and you chose to leave | sixth loss of breath

32 6 0
                                    

⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰

çarşamba, 23.10

bir tanem minjeong,

bunu neden yaptın?

benim seni bulma hayaliyle yaşadığım bu dünya, senin yaşamaya değer görmeyeceğin kadar berbat mıydı? seni arayarak, gelmeni bekleyerek geçirdiğim günlerde sen, hayatta bile değildin ve şimdi yapmam gereken bunu kabullenmek mi? bileklerindeki yaralar, kollarını kaplayan kesikler nihayet öldürdü seni, sen, nihayet kendini öldürdün. ancak minjeong, mesele şu ki sen hiç yaşamamıştın.

gülüşlerin hep yalandı, kahkahalarının ardında gözyaşlarıyla geçen geceleri saklıyordun büyük bir ustalıkla. kimseye belli etmeden çekildin aradan, onca işkenceyi çektirdin kendine ve en sonunda çekip gittin. acına son vermek adına kendini acının en ağırıyla yüzleştirdin. bunu yaparken bir an için olsun acıdın mı kendine? yapmamalıydın. acıman gereken kişi sen değildin, minjeong.

bana acımalıydın.

hayat senin için her an sonlandırabileceğin kadar ucuz ve değersiz olabilirdi fakat ben seni bulmadan, sen sonsuzlukta kaybolmamalıydın. en azından dönseydin buraya, kendine son bir şans verip bir kez daha deneseydin iyileşmeyi. belki o zaman yardım ederdim sana ve belki o zaman, her şeyi değiştirirdim. eğer sonsuza dek kaybetmiş olmasaydım seni, mutlaka bulurdum. en acımasız ormanların derinliklerinde bile olsan seni kurtarırdım fakat sen, ikimize de acımadın.

asıl acımasız olan, bunca zaman bir tek sendin, minjeong. tanıdığım en bencil insandın.

sadece son bir şansa ihtiyacımız vardı. seni sevmeme, ölümüne sebep olan bu dünyadan korumama izin vermen gerekirdi sadece. sen hiçbir şey yapmayacaktın bile; ben varacaktım sana ve sarılacaktım, en sonunda ikimizi de kurtaracaktım bu kabustan. doğduğun günden beri peşini bırakmayan kötülüklerin tamamını geride bırakma şansın varken sen, dünyayı bütünüyle unutmayı seçtin. elimi hiç tutmamışken bırakmayı seçtin, minjeong.

bunu neden yaptın?

iyileşemezdin mi sanıyorsun? kalbinin sancısı sonsuza kadar sürecek miydi sanki, eğer sen yaşamayı sürdürseydin? her şeyiyle yanıldığını anlatmamın hiçbir yolu yok şimdi sana. yazdığım tüm mektupların, tüm o çaba ve hayal kırıklıklarımın hiçbir önemi yok şimdi. bütün bu soruları yanıtlamanın hiçbir mümkünatı yok. umutlarım tükendi, ben tükendim ve buna katlanmak istemiyorum.

şunu bil ki seni asla unutmam, bir tanem, fakat asla affetmem. beni hiç tanımamışken, seni sevmeme izin bile verememişken gitmeyi seçtiğin için hep en büyük günahkar olacaksın gözümde. yaşamamız gereken onca şey bizi bekliyorken tüm olasılıkları bitirdiğin için. seni uçuruma sürükleyen o yaşananların hiçbiri senin suçun değildi fakat ölümü sen seçtin, minjeong. kalmak için onlarca sebebin varken sen, gitmeyi seçtin.

ve ben, içinde senin olmadığın bir dünyayı istemiyorum.

fazla kalın olmayan bir halat ile bir tabureydi seni benden götüren, ve beni sana getirecek olan. hayata tutunma nedenim sendin, gittin ve ben daha fazla burada kalmayacağım.

günlerim eskiden de seninle geçmiyordu ancak hep, birlikte tecrübe edeceklerimizin hayaliyle yaşardım. şimdi bir daha dönmemek üzere terk ettin evini ve hayallerim birer birer çürüdü.

sen dünyayı terk ettin, minjeong,

ve dünyaysa, beni.

⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⊰⁠⊹ฺ⊰

⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⁠⊹ฺ⊰⊰⁠⊹ฺ⊰

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
the last daffodil in the garden ✿ winrina ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin