlardı.

İlerlerken Harry hafiften öksürmeye başlamıştı. Bir anda sendelemesiyle Hermione yanlışlıkla ciyaklarken Ron koluna girdi.

"Az kaldı dostum, dayan. Madam Pomfrey o iğrenç iksirlerden verdiğinde kendine geleceksin."

Harry düşüncesiyle bile yüzünü buruşturduğunda Ron ve Hermione sırıttı. Sonunda Hastane Kanadına vardıklarında Hermione Poppy'i çağırmak için onun ofisine doğru ilerlerken Ron Harry'nin bir yatağa oturmasına yardım etti.

"Bay Potter, yine neye bulaştınız?"

"Bir şeye bulaşmadım, iyiyim ben."

"Eminim öyledir. Kızarmışsın, kıpırdama."

Var olabilecek tüm otoritelere karşı çıkan Harry Potter'ın Poppy'nin emirlerini sorgusuz sualsiz yerine getirmesi Ron'u güldürdü. Harry onun acısına gülmesiyle mutlak bir ihanet bakışı attığı zaman Hermione de kendini tutamadı ve kahkahalarla güldüler.

"Çok komik, gülün siz gülün. Burada acı çekiyorum. Kimse de beni düşünmüyor."

O söylenirken Hermione yazın Sirius'un davranışlarını hatırladı. Sanırım Harry drama konusunda vaftiz babasına çekmişti. Bu sırada Poppy onun ateşini ölçmüş, hafif bir Pepper-Up almıştı. Onu uzattığında dehşet içindeki Harry alıp içti ve Ron onun kulaklarından fırlayan dumanla tekrar gülme krizine girdi.

Providing JusticeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin